Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi Manisa İl Örgütü bugün yeni başkanını seçmek için sandık başına gitti. Yoğun katılım ile gerçekleşen kongreye genel başkan adayları da hazır bulunurken, İlhan Cinaher de kongreye katılan isimler arasında yer aldı.
Kendilerinin üçüncü bir yol olarak sahaya çıktıklarını belirten Cihaner, ‘değişimciler’ ve ‘genel merkez iktidarı’ ifadeleriyle Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu’na sert sözlerle yüklendi.
CİHANER: DEĞİŞİMCİLER VE GENEL MERKEZCİLER ÖNCE HESAP VERMELİ
CHP Genel Başkan Adayı İlhan Cihener kürsüye çıkarak Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel'i hedef alarak şu ifadeleri kullandı;
Bugünlerde görmeye alışık olmadığımız heyecan var salonda. Hep birleşerek çıkacağız, demokrasi bayramı diyoruz ancak yaptıklarımız demokrasi şöleni değil. Mahalle delege seçimlerinde bile kurultayı kimin kazanacağı şekillenir. Bize yıllardır yalan yaşatılıyor. Çok kötü bir ödenmeden geçti. Hem parlamenter seçimlerde hem Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde inanılmaz bir beklenti ve coşkuyla seçimlere girdik. Partiyi yönetenler tarafından yüzde 60 ile seçimi alacağımız algısı yaratıldı. Ancak bunlar şimdi zamanı değil diyerek dilendirilmedi.Ancak madem CHP demokratik bir partidir o zaman bu eleştirilere dikkate alınması lazımdı. Seçimlerde büyük bir hezimet ile karşı karşıya kaldık. Sizler yenilmediniz. Çünkü CHP'nin kadroları, ilkeler, değerleri, mücadele başlıkları seçim sürecinde sahada yoktu. Yenilenler o dönem parti iktidarı da elinde tutan, şimdi 2 bölüme ayrılmış olan değişimciler ve genel merkezciler olarak ayrılan bu yapıların siyasi planları yenildi. Adaylarınız sizin adaylarınız değil. CHP'nin bel kemiği laikliktir ancak seçim döneminde bunu hiç duydunuz mu? Dönemin parti iktidarı maden ülkenin yüzde 70'i muhafazakar bizde onları öncelik tutacak politikalar izlememiz lazım dediler. Bu gide gide doğrudan muhafazakar, milliyetçi ve siyasal islamcı politikaları savunmaya gitti. Yenilgi sonrasında çok dar bir zamana sıkıştırılmış yerel seçim takvimi ile karşı karşıya kaldık. Baştan itibaren biz kurultayın ertelenmesini eleştiriyorduk. Bu kongrelerin parti içi tartışmaların üstü kapatılması için yapıldığını düşünüyorum. Hezimet sonrası partide bakanlık hesapları yapanlar, bürokraside kendine yer beğenenler, bakanlıkları paylaşanlar değişim demeye başladı. Parti içi iktidarın diğer kanadı da hiçbir şey olmamış gibi davranmaya başladılar. Biz size burada ikinci bir yol tarif ediyoruz. Partiyi yeniden kurmak zorundayız. Şu anda vekalet savaşı yürütülüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi etrafında toplanan ve bugünkü yapının tamamından sorumlu olan bir yapı var ve diğer tarafta genel merkez yönetimi var. Bu ikisinden kurtulamazsak CHP'de ilerleyici bir yapıya yön veremeyiz. Partiyi şu yönetim biçiminden kurtarmamız lazım. CHP'de eğer bir belediye başkanı seçilmişse o belediye başkanı mahalle delegeliğinden itibaren tüm süreçlere müdahil olmaya çalışır. Biz bu tartışmayı temel bir soru üzerinden yürütmemiz lazım” dedi.
DEMOKRASİ ŞAMPİYONLUĞU YAPMAK GİBİ TUTARSIZLIĞA DÜŞMEMEK LAZIM
Değişim talebinde bulunanların da hesap vermesi gerektiğini belirten Cihaner, “CHP 15-20 yıl olduğu gibi siyasalsızlığa bulaşmış, bazen siyasal İslamcı bazen milliyetçi bir yapı mı olacak yoksa tüzüğümüzde tabir edildiği gibi sol sosyal demokrat, laikliği sonsuz savunan CHP’mi olacak. Tartışmamız gereken bu. Bu tartışmaların sutünü ‘biz partiyi demokratik yöneteceğiz ve program tüzük yapacağız’ diyorlar. Ancak program ve tüzüğü yapımı da demokratik değil. Ancak CHP zaten tüzüğünü uygulamıyor. Tüzüğün 52'nci maddesi bir kimsenin üst üste merkez adayı gösterilemez der. Ancak gösteriliyor. Bu anlayış tüzük yaptığında onların uygulanacağına nerden güveneceğiz? 2018 tüzük kurultayında kendi delegesine tuzak kurarak önseçimi kaldırdılar. Gerekçesi ise bundan sonra ittifaka ihtiyaç var, ittifak olursa önseçim yapmayabiliriz. Bu önseçimin ortadan kaldırılması. Şimdi değişim diyoruz... Biz değişim iddiasını 2015'den beri her platformda dile getirdik. Değişim ya da dönüşüm diyenlerin arkasında bambaşka bir pratik var. Onlara uygulayacağınız kriterleri farklı olması lazım. Parti ortanın solundan sağa giderken neredeydiniz, ne yaptınız? Bu basitçe bir özeleştiri de olmaz. Özeleştiriyi özür dilerim yoluma devam ederim diye görüyorlar. Bu özür arsızlığına dönüşür. Hepiniz oradaydınız, oradayken ne yaptınız? Bunu benim,sizlerin sorma hakkı var. Oradayken geri dönüp şimdi demokrasi şampiyonluğu yapmak gibi tutarsızlığa düşmemek lazım. Artık delegenin vekalet savaşlarında birer sayıdan ibaret görüldüğü, piyon olarak görüldüğü yaklaşımdan uzaklaşmamız lazım. Şimdi değişim isteyenler ve genel merkezciler Türkiye’nin bu hale gelmesindeki hesaplarını verecekler” ifadelerini kullandı.