Şu kadim İzmir şehri…
Ne kadar seviyor her işe “siyaset” bulaştırmayı!
Bir pazaryeri davası…
Bu kadar mı gerer 4.5 milyonluk bir kenti?
***
Meyhane muhabbeti gibi…
Ne başı var, ne de bittiği yer belli…
Özetleyelim bi’kez daha…
Bayraklı’da Mansuroğlu diye bir mahalle var…
Bu mahallede de adını bulunduğu semtten alan…
Bir Özkanlar Pazaryeri vardı…
Yasal sıkıntı çıktı, pazaryeri sözlere ömür…
Ne olacak şimdi?
Derken…
Cin’ler, periler…
Adını, sanı, adresi belli olmayan bir “meçhul” pazaryeri için…
Garibim pazarcılardan para topladı…
O paralar…
TC Bayraklı Belediyesi’nin bilgisi dahilinde…
Resmi görevi “Zabıta Müdürü” olan bir efendinin…
Şahsi hesabına yatırıldı…
İyi de…
Hani pazaryeri?
İşte, bi’tek pazaryeri yok…
Bayraklı Belediyesi buldu mu kucağında…
İçinde siyasi operasyonları barındıran…
Türlü hesapların olduğu…
Kimin kucağında kalırsa patlayacak…
Patlayınca da birilerini yutacak…
Bir sosyo-ekonomik temelli, ticari bir vaka…
Ha’di bakalım, çıkabilirsen çık işin içinden…
***
İşin içinden çıkılamadığı gibi…
Sert “siyasi rüzgarları” da peşinden getiren bir olay…
Sıralayalım…
Birincisi…
Bu “pazarcı çığlığı”nı CHP Lideri’ne kimler taşıdı? O genel başkanın işi mi bu pazaryeri kördüğümünü çözmek?
İkincisi…
Bu kentin Pazarcılar Odası Başkanı ne yapar?
Ha’di geçtik oda başkanını, Esnaf Birliği Başkanı, odasına doluşan pazarcıların, “Çözün bu işi çocuklarımıza sizin adınızı koyalım” diyenlere, neden, “Çözemeyeceğim iş için söz veremem” diyerek çaresizlik örneği sergiler?
Üçüncüsü…
Sözüm ona “Ben pazarcıların sözcüsüyüm” diyen bir arkadaş…
Hem CHP Lideri’nden medet umar hem de…
“Bu işi çözmezseniz Reis’e gideriz?” diyerek…
Yüksek perdeden gözdağı verir?
Bu gözdağı…
O sözcüyü CHP Lideri’ne götüren şahsiyetleri incitmez mi?
Dördüncüsü…
Pazaryeri’nin geçmişte doğduğu yerin belediye başkanı…
Neden kendi sınırları içinde…
“Hayali Pazaryeri” için para toplandığını bile bile…
Yeni bir pazaryeri yaratamıyor da…
Komşu ilçedeki viyadük altını ısmarlama adresi gibi gösteriyor!
Mecbur mu komşu ilçenin başkanı…
Viyadükaltı Pazar’ın çöpünü toplamaya?
Beşincisi…
Pazaryerinin bulunması için yer Bayraklı…
İlle de burası olacak diye adres gösterilen yer Bornova…
Pazarcının protestoları Büyükşehir’in önünde…
İyi vallahi, suyundan da iç!
Altıncısı…
Yav, Allahaşkına…
İzmir’in Koca Başkanı, hava meydanında liderini uğurlarken…
Hiç pazarcıları işaret ederek…
Yüzlerce kişinin arasında korumalarına…
“Dağıtın bunları…” der mi?
Buna, İzmir’de yaşayan tek bir CHP’li inanır mı?
Yedinci ve son…
Madem Bayraklı’nın Reisi…
Pazarcılara yer beğendiremiyor…
Madem Büyükşehir Belediye Başkanı’nın önerdiği yerler…
“Tu kaka…” oluyor…
Madem Bornova’nın Başkanı…
“İlçemdeki viyadükaltı kesinlikle olmaz” diyor…
O zaman kapatalım bu konuyu…
Özkanlar Pazarı’nın…
Mevcut yargı kararı varken…
Bir daha hortlatılamayacağına göre…
Bitsin bu “çiğ kavga”…
Kim sorumlu ise…
Kim hayali pazaryeri için para topladıysa…
Şeriatın kestiği parmak acımaz…
O paralar paşa paşa geri ödensin…
Bu iş noktalansın…
***
Ancak böylesi bir “son”u…
Sanıyorum birileri pek istemiyor…
Belli ki, temel amaç…
CHP içinde “siyasi kaos” yaratmak…
Yerel seçime 11 ay kala…
Bayraklı – Bornova – Büyükşehir üçgeninde…
CHP’yi zayıflatmak…
Plan güzel…
İyi de…
“Siyaset Profesörü” olarak bilinen…
Mazlumun ve haklının yanında durmasıyla tanınan…
Bayraklı’nın kıdemli Reisi…
Farkında değil midir ki?
Siyasetin toz-duman olduğu bir süreçte…
Kol kola girmek yerine…
“Sen yalansın, ben doğrucuyum…” sözleriyle…
Kaos’un Allah’ını yaratmak…
Sadece ve sadece İzmir CHP’ye zarar verir…
Pazarcıların seslendirdiği…
“Bu işi çözmezseniz Reis’e gideriz…” gözdağı…
Çok mu tatlı geldi bazı CHP’lilere?
Sonsöz: “Eline silah alan, önce kendi ayağını vurmamayı öğrenecek…”