GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
3 Mart 2023 Cuma 12:04

Başkan Selvitopu’ndan ‘Kent suçu’ çıkışı: Para cezası yetmez, yargılanmalı!

Kaçak yapılar ile mücadelede ‘kent suçu’ yasasının çıkması gerektiğini belirten Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, “Kent suçu diye bir kavramın adalet ve hukuk sistemimizde yer alması lazım. Sadece para cezası ile çözülen durum değil. Bunlar suçüstü yapılmalı. Kaçak yapı yapanlar yasalar gereği tutanak tutup geliyoruz. 1 ay bekleniyor o sürede yapı bitiyor... Bunun doğrudan Türkiye'de değerlendirilmesi lazım” dedi

EGEDESONSÖZ - Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Sonsöz TV’nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Selvitopu, Türkiye’nin gündeminde olan ‘kentsel dönüşüm’ ile ilgili çarpıcı bilgiler paylaştı.

KENTİN HAFIZASI YEREL YÖNETİMLERDİR
Karabağlar’ın zemin olarak güvenli olduğunu belirten Selvitopu, yapıların sağlam olduğu bir ilçe yaratmak istediğini belirtirken, “İlk aklımıza gelen konulardan biri o. Karabağlar da göreve geldiğimden bu yana yaptığımız çalışma kentin yeniden planlanması, sağlıklı güvenli ve güvenli kent dokuları elde etmek. Modern Karabağlar derken, modern Karabağların yapıları da sağlam güvenli yapılar olması lazım. Bunun için planlama gerekiyor. İlk ele aldığımız konu ilçenin planlarının yeniden ele alınması ve günün koşullarına yönelik yenilenmesiydi. Biz bunu büyük oranda gerçekleştirdik. Karabağlar da yürütülen kentsel dönüşüm çalışması var  Bakanlık, belediye bakanlık ortaklığı ve Büyükşehir Belediyesi'nin yürüttüğü çalışmalar var. Bunların süratlenmesi lazım. Bu soruna yasal düzenlemelerin getirilmesi lazım. İki ayrı yasa ile yürütülmesinin doğru olmadığını söylemiştik bu sürecin. Yasaların birleştirilmesi lazım. Belediye kanunun 73'ncü madde var 6306 sayılı yasa belki bir daha elden geçirilebilir. 73'nü madde bir alanı belediye dönüşüm alanı belirliyor ve orada tüm çalışmalar yürütülüyor. Bakanlığın açıkladı 540 hektarlık yasada 6306 sayılı yasa ile yürüyor ve burada yerel yönetimlerin sorumluluğu bulunmuyor. Merkezi idare ile yerel yönetimlerin bir arada çalışılması lazım. Farklı sıkıntılar çıkıyor. Yerel yönetim ile merkezi idarenin uyum içinde birlikte çalışması lazım. 6306 sayılı yasa belediye kelimesi yok.Bu doğru değil. Kentin hafızası yerel yönetimlerdir. Devletin bir kurumdur sonuçta. Yerel yönetimlerin hem sorumluluk hem yetki anlamında görevlendirilmesi gerekiyor. Karabağlar da olası bir depremde hasar göremeyiz demek çok zor. Büyük bir bölümde planı ve projesi olmayan büyük bir bölüm var. Karabağlar'ın şu şansı var, zemini sağlam. Zemin yönünden sağlam. En son gerçekleşen 30 Ekim depreminde 26 ağır hasarlı 28 tane orta hasarlı binamız var. Can kaybımız olmadı. Ağır hasarlılar içinde ruhsatsız bölgeledi yapılar var” ifadelerini kullandı.



1300 HEKTARLIK ALANDA YENİLEME GEREKİYOR
540 hektarlık kentsel dönüşüm alanında çalışma olmamasına dikkat çeken Selvitopu, “Bakanlığın ilan ettiği alan Türkiye'nin en büyük kentsel dönüşüm alanı. 540 hektarlık alan... Yerleşimimiz 2 bin 700 hektar. Bunun bin 300 hektarında yenileme gerekiyor.  Bina sayımız 53 bin 489. Bağımsız bölüm 228 bin 616, bunu  23 bini iş yeri.  Resmi kurum sayısı bin 208 tane. Bütün bunların üzerinde kaç katlı bina var, kaç bağımsız bölüm var hepsi dijital ortamımızda kayıtlı. Ruhsat bilgisi mevcut. Bina envanter çalışması ayrıca yapılmalı. Şimdi hep 1998 öncesi ve sonrası yapılar konuşuluyor. Bunun nedeni deprem yönetmeliği. Yönetmeliklere göre yapılan binalar daha sağlıklı görünüyor. Yapım hatası olanlar tabii ki olabilir. 1998 öncesi yapılan yapılarda yenileme de mevcut. Vatandaş binasını test ettiriyor, zayıfsa yıkım kararı çıkıyor, müteahhit ile anlaşırlarsa yıkıp yeniden yapanlar var. Ancak bu istediğimiz seviyede değil.Belediyemizde böyle bir durum henüz yok.Büyükşehir Belediyesi böyle bir laboratuvar kurdu. Bizde böyle bir durum ile ilgi ihtiyaç duyarsa tabii ki kurarız. Ancak karot testleri yapılan tüm raporlar zaten belediyelere geliyor. Birimlerimiz inceleyerek bunlarla ilgili karar veriyor. Bakanlık bu görevi ilçe belediyelerine geliyor.Bizde bir labarutuar yok, yapmaya imkan da yok.Ancak bakanlığın izin verdiği firmalar var ve onlar tarafından test yapılıp onay için belediyeye geliyor.  Yani bir yapı hasarlıysa artık bu resmi kayıtlara girdiği andan itibaren yasa süreçler başlıyor. Hasarlı binaları oturmayı tavsiye edecek halimiz yok. Hasarlıysa bina tabii ki tedbir alınmalı. Depremin ne zaman olacağını bilmiyoruz. Ancak insanların ekonomik imkanların yeterli olmadığı için bir sorun başlıyor. Çoğu insanlar orta gelirli ve alt gelir seviyesi grubunda olan insanlar. Burada devletin organize olması, teşvik etmesi lazım. Kredi çalışmaları olmalı. Bunun sadece vatandaş üzerine bırakılması doğru değil. Apartmanda 10 daire var. Yerinde yapıldığında 10 daire çıkıyor. Parasını bulması lazım vatandaşlar. Bu nedenle devlet tarafından desteklenmesi lazım. Bina envanter çalışmaları için Büyükşehir ile görüşmelerimiz olmuştu. Görüşmelerde bina envartel çalışmasını ayrı dijital envartel çalışmalarının ayrı yapılmasını doğru bulmamıştık. O süreçte çalışma kaldı. Ancak bunu üzerine dijital arşiv çalışmasına öncelik verdik ve 1-2 ay önce bunu tamamladık. Karabağlar'da imar affından kaç bina yararlanmış bunlar elimizde. Geriye yapı envanteri ile ilgili saha çalışması kaldı. Yakın zamanda ilgili meslek kuruluşları ile görüşmeler yapacağız” ifadelerini kullandı.

Zemin sıvılaşması olan bölgelerin olup olmadığı yönündeki soruya yanıt veren Selvitopu "Karabağlar'ın hemen hemen her bölgesinde benzer durum var.  Hatay Caddesi sınır. Daha çok kayalık bölgelerde durum.  Deniz seviyesine yakın bölgelerimiz var, onun dışında tepelik alanlar"diye konuştu.

SÜRE DOLANA KADAR YAPI BİTİYOR
İmar affının artık tartışılmaması gerektiğini belirten Selvitopu,“Bence artık bunların tartışılması lazım. Türkiye'deki depremlerden sonra ruhsatsız yapıların hiçbir şekilde gündeme gelmemesi lazım Bizde de çalışmalar vardı yeni af çıkacak diye ancak belediye olarak bunlara müdahale ettik. Toplum içinde yayılıyor imar affı çıkacak diye her taraftan birden yapılar yapılmaya başlanıyor. Bunlar bizi de çok zorluyor. Bizde belediye olarak sertleştik ve işlem yapmadığımız bir yer yok. Gerekirse orayı yıkıyoruz. Yüksek katlardaki yapılara kaçak yapıldığında en sorunlu olanlar bunlar oluyor alt katlar ruhsatlı olduğunda alt katlara zarar vermek lazım. Raporlar katlara zarar verebilir diye çıkınca yıkmakta sorunlar yaşıyoruz. Kent suçu diye bir kavramın adalet ve hukuk sistemimizde yer alması lazım. Sadece para cezası ile çözülen durum değil. Bunlar suçüstü yapılmalı. Kaçak yapı yapanlar yasalar gereği tutanak tutup geliyoruz. 1 ay bekleniyor o sürede yapı bitiyor... Bunun doğrudan Türkiye'de değerlendirilmesi lazım.  Türk Ceza Yasamız da bir madde var. Bunun daha da gözden geçirilmesi lazım. Kaçak yapı yapan, ruhsat ibraz edemeyenlere yaptırım uygulanması lazım” dedi.

BELEDİYENİN DENETLEME YETKİSİ VAR
‘Kesik kolon’ ve ‘apartman altında fırın’ tartışmalarının Kahramanmaraş depremlerinin ardından yeniden gündeme gelmesi hakkında konuşan Selvitopu, “Belediyenin her binayı denetleme yetkisi var. Herhangi bir şikayet olduğunda da var, şüphe duyduğumuz bir durum varsa denetleyebiliriz. Bu depremden sonra belki bu konulara ağırlık vermek gerekecek. Zaten ekiplerimiz var. Yapı kontrol birimimiz var. Bu birim içinde depremsellik testi ile ilgili birim de içinde. Denetleme birimlerimizde orada. Bu konuya yabancı değiliz. Ne yapacağımız biliyoruz. Belediye olarak yaptığımız birçok denetim çalışmaları var. Bundan sonra da depremin çıkardığı yasalar sonucunda yeni çalışmalar gerekir. Bunun için illa müracaat olması gerekmiyor” ifadelerini kullandı.

YETKİ BAKANLIĞA GEÇİRİLDİ
Deprem yönetmeliği ve imar yönetmeliğinde değişiklikler olabileceğini belirten Selvitopu, “Şu anda yasal olarak izinler verilmek zorunda kalınıyor. Bakanlık da depremlerden sonra mevzuatı tekrar gözden geçirilecektir. Deprem yönetmeliği, imar yönetmeliği ile ilgili değişiklikler olabilir. Eskiden büyükşehir belediyelerinin olduğu yerlerde imar Yönetmeliği yapma yetkisi belediyelerdeydi ancak sonra bu yetki bakanlığa geçirildi. Kentteki sorunlar ile ilgili en iyi karar verecek kurumsal yapı Büyükşehri Belediyeleri’dir. Yönetmelik yetkisinin de il belediye statüsünde olan yerlerde belediyelerde olması gerekir” diye konuştu.

SAĞLIKLI SONUÇ VERMEZ
İzmir'in yapı stoku hakkında da konuşan Selvitopu, yüksek emsal artışlarına karşı olduğunu belirtirken, “Sayıları her geçen güncelleniyordur, ben göre yaparken İzmir'in yapı stoku 634 bin civarındaydı. Tun başkanın söylediği 800-900 bin rakamlarında. İzmir’de yapılan özellikle 1998 senesi sonrası yapılan binalarda çok büyük problemler olacağını zannetmiyorum ancak imar barışından yapılan yapılar ile ilgili bir şey söylemek çok zor. Çünkü yapımları ile ilgi hiçbir kayıt yok Bunların durumları ile ilgili sadece test yapılırsa bir şey söylenebilir. Bu nedenle bu binaları riskli binalar olarak değerlendirebilirsiniz. Bu nedenle İzmir’de dönüşüm yenileme çalışmaları var. Kentin tamamını kentsel dönüşüm alanları ilan edemezsiniz. Dönüşümü teşvik edecek planlar yapmak lazım.  Bu da ‘emsal artışı’ olarak algılanıyor. Emsal artışı ile yenileme çok sağlıklı bir sonuç vermez. Yeni sorunlar yaratır. Karabağar’da yaptığımız plan çalışmasında Karabağlar'ın yenilenmesini sağlayacak bir rakam tespitimiz var. 2,5-2 emsal arası bir rakam tespit ettik, onun üstündeki rakamlar sıkıntı yaratır. Revizyon planlarında da bunlara dikkat ettik” dedi.