Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Yaz aylarının gelmesi ile birlikte orman yangınları sayısı hızla artıyor. Geçtiğimiz hafta 22 ayrı yangın meydana gelirken İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı itfaiye ekipleri yangınların söndürülmesi noktasında yoğun mesai harcıyor.
Belediye personeli alevlerle mücadele ederken bir yandan da çalışma koşulları ile ilgili sorunlar yaşıyor.
İzmir İtfaiyesi’nde yangın operasyonlarında çalışan Tüm Bel-Sen İzmir 1 Nolu Şube Delegesi Ali Sinan Batmaz, itfaiyecilerin yaşadıkları sorunları Egedesonsöz’e değerlendirdi.
‘PERSONEL EKSİKLİĞİ ÇEKİYORUZ, BAZEN ŞOFÖRLER YANGINA MÜDAHİL OLUYOR’
İtfaiye personelleri olarak yangın sahasında çalışırken personel eksikliği çektiklerini belirten Batmaz, “Tüm dünyada standart şu şekilde; itfaiye müdahale ekiplerinde araçlarda şoför, araç amiri, birinci borucu, destek elemanı olarak kökenci, malzeme desteği vermek için ikmalci ve arama kurtarma personeli olarak altı kişilik yangınlara müdahale eden ekip sayısı var. Maalesef bizler araçlarda arkada bir personel ile gidiyoruz. Şoför arkadaşımız bile bazen yangıncı gibi müdahil oluyor. Bir hortumun başında da şoför arkadaşımız oluyor. Araç amiri arkadaşımız bu noktada sevk idare mi, yangına müdahale mi yoksa ikmal konusunda yardım mı edecek konusunda çelişki yaşıyor. Bir o tarafa bir o tarafa koşturuyor” ifadelerini kullandı.
‘NORMALDE 6 KİŞİ OLMASI LAZIM, BİZ MAKSİMUM 4 KİŞİ YOLA ÇIKIYORUZ’
Personel standardının çok altında mücadele ettiklerini belirten Batmaz, “Normalde standart olarak 6 kişi olması lazım ama biz maksimum üç kişiyiz. Dört kişi olduğumuzda bu bizim için müthiş bir konfor alanı oluyor. Çok nadir olarak 4 kişi oluyoruz. Birçok grup 4 kişiyi bile görmüyor” dedi.
‘PERSONEL EKSİKLİĞİ YÜZÜNDEN İZİNLERİMİZİ AYARLAYAMIYORUZ’
Personel eksikliği sebebiyle yıllık izinlerde sorun yaşadıklarını belirten Batmaz, “Personel eksikliği sebebiyle senelik izinlerimizi kullanmak konusunda bize çok ciddi bir handikap yaratıyor. İnsan üstü koşullarla eksik bir mücadele hattı varken bir de kullanmamız gereken izinlerimizi kullanamıyoruz. Bedenen dinlenemiyor, ailelerimizle vakit geçiremiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘İTFAİYE BİNALARINA HAYVAN KOYSANIZ RAHATSIZ OLUR’
Çalıştıkları itfaiye binalarında da sorunlar olduğunu belirten Batmaz, “Gruplarımızın fiziki koşulları çok yetersiz durumda. Hayvanın konulup rahatsız olacağı koşullarda çalışan arkadaşlarımız var. Bizler 24 saat esasına göre çalışıyoruz; o itfaiye gruplarında hem yemek yiyoruz, hem yatıyoruz, hem nöbetlerimizi tutuyoruz” dedi.
‘BÜTÇE BAHANE EDİLİYOR’
Araç, malzeme ve mekan sorunları yaşadıklarını belirten Batmaz, “Felaketlerle mücadele etmek için fiziki koşullara sahip değiliz. Bütçe bahane edilerek, yönetsel anlamda idarenin çalışma ve planlama eksikliği yüzünden tam olarak fiziki koşullara sahip değiliz. Araç malzeme eksiği olarak çok kötü olan yerler var. Çağın gereklerinden uzak ekipmanlarla çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘SU VE YEMEK SORUNUMUZ KARŞILANMADIĞI İÇİN ATEŞLERİN ARASINDA BAYILAN ARKADAŞLARIMIZ VAR’
Yangın sahasında mücadele ederken kumanya ve su sorunları yaşadıklarını belirten Batmaz, “Yangın sahasında kumanya konusunda sorunlar yaşıyoruz. Sağolsun vatandaşlar veya işyeri sahibi tarafından yemek ihtiyacımız karşılanıyor. Olay yerine kumanya sevk ve idaresi konusunda sorunlar yaşıyoruz. Çoklu büyük yangınlarda personel eksikliğinden dolayı değişim rotasyonu yapamıyoruz. 8 saat gibi çalışma süreleri gerçekleştiriliyor. Bu süreçte su ve yemek ihtiyacı karşılanmadığı gibi karşılanması istendiğinde sandviç, bisküvi gibi gıdalar geliyor. Sokakta duramadığımız koşullarda ateşlerle yan yanayız ve 800 derecelere varan sıcaklıkların içindeyiz. Bu şekilde su kaybından bayılan arkadaşlarımız var. Olay yerinde orman itfaiyesi veya vatandaşlar olmasa ne yemek ihtiyacımız karşılanıyor ne su ihtiyacımız karşılanıyor” dedi.
‘EĞİTİMLER PERSONELE DUYURULMADAN HEP AYNI KİŞİLERE VERİLİYOR’
Eğitimler konusunda personele yeterli eğitim verilmediği ve eğitimde kayırmacılık yapıldığını dile getiren Batmaz, “Bazı nitelikler eğitimler tüm personele duyurulmadan hep aynı kişiler eğitim alıyor. Diğer personeller bu eğitimi almıyor. Geçen sene dağcılık eğitimi verildi ve dağcılık ekibinde olan arkadaşlar bile sonradan kendini zorla dahil ettirerek o eğitimi alabildiler” ifadelerini kullandı.
‘OLASI DEPREMDE İTFAİYE PERSONELİ YETERSİZ KALACAK’
Eğitim eksikliği sebebiyle İzmir’de yaşanabilecek olası bir depremde eğitim verilmemesi sebebiyle çok daha ağır sonuçların yaşanabileceğini vurgulayan Batmaz, “İzmir 600 yıla yakındır kırılmamış bir fay hattı üzerinde. Büyük bir depremle karşı karşıya gelebiliriz. Bu noktada iyi niyetle kendi bilgi birikimini kurum içerisinde tüm itfaiye emekçisi arkadaşlarımızın eğitim alması noktasında çalışan arkadaşlarımız vardı. Onların bu noktada çalışmalarının önüne geçildi. Tepeden bir yaklaşımla ‘bizim unuttuklarımız sizin bildiğinizden fazla’ tarzında söylemlerle arkadaşlarımızın çalışmasının önüne geçildi. Olası bir İzmir depreminde bütün İzmir’i etkisi altına alacak. Bu noktada Ödemiş’ten Bergama’ya Çeşme’den Torbalı’ya kadar tüm ekiplerin bu eğitimi almış olması lazım. Bu ekiplerin hali hazırda eğitimle birlikte desteklenen araç, malzeme desteğine sahip olması lazım. 30 Ekim Depremi’nde gördük ki destek müdahalenin ulaşıp buraya gelmesi için yaşanan zamana kadar ilk müdahale çok önemli” dedi.
‘ARAÇLARIN KASKOSU YOK, KAZA SONRASI MASRAFLAR ŞOFÖRLERE KESİLİYOR’
Büyükşehir Belediyesi itfaiye araçlarının kaskosunun olmadığı ve olası kazada masrafların itfaiye şoförüne rücu olarak kesildiğini belirten Batmaz, “En hızlı şekilde müdahale ediyoruz. Trafikte maalesef yol vermeyle ilgili sorunlar yaşıyoruz. Kanuni olarak geçiş önceliği yok. Yol verilirse geçiş üstünlüğümüz var. Yol verilmediği için yaşanan trafik kazalarında itfaiye araçlarının kasko, sigorta probleminden dolayı sorunlar yaşıyoruz. Belediye bize bu anlamda bütçe vermiyor. Bu kazalarda suçlu bulunduğu için şoför arkadaşlara hasar kısmı rücu ediliyor. Büyükşehir belediyesi itfaiye araçlarına kasko poliçesi ödemiyor. İtfaiye şoförü arkadaşlara rücu eden sonuçlara yaratıyor. Görevini yapmak isterken şoförler kaza yapınca belediyenin ödemekten kaçındığı kasko sebebiyle kendi cebindeki parayla aracın tazminini karşılamak zorunda. Bu şekilde 20 bin TL’ye varan maaş kesintisi yaşayan arkadaşlarımız var” dedi.
‘TİS’TEN DOLAYI ELLERİMİZİ BİLE SIKMADILAR’
İzmir’de geçtiğimiz günlerde aynı gün 22 yangının çıktığı anda itfaiye olarak sahada çalıştıklarını ancak TİS sürecinde oldukları için ellerinin bile sıkılmadığını belirten Batmaz, “Yangın yerinde ve depremde belediye idarecileri tarafından yanımıza gelinir elimiz sıkılırdı. Hatta biz kirli elimiz, terli vücudumuzla uzaktan selamlaşmak isterdik ama yine de bizim verdiğimiz mücadeleden kaynaklı elimizin kiri ve vücudumuzun teri gözetilmeksizin bizimle yan yana durulurdu, yanaklarımızdan öpülürdü. Biz bu süreçte bundan da mahrumuz” ifadelerini kullandı.
‘BAŞKAN TUGAY YANGIN BÖLGESİNDE 5 YILDIZLI OTELDE KAHVALTI YAPTI, BİZ KUMANYA SIKINTISI ÇEKTİK’
Son olarak Selçuk’taki yangın sahasına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın geldiğini, kendilerinin kumanya sorunu yaşarken Tugay’ın itfaiyecileri ziyaret bile etmediğini belirterek, “Başkan Tugay, Selçuk’taki yangında sahadaydı. O bölgedeki arkadaşlarımızla görüşmediğini biliyorum. Kendilerine teşekkür etmediğini, hal hatır sormadığını biliyorum. Yaralanan arkadaşlarımız oldu, onlara da bir ziyarette bulunulmadı. Başkan Tugay Selçuk’taki yangında 5 yıldızlı otelde kahvaltı yaparken biz itfaiyeciler olarak bütün gece çalıştık ama kumanya eksikliği çektik” dedi.
‘BİZE KAHRAMAN DEMESİNLER, SORUNLARIMIZI ÇÖZSÜNLER’
Batmaz şunları söyledi:
“Bize kahramanlık hikayeleri üzerine yazılmak istemiyoruz. Bizler işlerimizi layıkıyla yapıyoruz. Fiziki koşullarımız ve yönetimsel sorunlarımız bulunuyor. Bize kahramanlık atıfında bulunulurken mağduriyet yaşayan arkadaşlarımıza ‘fıtrat’ deniyor. Kahramanlıktan ziyade sorunlarımızın dinlendiği ve çözüme dair adımların atıldığı süreçlerin parçası olmak istiyoruz. Biz çalışıyoruz, sorunların da muhatabı biziz” dedi.