Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan 2011 yılında imzalanan ve “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” diğer adıyla 'İstanbul Sözleşmesi'nden dün gece yarısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile Türkiye çıkma kararı aldı.
İlk olarak Türkiye tarafından 11 Mayıs 2011 yılında imzalanan İstanbul Sözleşmesi, Türkiye ile birlikte 34 ülke tarafından onaylanmıştı. Son dönemlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kaldırılması konusunda sıkça gündeme getirilen sözleşme için STK'lar, siyasi parti temsilcileri ve kadın örgütleri eylemler düzenlerken, sözleşmenin kaldırılması rafa kaldırılmıştı.
Dün gece yarısı ise flaş bir gelişme yaşandı. Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye, kadın haklarını savunan insan hakları sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı.
Konuyla ilgili gazetemize konuşan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şengül Uçar, İYİ Parti İzmir Kadın Politikaları Başkanı Başkanı Serap Özöktem, kadın hakları için mücadelelerinin devam edeceğin belirtti.
KADIN MÜCADELESİ YALNIZCA KADINLARIN DA MÜCADELESİ DEĞİL
Sözleşmenin gece yarısı feshedilmesi ile ilgili konuşan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şengül Uçar ise sözleşmenin kırmızı çizgileri olduğunu belirtti. Uçar, "Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Aralık 1923 yılında İzmir’de yaptığı bir konuşmada “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” diyor. Biz, bu sözün söylendiği tarihten 98 yıl sonra ülkemizde kadın erkek fırsat eşitsizliğini tartışıyoruz; İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılarla mücadele ediyoruz. Demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyen, Cumhuriyet değerlerine savaş açan bu erkek egemen iktidara karşı mücadelemiz artarak devam edecek ve kazanan mutlaka biz olacağız. Kadın mücadelesi yalnızca kadınların da mücadelesi değil. İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak ve uygulanmasını talep etmek, kadınlar kadar erkeklerinde içinde yer alması gereken bir adalet ve insan hakkı mücadelesidir. Bugün neredeyse her gün bir kadının öldürüldüğü, tacize, tecavüze ya da farklı şiddet türlerine maruz kaldığı ülkemizde İstanbul Sözleşmesi, bizim kırmızı çizgimizdir. Bu çizgiyi aşanı, Sözleşme’yi uygulamak yerine kaldırmak isteyenlere oturdukları koltukları dar edeceğiz" ifadelerini kullandı.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞASIN DİYORUZ
İstanbul Sözleşmesi ile ilgili çalışmalarından geri adım atmayacaklarını ifade eden İYİ Parti İzmir Kadın Politikaları Başkanı Serap Özöktem ise, "İstanbul sözleşmesi hem kadına karşı cinayeti hem de kadına yönelik şiddeti ülkemizde, mücadele eden, önleyen ve hepimizin de İstanbul Sözleşmesi adı altında yapılmasından dolayı çok mutluyduk bizler. Ülkemizin bu sözleşmeyi ilk imzalayan olmasından dolayı da çok mutluyduk. Sözleşmeden çıkılmış olması ziyadesiyle üzmüştür. Anayasaya mahkemesinin 60'nci maddesine istinaden Anayasa Mahkemesi'nin kararları dahilinde verilmiş bir onaydan Cumhurbaşkanlığı kararı ile çıkılması doğru mudur, bu konuda bir geri dönüş var mıdır bilmiyoruz. Bu karardan ziyadesiyle üzgünüz. Biz kadınlarımızı korumak ve kollamak için İstanbul Sözleşmesi'nin üzerine ne koyabilir derken, bu sözleşmeden çıkılmış olması hepimizi derinden üzmüştür. Bu konuda elimizden ne geliyorsa çalışmamamıza devam edeceğiz. Kararları bekliyoruz… Genel Başkanımız da her grup toplantısında İstanbul Sözleşmesi vurgusunu yapmıştı. Genel Başkanımızın bunun en büyük savunucularındandı. Hepimiz çok üzgünüz ancak bizler geri adım atmış değiliz. Durumun takipçisi olacağız. İstanbul Sözleşmesi yasasın diyoruz, hala arkasındır" dedi.