GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
10 Ocak 2021 Pazar

Pazar mı, manav mı?

"Nerede o eski bayramlar!" diye başlarız ya, her bayramda...

Artık şu dönemde, "Nerede eski o pazarlar!" der olduk.

Giderdik pazara, "Pazar güzeli bunlar, pazar güzeli! Almayan pişman oluyor!" çığlıklarını tebessümle dinlerdik.

Tüm tezgahları tek tek dolaşır, sebzenin, meyvenin en iyisini arardık.

Sonra tekrar başa döner, en beğendiğimiz tezgahtan alırdık.

Gözümüz de bayram ederdi, gönlümüz de...

Ya şimdi?

Koronavirüs salgını, pazaryerlerine giderek alışverişini yapan milyonlarca insanı evine hapsetti.

Artık insanlar, "Pazar mı, manav mı?" arasında bir tercih yapmak zorunda kaldı.

Sanırım şartlar, tercihlerin manavdan yana olmasının yolunu açtı.

Pazara giden yok mu?

Olmaz olur mu?

Pazara gidip pazarlık yaparak filesini doldurmadan rahat edemeyen çok insanımız var.

Ama gidemeyenlerin, gitmeyenlerin çoğunlukta olduğunu kabul etmemiz lazım.

***

Pazaryerlerini, pandemiye rağmen önlemini alıp bugüne dek hiç boş bırakmayan Gülden hanımdan...

Eskisi gibi pazarda çok vakit harcamasa da, elindeki listede yer alan ürünleri korona korkusuyla alelacele fileye doldurup pazaryerinden kaçarcasına çıkan Ayhan beyden...

Pazaryeri izlenimlerini dinledim.

İlk sözü, Gülden hanıma bırakalım:

"Pazaryerlerinde eskisi gibi ne çok müşteri var, ne de fazla fazla tezgah...

Müşteri azalınca, doğal olarak tezgah da azaldı.

Eskiden pazaryerlerinde yaşlıları daha çok görürdüm.

Gençler, sayıları az da olsa pazara gelirdi.

Şu günlerde yaşlıların sokağa çıkma haklarını kullandıkları saat 10.00-13.00 arasında pazara gidenlerin sayısı, parmakla sayılacak kadar az.

Gençleri hiç görmüyorum desem, abartmış olmam.

Pazaryerlerindeki insanların yaşları sorulsa, sanırım yüzde 90'ının, 40-60 aralığında olduğunu görürüz.

Pazar fiyatları mı cazip, manavdaki fiyatlar mı?

Tabii ki pazar fiyatları daha cazip.

Pek çok üründe, manavdaki etiketlerle arada pek fark aslında.

Ispanak, pırasa gibi sebzelerde pazarda 1-2 lira daha ucuz.

Meyvedeki fark, pazara gitmeye değer hale getiriyor.

Manavda 9 liraya satılan portakalı, pazarda 4-5 liraya almak mümkün.

Elma da öyle...

Ayva, manavda 9-10 lira...

Pazarda 5-6 lira...

Pazarda alışveriş yapmanın, eskisi gibi keyifli olmadığını söyleyebilirim.

O eski pazarları özlüyoruz, hem de çok özlüyoruz."

***

Ayhan bey de pazaryerlerinin müdavimlerinden...

20 yıldır haftanın iki günü, iki semt pazarını ziyaret eden Ayhan bey, bir emekli.

Onun tespitleri de şöyle:

"Pazaryerleri, aslında çok riskli hale geldi.

Çok sıkı önlemler alarak pazara gidip alışverişimi yapıyorum ama her gidişimde yine de korkuyorum.

Eğer gittim pazar, kapalı pazaryeriyle, girişte ateş ölçüyorlar.

Güzel de o arkadaş, ateşi olmayan müşteri, bir koronalıysa...

HES kodunu sorgulayan yok.

Açık pazaryeriyse, vay halinize...

Orada ne ateş ölçülüyor, ne HES sorgulaması yapılıyor.

Uzmanların tavsiye ettiği gibi, elime ihtiyaç listesini alıyorum; 15 dakikada alışverişimi yapıp pazardan çıkıyorum.

Eskiden akşam pazarı vardı, artık öyle bir şey yok.

Mecburen, manava göre düşük olsa da yine yüksek fiyatlardan ürünleri almak zorunda kalıyoruz."

***

Bu arada manavların keyfi yerinde.

Çünkü işleri tıkırında...

Seyyar manavlar da hayatlarından memnun...

Öyle ki, ikisi de müşterilerine bir telefon kadar yakınlar...

Müşteri telefonla arıyor, 15 dakika içinde istediği ne varsa, evine kadar getiriliyor.

Vatandaş daha ne istesin ki!

***

Ah korona ah!

Hadi çık artık hayatımızdan...

Git de...

Pazar keyfimizi sürelim, eskisi gibi...