Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Bayraklı Belediye Meclisi'nin Mart ayı birinci oturumu, Belediye Başkanı Serdar Sandal yönetiminde gerçekleştirildi. İhtisas komisyonlarından oybirliğiyle gelen raporlar, yine oybirliğiyle Meclis'te de kabul edilirken, Sayıştay'ın tahsislerin süresiz olamayacağı uyarısı üzerine 25 yıl tahsis şartı kondu. Son derece hızlı ilerleyen Meclis, sıra deprem konusuna gelince gerildi. AK Partili Meclis üyelerinin, geçtiğimiz hafta, mahkeme tarafından emsal artışıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verilmesiyle ilgili eleştirilerinin ardından Başkan Serdar Sandal, "Gelin o zaman Bayraklı'yı da afet bölgesi ilan edelim. Tıpkı Elazığ'da olduğu gibi, burada da devlet gereğini yapsın" çağrısında bulundu. Başkan Sandal’ın bu çağrısına muhalefet meclis üyeleri karşı çıkarak reddetti.
BÖLGEYE 300 ÇADIR DAHA GÖNDERECEĞİZ
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Kahramanmaraş merkezli büyük depremi bölgeye giderek bizzat gördüğünü belirtirken, karşılaştığı manzarayı Meclis üyelerine anlatı. Başkan Sandal, "Biz de Bayraklı'da bir deprem yaşadık ama bölgedeki afetin büyüklüğünü anlayabilmek için oraya gitmek lazım. Hiçbir şey ekranda gördüğünüz gibi değil. İnşallah yaraları kısa zamanda sararız ve depremzedelerimiz bir an önce konteynerlere geçerler, yakın bir zamanda da evlerine kavuşurlar. Depremde gördüğüm ve beni mutlu eden şey, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki herkesin, böyle bir afet duumunda her şeyi bir tarafa bırakıp nasıl kenetlendiğine şahit olmaktı. Deprem bölgesinden dönüşte Mersin ile Antalya arasında her şehirde, her kasabada depremzedelere yemek dağıtan yerler gördük. Politik farklılıklar olmasına rağmen herkes depremzedeler için dayanışma halindeydi. Şu ana kadar bölgeye 25 TIR gönderdik. 200 çadır gönderdik, cuma günü 100 çadır daha göndereceğiz. Arkasından 150 çadır ve konteyner göndereceğiz. Tüm bunları vatandaşlarımızın eliyle gerçekleştirdik. Deprem bölgesinden Bayraklı'ya gelen çok sayıda depremzede kardeşimiz var. Onlara yardımları sürdürülebilir hale getirmemiz lazım. Bağışların ve yardımların, giysi, ayakkabı, çorap gibi hiç kullanılmamış olmasına özen gösterilmesini rica ediyorum. Yardımsever Bayraklılılara şükranlarımı sunuyorum. Cumartesi ve pazar günleri açık bir belediyeyiz. Hangi inançtan, hangi siyasi düşünceden olursa olsun, tüm Bayraklılılar depremzedelere yardım elini uzattı. Tüm Bayraklılılara şükranlarımı sunuyorum" dedi.
AKTAŞ: MAHKEMEDEN DÖNECEĞİNİ BİLE BİLE EMSAL ARTIŞI VERDİNİZ
AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Aktaş, Bayraklı depreminde yıkılan binalarla ilgili verilen emsal artışının mahkeme tarafından yürütmesinin durdurulması konusunu gündeme taşıdı. Büyük depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa dileğinde bulunan Aktaş, şunları söyledi:
"30 Ekim 2020'de Bayraklı'da yaşanan 6,6 büyüklüğündeki depremde mağdur olan vatandaşlarımız için Bayraklı Belediyesi'nde yüzde 10'luk emsal artışı getirmiştik. Büyükşehir, parsel bazında yüzde 20 emsal artışı verdi. Fakat bu emsalle ilgili olarak, TMMOB'a bağlı odalar tarafından açılan dava sonucu, mahkeme tarafından yürütmeyi durdurdu. Belediye Başkanı olarak yürütmeyi durdurma kararına itiraz edeceğini söylediniz. Mahkeme, emsal artışının kanunlara, yönetmeliklere uygun yapılması gerektiğini belirtti. Siz emsal artışına izin verirken, mahkemenin kararına itiraza hazırlanırken, partinizin de yer altığı Altılı Masa'dan, Kahramanmaraş depreminden sonra "Emsal artışına son vereceğiz" açıklaması geldi. Siz emsali savunuyorsunuz, partiniz emsal artışına son vereceğiz, diyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum, plan notlarıyla emsal artışı olmaz, mahkemeden döner, demişti. Odalar dava açar, demişti. Sonuçta bakan beyin dediğine geldiniz. İnsanlar boşu boşuna zaman kaybetti. Aradan 128 ay geçti, bir çivi dahi çakmadınız. Emsal artışını kanunlara, nizamlara uygun yapmış olsaydınız, bu emsal artışı yürürlüğe girmiş olacaktı. Size umut bağlayan insanlar, hayal kırıklığına uğradı. Günü kurtarmaya çalıştınız. Zemin etüdü yaptırmadan işe koyuldunuz. Revizyon imar planlarını hazırlamak yerine, yönetmeliklere uygun olmayan emsal artışı getirerek, mahkemeden döneceğini bile bile böyle bir karar aldırdınız. İnsanları maddi ve manevi zarara uğrattınız, sizi tebrik ediyorum. Sanki çok doğru bir iş yapmışsınız gibi, doğru yapmışsınız da mahkeme yürütmeyi durdurmuş gibi davrandınız. Bunun tek sorumlusu sizsiniz."
SANDAL: ELAZIĞ'DA HAFİF HASARLI BİNALAR BİLE AĞIR HASARLI STATÜSÜNE ALINDI
Belediye Başkanı Serdar Sandal, "Bakan beyin söylediği, sanki çok büyük bir imar bilgisi gerektiriyormuş gibi konuştunuz. İmarla ilgili hassasiyetinizden dolayı sizi tebrik ediyorum" sözleriyle başladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Burada revizyon planı yapma şansımız yok. Plan notuyla gitmemizin sebebi, işin acil oluşundan idi. Birçok üniversiteyle beraber bölgenin jeolojik etütleri tamamlandı, iki yıl çalıştılar, zemin etüdü için... Söylediğiniz iddia, politik bir tavırdır. Neden emsal artırdık? Vallahi sizin yüzünüzden, billahi sizin yüzünüzden, Kur'an çarpsın sizin yüzünüzden. Niye biliyor musunuz? Bu ikircikli yapınızdan dolayı. Size oy vermeyeni kendinize düşman gibi gördüğünüz için. Mağdur mudur diye bakmadan, size oy verip vermediğine bakıyorsunuz. Elazığ ve Bayraklı örneklerini karşılaştıralım. Elazığ depreminden sonra oradaki depremzede vatandaşlarımız için yapılanlara bir bakalım. Helal hoş olsun, keşke daha fazlası yapılsaydı. Bundan gurur duyardım, mutlu olurdum. Peki aynısını Bayraklı'da neden yapmadınız, neden yapmıyorsunuz? Bayraklı'da 6,6 büyüklüğünde bir deprem oldu, Elazığ'da 6,5... Bayraklı'da 117 yurttaşımız vefat etti, Elazığ'da 41... Yıkılan bina sayısı, iki yerde de üç aşağı beş yukarı aynı. Elazığ'da az hasarlı, hafif hasarlı binalar da ağır hasarlı statüsüne alındı. Bayraklı'da niye almadınız? Bayraklılılar size oy vermedi de ondan değil mi? Bayraklı için 35 milyon lira harcandı, Elazığ için 560 milyon lira. Elazığ'ı, yeniden afete maruz bölge ilan ediyorsunuz, neden? Çünkü afete maruz bölge ilan edilirse, depremzedelerin borçları ertelenir, ya da silinir, daha bir sürü hak kazanır. Bunu neden Bayraklı için yapmadınız? Kendi kaderine terk edilen Bayraklılı depremzede kardeşlerimiz, sizin yüzünüzden 400 bin lira yapılabilecek evini bugün 1,5 milyon liraya yaptıramıyor. Biz emsal artışını, birileri rant sağlasın diye değil, bu ağır masrafı 600 bin, 700 liraya düşürmek için yaptık. Plan notuyla emsal artışı olmayacağını söyledik. Jeolojik etüdün olmadığı yerde revizyon planı yapılmaz. Eğer bu meseleyi gerçekten çözeceksek, AK Parti ve MHP grubu aracılığıyla, çağrımız olsun; Cumhur İttikafı yöneticilerine... Gelin emsalden vazgeçelim, vatandaşın arsası hazır. Gelin Bayraklı'yı afet bölgesi ilan edelim, devlet gelsin afet kapsamında burada evleri yapsın. Vatandaş, iki yıl geri ödemesiz, 600 bin liraya evine geçsin. Bunu yapmazsınız, çünkü siz size oy vermeyenlere karşı merhametsizsiniz. Onca yaşanan afette sadece Bayraklı'yı bir tarafta bıraktınız. Yeni bir arsa üretmeye ihtiyaç yok. yıkılan evin yerine, afet kapsamında evi yapalım, sıfır faizle ödensin."
HIZAL: AK PARTİLİLER DAİRE ALACAK DİYE YALAN SÖYLÜYORSUNUZ
Başkan Sandal'ın konuşmasının ardından, AK Partili Meclis Üyesi Özgür Hızal söz aldı:
"Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağolsun. Kahramanmaraş ve çevresinde çok büyük bir deprem yaşadık. Yaraları elbirliğiyle saracağız inşallah. Elbette ki iktidar ve muhalefet, dönem dönem birbirlerini eleştirecektir. Burada biz muhalefetiz, siz de iktidarsınız. İktidar olarak yapmadığınız faaliyetleri eleştireceğim elbette. Siz de merkezi hükümeti eleştireceksiniz. bunun neticesinde ülkeyi, şehirleri yönetenler doğru yolu bulur. Burada bir fark var. Eleştiri başka bir şeydir, yalan başka bir şeydir. Eğer eleştiri adı altında yalan söylerseniz, bu ne siyaset, ne muhalefet, ne eleştiri olur. Toplumu manipüle etmiş olursunuz. Eksikleri elbette söyleyeceksiniz. Bunu bir belediye başkanı olarak çıkıp TOKİ'nin yaptığı deprem konutlarını bazı AK Partili meclis üyelerine vereceklermiş derseniz, bu yalan olur. Her iddiayı dile getiremezsiniz. Eleştiri yaparken, doğru düzlemde yapacaksınız. Siz yalan bilgi veriyorsunuz."
Başkan Serdar Sandal, "Ben, depremzede dışında hiç kimseye oradan ev vermeyeceğin demesini bekliyorum, Çevre ve Şehircilik'ten. Oradan depremzede dışında insanlara ev verilmeyeceğini siz söylüyorsunuz. Çevre Şehircilik söylesin bunu. Devlet size mi kaldı. Devletin kurumları var. Bir tek konutu, depremzede dışında birine verin, el mi yaman, bey mi yaman, görürsünüz o zaman" diye çıkıştı. Başkan Sandal, Özgür Hızal ile karşılıklı söz düellosu bitmek bilmeyince, Hızal'ın mikrofonunu kapattırdı.
ÖNAL: EMSAL ARTIŞI SON ÇAREYDİ VE O ÇAREYE MAHKUM ETTİNİZ
CHP'li Meclis Üyesi İrfan Önal ise büyük bir deprem acısının yaşandığı süreçte emsal üzerinden siyasetin popülizmine kapılmanın doğru olmadığını belirtirken, "Bunları konuşmaktan hicap duyuyorum. Deprem vergileri doğru kullanılmış olsaydı, bunca insanımız ölmeyecekti. Büyükşehir'de imar komisyonu başkanı olarak, biz dört katlı binalarda yaşamak isterdik ama kat sayısını 8'e 9'a çıkarmadan, sıfır faizle 15 yıl, 20 kredilerle sorunu çözebilir miyiz, diye baktık. Çözebilirsek, emsal artışına sonra bakalım dedik. Emsal artışı, son çareydi ve o çareye mahkum ettiniz. Deprem sonrası 400 bin liraya yapılabilecek binalar bugün 1,5 milyon, 2 milyon liraya mal oluyor. Üst mahkemeden, emsal artışıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararının döneceğini umuyorum" dedi.
Tartışmalar, giderek çok daha büyük boyutlara gelirken, CHP Grup Sözcüsü Gamze Gül Çamur ile MHP Grup Başkanvekili Muhammet Şahin arasında sözlü sataşmalar oldu. Başkan Sandal, apar topar meclisi kapatarak tartışmalı meclisi noktaladı.