GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
27 Ekim 2023 Cuma 10:55

Bayraklılı afetzede aile o toplantıyı anlattı, 'sözler tutulsun' dedi... 'Evlat sahibi olamıyorum'

Samos Adası açıklarında gerçekleşen 6,9’luk deprem sonrası hayallerinin yıkıldığını belirten Deniz Cengiz, “Verilen sözler tutulmuş olsa bize rezerv alandan bir yer verilmiş olsaydı benim bu hayattaki tek hayalim artık bir evlat sahibi olmaktı” dedi.

Oktay GÜÇTEKİN  / EGEDESONSÖZ - Türkiye’nin en yıkıcı depremlerinin arasında yer alan ve Samos Merkezli olan 30 Ekim 2020’nin üzerinden geçen 3 yıllık süre sonrası kentte acılar dinmiş değil.

İzmir’de 6,9’luk depremin en büyük hasar verdiği Bayraklı’da vatandaşlar hala deprem acısını yaşarken, bir yandan da yıkılan evlerine kavuşamamanın maddi enkazı altında kalmış durumda…

Depremde evini kaybetmiş olan Deniz Cengiz yaşadığı süreci ve 3 yıllık zaman dilimini Egedesonsöz’e değerlendirdi.

OTLAR BOYUMU AŞMIŞ DURUMDA
DASK ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın evlerine iki farklı hasar kaydı verdiğini belirten Cengiz, “30 Ekim'de evim orta hasarlı olarak belirlendi.  Ancak 30 Ekim itibariyle ağır hasarlılardan çok bir farkımız yok. O gün itibariyle biz de evimize giremedik. Hatta polisler kapının önündeydi. Daha sonra inşaat mühendisleri odasından  geldiler, binayı kontrol ettiler ve ‘Bu bina görevini görmüş yeterince, bir sonraki depremde asla bu evden sağ çıkamazsınız’ dediler… Apar topar herkes hızlıca taşındı ve yıkım kararı verildi. Şu anda arsamızın olduğu yerde otlar benim boyumu aşmış durumda” ifadelerini kullandı.

ÇIKARILMAKTAN KORKUYORUM
Evlerinin yıkılmasının ardından kiracı olduklarını belirten Cengiz, “30 Ekim 2020’den beri evsizim. Kiraya taşındım, kira fiyatları sebebiyle Mansuroğlu Mahallesi gibi bir semtten Gümüşpala'ya taşınmak zorunda kaldım. Geçen ay ev sahibimiz aradı, normalde kira kontratı bir senedir ama ben ‘ekonomik durum’ gerekçesiyle ara zam istedi. Taşınsam  daha ucuz bir yere taşınamayacağım için ve  taşınma giderlerini göz önüne aldığım için mecburen kabul etmek zorunda kaldım. Çünkü çıkarılmaktan korkuyorum” diye konuştu.

BİNALI YILDIRIM BİZE SÖZ VERDİ
Son Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın yer aldığı toplantıda  Yıldırım’dan söz aldıklarını belirten Cengiz, “normalde ağır hasarlılara verilen hakların orta hasarlılara da vereceği söylenmişti. 22 Temmuz 2022 yılında AK Parti Genel Merkezi'nde İZDEDA’nın o dönemki başkanı sayın Haydar Özkan ile birlikte son Başbakanımız Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, İzmir Milletvekili Atilla Kaya’nın  olduğu bir toplantıda bir araya geldik. Toplantıda orta hasarlıları temsilen bende yer almıştım. Oradaki gündem maddeleri geldiğinde konu daha bizim tarafımızdan orta hasarlara değinilmeden önce Binali Vekilimizin direkt kendisi konuya girdi ve ‘rezerv alandan orta hasarlı da hatta ev sahibi ev yapacağız’ dedi. Rezerv alandan orta hasarlılara da ev vereceğiz dedi. Bunun üzerine biz çok sevindik ve o konuyla ilgili vekilimizin sözünün üstüne bir şey söylemedik. Ancak Temmuz 2022’den bu yana 1 seneyi aşkın bir süre geçince ben de  Hamza Dağ beyefendiye ulaştım.  Bizzat toplantıda olan birisi olarak kendisi de Sayın Binali Yıldırım’ın dediği cümleyi duyduğu halde bana ‘sana hala ev çıkmadı mı’ dedi. Ben de ‘hayır çıkmadı başkanım hala evsizim,  kira ödüyorum, zorlanıyorum’ deyince bana ‘tamam takip edeceğim’ dedi. Ancak o görüşmenin ardından bir daha kendisinden yanıt alamadık” dedi.

MAĞDUR DURUMDAYIZ
Rezerv alanın kendileri için önemini vurgulayan Cengiz,“Rezerv alan bizim için gerçekten çok önemli. Kiraya ev sahiplerinin böyle ara zamlar yaptığı bir dönemde, keyfekeder kiraları yükseltildiği bir dönemde rezerv alanda şu anda oturabilmek bizim için gerçekten çok önem kazandı. Ki zaten bizlere verilmiş, bizzat bana verilmiş söz var ortada, buna sayın Mahmut Atilla Kaya ve sayın Hamza Dağ da şahittir. Hamza Dağ da üstüne basa basa söyledi,  ‘Rezerv alan sadece depremzedelerindir’ dedi. Daha sonra TOKİ'ye öğrenci yurduna ciddi sayıda yer verildi. Evet hiç kimse zorda kalmasın ama biz gerçekten mağdur durumdayız” ifadelerini kullandı.

SORUNLARIMIZA HAMZA BEY SAHİPLENDİ
Cengiz şunları söyledi:  “Ben hayatımda bir tane evim olsun diye uğraşmıştım. Çok uzun saatlere kadar çalışırdım, yeter ki bir evim olsun, yaşlılığıma kimseye muhtaç olmayayım diye… Sonunda bir ev almıştım ancak nasip olmadı yaşlılığı görmek… Şu anda nasıl yapacağız, nasıl ödeyeceğiz o da meçhul durumda. Bizim şu anda gerçekten ciddi anlamda barınma sıkıntımız var.  Ev sahiplerinin boyunduruğunda kalmış durumdayız. Hani ev sahibi aradığı zaman korkarak açıyoruz. Üç gün sonra çık derse nereye çıkacağım? Psikolojilerimiz iyice bitmiş durumda. Tek dileğim verilen sözün yerine getirilmesi… Umudunuz var mı… Benim umudum var. Ben çok  polyannacı biriyim. Kişisel olarak da öyle biriyim.  Ben Hamza Dağ'a çok güvendim. Hamza Bey çok sahiplendi sorunlarımızı.  Ben hala umutluyum. Aradan bir seneden fazla zaman geçti ama başka çaremiz de yok”

REZERV ALANDAN EV VERİLSEYDİ…
Kendilerine ev verilmesi halinde en büyük hayalinin evlat sahibi olmak olduğunu vurgulayan Cengiz, “Evlat sahibi olamadım. Bu depremden önce yani belli bir ekonomik durumumuz vardı. Evlilik sürecimizde kredi çekmek zorunda kalmıştık ve bu hayalimizi ötelemiştik. Ben hep evladım olursa kimseye muhtaç kalmasın, en azından bir evi olsun, borcu olmasın diye düşünmüştüm. Kredi sürecine girmemizin ardından bir süre eşim işsiz kaldı, bir dönem ben işsiz kaldım derken süreci ötelemek zorunda kalmıştık. Eğer kirada oturuyor olmasam en azından tüp bebek denemeyi isterdim. Maalesef sadece hastane ücretleri değil sonrasında bebeğin bakım masraflarının da yüksek olduğunu biliyorum. Verilen sözler tutulmuş olsa ve bize rezerv alandan bir yer verilmiş olsaydı benim bu hayattaki tek hayalim artık bir evlat sahibi olmaktı” ifadelerini kullandı.