GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
11 Mart 2024 Pazartesi 21:36

Cumhur'un adayı Dağ, gözlemlerini anlattı, CHP'ye yüklendi: Tugay'ın adaylığı İzmir'e dayatıldı!

CHP'nin aday belirleme süreci hakkında değerlendirme yapan ve rakibini eleştiren Cumhur İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, "Kendisi Karşıyaka Belediye Başkanı... Bostanlı’yı da Karşıyaka’yı da gezdim. Herkesin bana söylediği: Karşıyaka’ya ne yaptı ki, Büyükşehir’e yapacak? 1 Nisan sonrasına kongrede bu insanlar benim yanımda olsun hesabı var. İzmir’e böyle bakmaya hakkınız yok. İzmirli olarak, rahatsız oluyorum açıkçası. CHP, İzmir’e sürekli dayatma yapıyor" dedi.

EGEDESONSÖZ- Cumhur İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, TV Net'te yayınlanan programda seçim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dağ, programda seçimi kazanması durumunda kentte yapılacak icraatlerden rakiplerin durumuna kadar çok sayıda konuda açıklamalar yaptı.

Dağ'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

İNSANLAR 'KARŞIYAKA'DA NE YAPTI Kİ BÜYÜKŞEHİR'DE YAPACAK?' DİYOR
İzmir özgürlüğün şehri diyoruz, her insan özgürlüğüne düşkündür. Bir yaşam tarzı varsa ona dokunulsun istemiyor. İzmir, özgürlüğün ötesinde dayatmayı sevmiyor. Belki en batıda olması, denizle yakın olması… Dayatmadan hoşlanmıyor.

CHP, İzmir’e sürekli dayatma yapıyor. CHP 2014'ten bu yana adaylarının yüzde 90’nı değiştirdi. 5 yıl geçti, ilçe adaylarının yüzde 90’ı bir daha değişti. 5 yıl geçti yine değişti. Madem ilçe başkan adayları büyükşehir belediye başkanları başarısız, bunu sen kabul etmiş oluyorsun. Değiştirirken de bir kriterin yok. Anket diyorlar ama ben yıllardır bu şehirdeyim. Adayların isimlerini hiç duymadım. Anket yapsanız kesin çıkmaz. Ben yıllardır anket yapıyorum. Çantada keklik, nasıl olsa oy verilecek mantığı var. 1 Nisan sonrasına kongrede bu insanlar benim yanımda olsun hesabı var. İzmir’e böyle bakmaya hakkınız yok. İzmirli olarak, rahatsız oluyorum açıkçası. Bana niye böyle bakıyorsun sen. Bu senin hakkın değil. Yıllardır sana karşı olan oy verme davranışını bu şekilde kullanmaya hakkın yok. Büyükşehir adayı olarak da bu böyle.

Kendisi Karşıyaka Belediye Başkanı... Bostanlı’yı da Karşıyaka’yı da gezdim. Herkesin bana söylediği: Karşıyaka’ya ne yaptı ki, Büyükşehir’e yapacak? Seferihisar biraz kenarda kalan bir ilçe, nüfusu daha az bir ilçeydi. İnsanlar 2019’da bir şans vermek istedi. Şimdi, Karşıyaka için, 330 bin insana soralım. Açıkçası bugün Karşıyaka-Çarşı'yı dolaştım, Mavişehir’i gezdim. İnsanların söylediği bu. Yönetmek önemli bir beceridir. Bir lider olarak üç şeyi yönetmeniz lazım:  Finans yönetimi, insan- ekip yönetimi, zaman yönetimi. Bunu başardığınız zaman 50 kişinin üye olduğu derneği de yönetirsiniz, 4,5 milyonluk büyükşehiri de yönetirsiniz. Eskiden yaptığınız işlere göre bir değerlendirme söz konusu olur Karşıyaka’da işçilerin taksitle ödendiği maaşlar var, insanlar bunları ifade ediyor. Bunları değerlendirdiğimizde bu dayatmayı İzmir haketmiyor.

SON ANA KADAR GÖRÜŞME TRAFİĞİ OLDU
Son güne kadar 20 Şubat’a kadar bir görüşme trafiğinin sürdüğünü biliyorum. 20 Şubat’tan önce bir  Cuma günü DEM parti adayını açıkladı, geri çekti. O hafta sonu görüşme yapıldı. Son aday açıklandığı gün bir uzlaşıya varamadık mesajı verildiğini ve DEM’in aday çıkarttığını görüyoruz. Bu anlamda baktığınız zaman ‘kent uzlaşısı’nda biz tabanımızı bir şekilde şu partiye yönlendireceğiz, İzmir özelinde baktığımızda böyle bir durumun olmadığını görüyoruz.

İZMİR ÖZELİNDE CHP-TİP BİR TARAFTA, AK PARTİ-MHP BİR TARAFTA
Yerel seçimin atmosferi farklıdır. Genel seçimdeki ortamla yerel seçimdeki ortam değişir. 2014’te de , 2019’da CHP’nin kalesi diye bakar herkes. Ama CHP genel seçimlerde İzmir’de yüzde 40 bandında oy aldı. CHP 2009’da yüzde 56 aldı, 2014’te yüzde 50 aldı. Geçen sefer yüzde 58 aldı. Geçen sefer ittifak vardı, iki aday vardı. Yerel seçimlerde insanlar kendi partisi kazamayacağını düşündüğü zaman, kazanabilecek adaya doğru yönelir. Seçmenin kendi bakış açısındaki durumdur. İzmir özelinde de CHP-TİP bir tarafta, AK Parti-MHP bir tarafta. Geri kalan her siyasi partiler aday çıkardı. Seçimegiren her parti oy alacaktır. Kendi genel seçimlerde aldıkları oya yakın ya da bir kısmı adaylar iyi performans gösterirse daha fazlası belki.

İLK İMZAYI VERENE GÖRE ADAY BELİRLENMEZ
9 tane aday adayı vardı, ben de hepsini tanıyorum. Bir büyükşehir adayı gösterirken bazı kriterleri gözden geçirmeniz lazım. Eskisi, yenisi. Birini büyükşehire koyacaksınız. Anketlerde en başarılı olanı koyarsınız. Bir kriteriniz olur. Başarı oranına göre bakarsınız, daha eğitimli, daha birikimli daha lider özellikli buna göre belirlersiniz. Anket yaparsınız ‘kimi büyükşehir belediye başkanı olarak görmek istiyorsunuz’ diye. Bunların hiçbiri yapılmadan sadece kongrede ilk imzayı verene göre bir belirleme yapmazsanız. Bütün bunlara baktığımızda İzmir için de dertleniyorum.

Özgür Özel için, Cemil Tugay ilk imzayı atan, İzmirli delegeler içindeki tek imza atan kişi. Büyükşehir için böyle. İlçe belediye başkan adaylarına baktığım zaman çoğu delege değildi. Ayrıntıya bakmadım. 50 küsur delege var. Son anda 1-2 tanesi Özgür Özel’e yöneldi. Tugay'a da Büyükşehir adaylığı nasip olmuş oldu.

OY VERMEYENLER 'SİZ BİZE ANKARA'DA LAZIMSINIZ' DİYOR
“Bu beşinci adaylığım. 4’ü milletvekilliği kampanyasıydı. Erken seçime gidilmesinden dolayı 30 günlük olan 60 günlük süren kampanyalar da oldu. Yerel seçimlerde olmasam da kampanyalarda, referandumlarda sahada bulunduk. Milletvekilliği dönemimde de sahada bulundum. Sahaya bakış açısından seçim ortamına girmeyle seçim dışındaki saha arasında farklılık oluşuyor. Seçim atmosferine girdiğimizde sahadaki taleplerle birtakım sözlerle, şikayetlerle seçim ortamı dışındaki sahada olduğunuzda konuşulanlarda farklılık oluşuyor. Daha iktidara dönük talepler, siyasi olarak size yakın olmasa bile, mutlaka herkes kendi siyasal görüşüne bürünmüş oluyor ve bu noktada ifadeler oluşuyor. Gittiğim her yerde hemşehrilerimizin iyi bir teveccühüyle karşılaşıyorum. Oy vermeyecek olsa bile nezaketen söylüyor. 'Siz Ankara’da lazımsınız, İzmirli olsanız bile' deniyor. 

RAKİPLERİMİZE GÖZ UCUYLA BAKIYORUZ
Yerel seçimde İzmir’de çok hoşgörülü bir kampanya yürütüyoruz. 2023 AK Parti seçim kampanyasında Tanıtım Medya Başkanı olarak kendi koymuş olduğumuz bir strateji bir yol, yöntem vardı. O stratejiyle ilerliyoruz. Rakiplerimize de göz ucuyla bakıyoruz ama kendi yolumuzda gidiyoruz. 30 ilçe başkan adayımız da çok özverili çalışıyor sürekli bir araya geliyoruz, geri dönüşler alıyoruz. İlk gün demiştim, keyif alarak çalışacağız. Koordinasyonu da sağladıkça bunun bereketi gelecektir. 19 günlük bir süre kaldı. İzmir’in hizmet ihtiyaçları var, çözüm bulmamız gereken meseleler var. 5 yıl boyunca hizmet eden herkesin anlatacak çok şeyi olacak. 

Palyatif çözümlerle gitmeyeceğiz. Sorunlarımız görmezden geline geline çözülemez hale geldi. Temel adımlar atmamız lazım. Bu da çok ciddi çalışmayı gerektiriyor. 1  Nisan’dan sonra öyle bir çalışma ortaya koymak zorundayız ki. Sadece ben değil, Belediyede çalışan bürokrat da bunu yapacak. 

İZMİRLİLER SORUNLARI YAŞAYARAK GÖRÜYORLAR
Çoğu yayında bana bunu söylediler: Eskiyle ilgili kötü sözler söylemediniz. İzmirliler sorunları yaşayarak görüyorlar. Ben İzmirli ve İzmir’de yaşayan biri olarak İzmir’in marka değerlerine zarar verecek şeylerden kaçınıyorum. Benim İzmir ile ilgili hayallerim çok büyük. Sıralamayı benim hayallerime göre koymadık, İzmir’in gerçeklerine göre koyduk. Ben istiyorum ki, Alsancak Limanımızı kruvaziyer, Çandarlı’ya yük gemisi ağırlığını alıp, Basmane, Konak Kemeraltı’yı yürüyen Konak yapalım. Otoparklar yapalım istiyorum. Buraya gelene kadar trafik, körfez meselesi, yemyeşil bir İzmir yapalım. Gerçeklere göre hareket etmemiz lazım.

Kentsel dönüşüm konusunda da rakiplerimizde de şehrin estetiğini düşünme yönünde bir heyecan olmadığını görüyoruz. Bana gelen talep, buraları temizleyin.

İzmir’in marka değerini düşürecek hiçbir söylemde bulunmayacağım. Göreve geldiğimizde birçok alanda çözümleri ortaya koyacağız.

Arabaların alt takımlarını yaptırmaktan bıktık. Mahalle aralarına kadar yollar, bakılmamış. Hem metropolde hem taşra ilçelerde sorun var. Ben en kötülerinden başlayarak 5 yıl içerisinde hiçbir sorun bırakmayacağım. 5 yıl sonunda çok farklı bir İzmir göreceğiz.

BAŞKANLARDAN GELEN MAKUL TALEPLERİ ÇEVİRMEDİK
İzmir'de yatırım yapılmadığı konusı muhalefette siyaset yapan arkadaşların bir nevi kendilerini kurtarmaya çalıştıkları yer. Hükümetin yapması gerekenler de var. Belediye olarak sadece benim yapacağım işler yok. Bu işi verirken belediye de oturup bunları hükümet yapsın diye beklemeyeceğim. Mesaimin bir kısmında bakanlarla görüşeceğim. Zaman zaman üç bakanı bir araya getireceğiz, olmazsa cumhurbaşkanı ile görüşeceğiz. Bu işler böyle oluyor. İzmir  Büyükşehir Belediye Başkanının da ilçe başkanlarının da bize gelen talepleri oldu. Bu taleplerin makul olanlarının hiçbirini geri çevirmedik. Bize sağ olsunlar kamuoyunda teşekkür de ettiler.

Bunu söylemekten hicap duyuyorum. Bunun üzerine siyaset yapmak istemiyorum.

ANKARA'DA İŞLERİN TAKİP EDİLMESİ GEREKİR
Örneğin İzmir’de mezarlık meselesi var. İnsanlar cenazesini uzak yerlere gömmek zorunda kalıyorlar. Bunu büyükşehirin çözmesi gerekiyor. Çevre Şehircilik Bakanımız aradı, Seferihisar’da bir yer var, mezarlık için yer isteniyor, ne yapalım? Dedim hemen imzalayın. Bu İzmir’de önemli bir mesele. Arkasından takip eden de olmamış. Bu işler böyle yürümez. Bazı insanlar burada kendi yapamadıklarına bahane üretiyorlar. İktidarın belediye başkanı olarak da avantajlıyız, bu işi ben takip etmezsem gelmez. Kent yenilenmesi, estetiğin düzeltilmesi bunların hepsi orasıyla, buranın bağlantılı yapacağı işler. Bazısını siz, bazısını onlar yapacak.

BASMANE ÇUKURU SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ
Basmane Çukuru diye yıllarca çözülmemiş bir meselemiz var. 1 Nisan’dan sonra İzmir’de rakiplerimin de bir formülasyonu üretmesi lazım. Bu meseleyi çözerken ben Büyükşehir belediyesi olarak ne yapacağım diyerek bir özveride bulunarak bir formülle gitmeniz lazım. TMSF’nin aldığı kişilerin orada hakları var. Ben de şu araziyi veriyorum, ben de şunu yapıyorum demeniz lazım. Ama yapmazsanız, sadece bunu çözün derseniz çözüm elbette olmaz. 

12 yıl bu şehrin milletvekilliğini yaptım. Son 5 yılda siyasi olarak da başka bir pozisyondaydım. Buca Belediye Başkanı ile beraber kaç tane bakanlığa gittik. Buca Cezaevi için, demiryolları için, orayı yürüyüş yolu yapacaktı. Yaptı mı bilmiyorum, yapmasını sağladık biz. 

En çok yapmak istediğim işlerden biri kentsel yenilemeyi düzeltmek... Zamana ihtiyacımız olduğu için iç içe geçmiş çok mahalleler var. Orada neredeyse yeşil yok. Yeşil koridorlar oluşturacağız.

BÜYÜKŞEHİR KÜTÜPHANE İLE UĞRAŞMIYOR
7 sene genel başkan yardımcısıydım bir yere gittiğimizde belediye başkanlarımız yaptığı işleri göstermek istiyor haklı olarak... İcraat Erzurum'da olsa, İstanbul-Fatih’te de olsa yarın öbür gün belediye başkanı olursam nasıl uygularım gözüyle baktım. Kütüphane, İzmir’de en çok heyecanlandıran işlerden birisi. İzmir’de şu an kütüphane hiç yok.  Menemen’de iki tane kütüphane var. Kampüs içlerinde mutlaka var. Belediyeye ait modern kütüphane hizmeti İzmir’de yok. Bir pazar günü çocuklarımla oturup cep telefonunu kenara koyayım, çocuklarım ders çalışsın, ben de kitap okuyayım diye dertleniyorum. Birer tane yapacağız, sonra ilçe belediyeleri bunu mutlaka yapacak. Büyükşehirler bununla uğraşmıyor. İlçe belediyeleri yapıyor. Şu anda Menemen’de 3-4 ay önce temelini atmıştık. Dün Menemen’e mitingten önce uğramıştım, bitmek üzere. Seçimden önce açılış yetişmez. Niye yapılmadı bilmiyorum açıkçası, hiç gündemi de olmadı. Belediye başkanının da böyle vaadi olmadı. Hükümet ve belediye mevzusu var. Oradaki fayda burada. Yarısını Menemen Belediyesi yarısı, Kültür Turizm Bakanlığı karşılıyor. CHPli belediye gelse de bu yapılır. Ama böyle bir dert yok. Bakanlık da siyasi parti ayrımı yapmadan bunu yapar. Çoğu belediyede öyledir. Elinize dosyayı alıp Ankara’nın koridorlarında zaman harcamazsanız olmaz. CHP’de siyaset yapan, başkanlık yapan ve yapmak isteyen arkadaşların ne yazık ki bahanesi haline gelmiş.

Olimpik yüzme havuzu… Biz alan da bulamadık. Karşıyaka’ya yapmak istedik. Belediye eliyle olimpik yüzme havuzu yok. Her ilçede bir tane olacak şekilde uygun arazi bulunca gerçekleştireceğiz.

TRAFİK DİYE BİR MESELE 5 YILDA KALMAYACAK
İlk etapta yeni çevre yolumuz yapılacak. İzmir’de 10 sene önce pik saatlerde ciddi trafiği vardı. Yaşayan saatlerde gün içinde de trafik var. 13-14-15 saatlerinde bile birçok yerde trafik olduğunu görüyoruz. 10 yıl önce bir yerden bir yere 10 dakikada giderim derdiniz. 10 senede battı çıktı, köprü yapılmamış. Bu hükümetle ilgili değil. Biz bunları hayata geçireceğiz. Yeni çevre yolu büyük bir ihtiyaç haline geldi. Menemen ve Buca’yı 20 dakikaya düşecek, Menemen-Bornova arası 10 dakikaya inecek. 9 tane yerden birinci çevre yoluyla bir geçişi var. Orada bağlantı sağlanmış olacak. 120 bin, 140 bin araç geçişi var bazı bölgelerde. Büyükşehir belediye başkanı olduğunda işini takip etmezsen belki 3 sene sonra olur ama 6 ay sonraya ancak bu işin lobisini, mücadelesini yaparak sağlayabilirsin. Biz bu mücadeleyi yapacağız. Devlet büyük projelerini planlar. 

İzmir – Ankara hızlı tren. İhalesi yapıldı, süreç devam ediyor. Takip etseniz de etmeseniz de olacak bir şey. 

Süreyi kısaltabilirsiniz belediye başkanı olarak bu şekilde yardımcı olursunuz. Devletten ihale aldı, siz de siyasetçisiniz bununla yan yana görünmeyeyim. Kendinden emin olduktan sonra ‘şu işi hızlandır’ önündeki engel ne’ hemen giderelim. ‘Finansta şu sıkıntı var’ ‘gel gidelim beraber bunu çözelim’. İzin gerekiyor hemen çözelim deriz. Bu özveriyi göstermekle olacak işler. 

Çandarlı limanı, hükümetin önemli projelerinden bir tanesi. O da bitecek. Bazı işleri takip etmeniz gerekir. Otopark sorunumuz var. Yeraltı otoprakları oluşturup otopark ücretlerinde yüzde 50 indirime gideceğiz. Battı çıktı ve köprülü kavşak. 16 tane şehrin kritik noktasında bunu yapmamız lazım. Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda, Kordon-Güzelyalı tarafında 4 tane var. Yeşilyurt Caddesi'nde battı çıktı yapacağız.

Optimum kavşağımız var. Esbaş serbest bölgeyi girişi arka tarafa alacak şekilde bir çevre yolu projesi bitmiş, onu gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bayraklı Altınyol’da battı çıktı. Dağ yolu diye ifade edilen bir yol vardır, onu genişletip Çiğli’ye doğru bir yol açıp Altınyol’a bir alternatif yapacağız. Battı çıktıları 2 yıl içinde tamamlamış olmamız lazım. Menemen’de 3-4 ayda bitirdik. Bu yaza yetişir mi bilmiyorum. Nisan ortalarında mazbata alırsak, bir süre brifingler ile süreç geçer, bu yaz bitmeyebilir. 

Yeni göreve gelen belediyeler en fazla işi yazın yapar. Nasip olursa yeni göreve gelecekler için bir yaz boşa geçmiş oluyor. 

Yerel seçimleri Kasım ayına almak gerekir. Kasım’da gelen belediye başkanı kışı brifinglerle geçirir. Ben bu yazı brifinglerle geçirmek istemiyorum ama zorunda kalacağız galiba. 5 yıl içinde İzmir’de trafik diye bir mesele kalmayacak.

KRONİK SORUNLARI 5 YIL DAHA ÖTELEME ŞANSIMIZ YOK
Yerel seçime gidiyoruz. İzmir’e hizmet etme derdindeyiz, heyecanındayız. Bu şehri seviyoruz. Bunu ıskalamayalım. Bu şehrin kronik sorunlarını 5 yıl daha öteleme şansımız yok. Hiç kimse sorun yok diyemiyor. Alsancak bölgesini gezdiğimde belediyeden çok bir beklentisi olmayan bir bölge olabilir. Bir vatandaşımız dedi ki bana ‘ ne ihtiyacımız olabilir’, ‘otopark ihtiyacınız yok mu’ dedim. Normal yaşatınızda etkilemiyor gibi görünüyor. O kişinin evi orada, iş yeri orada devam ediyorsa, arka mahallelerdeki sorunların içinde yaşamıyor olabilir. Biraz düşündürdüğünüz zaman farkediliyor. Bu şehrin hizmete ihtiyacı var.

SOSYAL KONUT
“Bugün İzmir’in 3 fiziki bölgesi var. İzmir’in metropol dışındaki taşra bölgesi: Bakırçay, Küçük Menderes, Yarımada dediğimiz bölge. İkincisi, denize uzak bölgedeki sosyoloji. Üçüncüsü denize yakın olan bölge. Üç bölgeye de gittiğimde inanılmaz teveccüh görüyorum. İnsanlar aç. Neye aç? Hizmete aç. Hizmet anlamında değişiklikler olsun arzuluyor. Eyvallah bu şehirde ben de mutluyum , huzurluyum ama daha huzurlu hale getirmemiz, kent estetiğini ve kritik sorunları çözmemiz lazım. Sadece belli bölgelerdeki sorunları bilen değil birçok sosyolojik olarak fazla olan bir yerde problemleri yaşayan birisiyim.

Benim çocukluğum Simav’da geçti Demirci’de doğdum kütüğüm Sındırgı. Tamamı yönünü İzmir’e döner. Evlenen, köyünde ekmek yoksa İzmir’e gelir. Üniversite okumaya İzmir’e gelir. Hayatımızın her yerinde İzmir vardır. Ben de 1996’da üniversite okumaya geldim. 25 yıldır bu şehirde sosyal konut projesi üretilmiyor Özfatura’dan bu yana. İnsanlar çıkmış gelmiş. Karı koca çalışıyor ilk derdi ev sahibi olmak. Sen sosyal konu projesi yaparsan insanlar ordan ev almak istiyor. Üretmezsen, birilerinin belirlemiş olduğu tarlayı arsa haline getirmiş olan yerden ev sahibi oluyor. Biri düzenli yapı biri düzensiz yapı. Babamın emsallerinin Evka3, Evka-4’te evleri var. Özfatura döneminde yapıldı, ufak ufak ödediler ev sahibi oldular. Benim emsallerim Naldöken’de ev sahibi oldu. İnsanların bu yaşadıkları beni duygulandırıyor. Bunu söylerken bunu yaşayan biri olarak söylüyorum. 5 yıl İzmir’de yaşama mecburiyeti koyacağız. İlk önce ev sahibi olmayanları böyle yapacağız. Dönüşümü ancak böyle sağlayabiliriz. 5’er kat, içinde çocuk parkı, cami, alışveriş merkezi var. Burada yaşa ve ev sahibi ol. Sorunlar yokmuş gibi yaparak çözemiyoruz. Sorunlar var kardeşim. O kadar dertleniyorsun da çözecek imkanın olacak mı diyorlar. Önce dertleneceğiz, sonra çözeceğiz.

ÖZELEŞTİRİ YAPMAMIZ GEREKİR
Seçim dönemi bitince birçok şeyi konuşmak istiyorum. AK Parti olarak İzmir’den bakmak gibi bir durumumuz var. İşin doğrusu kampanya döneminde Ege Bölgesi’nin tamamını değerlendirmek gerekiyor. İzmir, Ege bölgesinin abisi oldu. Denizli’ye de, Aydın’a da Muğla’ya da, Manisa’ya da Afyon’a da faydası var. Ülke ekonomisine faydası var.

20 senede özeleştiri yapmamız gerekir. İzmir’de yaşayanlar üzerinden İzmir’e bakmak, İzmir’deki siyasi aktör pozisyonluğunu değerlendirmek gerektiği kanaatindeyim.Işılay Saygın, iyi bir aktördür İzmir’de. Taban siyasetini çok iyi yapar. Sayın Özfatura,merkez sağın iyi bir aktörüdür. Parti kurulduğu zamanlarda da beraber yol yürüme teklifi yapılmış ama olmamış. Bizim burada baktığımızda merkez sağ siyaseti diyorsunuz. Merkez sağ siyaseti dediğiniz zaman. İzmir’de yaşayan siyasetçi profili çokça var.

ARKA SOKAKLAR KAVRAMINI RENCİDE EDİCİ BULUYORUM
Arka sokaklar diyorlar ya. Bunu İzmir açısından rencide edici buluyorum. Bu şehrin arka sokakları da var demişti. Rakiplerimizden biri de dedi. Ben arka sokaklarda yaşadım. Arka sokaklar var demiyorum. Ben Buca-Yıldız’da, Kozağaç’ta yaşadım. Doğanlar’da, Mevlana’da, Naldöken’de yaşadım. Gümüşpala’da yaşadım. Buraların sorunlarını çok iyi biliyorum. Depreme dayanıklı konutlar yapalım. Sokak arasında oynayan çocukların 12-13 yaşından sonra çarpık kentleşme sorunundan sonra kötü alışkanlıklara yönelme durumu var. Bir kere insan şuna dertlenir. Oraya bir halı daha yapın da çocuk enerjisini orada atsın. Bu benim görevim değil, bu belediyenin görevi. Bunun için dertlenmezseniz, içinizde bir şey hissetmezseniz üretemezsiniz zaten. Bu süreçte eşim çocuklarla ilgileniyor sağolsun. Bizim beşinci evladımız da İzmir.

ÇILGIN PROJEMİZ İNSANLARIN GÖNLÜNE GİREBİLMEKTİR
Liman arkasında tarihi binalarımızı restore edip Bilişim Vadisi Alsancak, yüksek teknoloji entisitüsü ile entegresini sağlamak amacındayız. Önce büyük lansmanı yaptık. Sonra Bergama’da tarım lansmanı, gençlik lansmanı, kadın aile lansmanı yaptık. Ödemiş’te tarım ikinci lansmanı yapacağız.

Kadın 0-2 yaş arası çocuğu olanlara ulaşımın ücretsiz olması. 0-3 yaş arası bebeklere mama-süt desteği. Sayın Kocaoğlu döneminde başlayan bir süreçti. Bunu önemsiyorum, hem üreticiye destek işi hem de şehirde her çocuğun haftada iki-üç defa süt ulaşıyor. Mutfak sanatları merkezi ile ilgili Konak adayımız milletvekilliği döneminde çok uğraşmıştı.

İstihdam merkezini önemsiyorum. Meslek edindirmek çok önemli. Bu en büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi. Milli eğitim bir yandan halk eğitim ile yapıyor biz de meslek eğitim kurslar ile gerçekleştireceğiz. Pastacılar Derneği vardı. Bize eleman lazım dediler. 6 aylık eğitimle iş garantili. Nasıl yaparız? İşkur, halk eğitim protokol yaparsa biz bunu sağlarız. 6 ay boyunca aylık ücret ödedi. Sonunda o kurisyerlerin tamamı pasta ustası olarak çıktı ve iş sahibi oldu. Bazen pastacıya gittiğimde oradan biri çıkıp diyor ki ben sizin o eğitimden geçmiştim diyor.

Seçim dönemi çalışmalarından başka mesaimiz yok. Sahada dolaşmak, bu yayınlarda kendimizi anlatmak, dolaylı ve doğrudan kendimizi anlatmak… Benim 12 yıllık milletvekilliğimde İzmir’in çoğu bilir ki sadece seçim döneminde değil benim hafta sonum mutlaka İzmir’de ve sahada geçti. Bölgemiz 2. Bölgeydi. Orada daha çok bulundum. Genel Başkan Yardımcısı olduktan sonra da 1. Bölge’de daha çok mesaim oldu. Bir milletvekili olarak en son belediye başkan adaylığı için yapılan anketlerin çoğunda İzmir’in milletvekili tanınırlığında yüzde 65-70 civarında tanınırlık oranım vardı. 12 yıllık sahada olmanın getirdiği bir netice. Biz, İzmir’de projelerimizi konuşacağız. Sadece iş yapmak değil mesele. Biz şehr-i emini olmaya talibiz. Gönüllere girdik, insanların muhabbetini aldık, o zaman başarılı olduk deriz. Geçen bir yayında sordular: Çılgın projeniz nedir? Köprüyü yapacağız dedik ama çılgın projemiz insanların gönlüne girebilmektir.

SU YÜZDE 50 İNECEK
Bu dönem farklı olarak ortaklaşan cümleler olu. Karşıyaka’da aynı şey, Kiraz’da aynı şey konuşulur. Bu konu eskiden cereyan parası sudan fazla gelirdi. Şimdi su parası, cereyan ve doğalgazdan fazla geliyor, diyorlar. İzmir’de su para cereyanı geçmiş vaziyette. Gerçekten böyle bir dengesizlik var. Tamam enflasyon var ama elektrikte artış yok, su fiyatında artış olmuş faturalara yansımış. Biz 1 Nisan’da yüzde 50 indirim uygulayacağız.”