CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yarın İzmir’de…
Tire Stadı’nı resmen açacak…
O gece kalacak, Pazartesi de Balçova’daki eğitim sempozyumunda konuşacak…
Şimdilik, bu kadarcık…
Belki programa CHP’li bazı ilçeler “özgün katkılar” koyar…
Son dakika sürprizleri olabilir…
Peki; en son ne zaman İzmir’e geldi CHP Lideri?
8 Mart’ta…
Aslında Aydın Kuşadası’na gelmişti…
İzmir’in Reisi Aziz Kocaoğlu’na da…
“Geçiyordum, uğradım…” ziyareti yaptı…
Demek ki, aradan bir ay geçmiş…
Derdim, İzmir’e geliş-gidişiyle ilgili değil…
Derdim…
Yerel seçime 11 ay kala…
Koltuğunda 14 yılı tamamlayan Kocaoğlu’nun adaylığı için…
“Ser verir ama sır vermez!” Tutumunda…
Şimdi diyeceksiniz ki…
“Eee, ne yapsın… Şimdiden Aziz Bey’in kolunu kaldırıp işte İzmir adayımız… Hayırlı, uğurlu olsun mu desin?”
Evet, desin!
Aziz Bey ile yürümeye kararlı ise desin / demeli…
Aydın’a gidip seçime daha iki yıl varken…
“Adayımız Topuklu Efe’dir” diyerek Özlem Çerçioğlu’nu işaret ediyorsa…
Geçen yılın son günlerinde…
Muğla’ya gidip, belediye başkanlığında 29 yılını doldurmak üzere olan Dr. Osman Gürün’ü göstererek…
“Zor koşullarda çalışıyor biliyorum ama o bundan sonra da sizlere en güzel hizmeti vermek için çaba harcayarak emek verecek” diyebiliyorsa…
Ha’di, bunları bir kenara bırakalım…
Tam beş yıl önce, üstelik taaaa Amerika’da…
“İzmir’de yola Aziz Kocaoğlu ile mi devam edeceksiniz?” diye soran gazetecilere…
“Aziz Bey istediği sürece Aziz Bey'le devam edeceğiz…” diyen…
Kılıçdaroğlu değil de ben miyim?
***
Eğer bu saydıklarım gerçekten yaşandıysa…
Ki yaşandı…
O zaman “malumun ilanı”nı geciktirmeye gerek var mı?
Yoksa…
Kılıçdaroğlu’nun, “Kimse meraklanmasın; tanınmış biri olacak…” diye üstü kapalı tarif ettiği CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı…
Aziz Kocaoğlu mu?
Eh, öyle ise beklemekte “yarar var” diyebiliriz…
***
Ama değilse…
Aziz Bey’in İzmir’de dördüncü döneme yelken açmasını…
Gerçekten istiyorsa…
Niye “ilan etmek için” bekliyor?
Yoksa?
CHP Lideri, Aziz Bey’e niyetini sordu da…
Kocaoğlu, O’na da “Altı ay kala karar vereceğim” mi dedi?
Nezaketen o süreyi mi bekliyor?
Yine yoksa…
“Aziz Bey’i ilan edersem, bu İzmir ters bir şehirdir; başıma dert alır, bazılarını küstürürüm…”
Filan diye mi, bu “taktiği” uyguluyor…
Ya da…
Bizim bilmediğimiz bazı anketlere bakıp bakıp…
“Bu Aziz Bey’i sevmeyen de çok arkadaş… Bekleyelim hele biraz daha…” düşüncesi içinde mi?
***
Aziz Bey’in 14 yılda yaptıkları ortada…
Yapamadıkları da ortada…
Ancak…
Neden yapamadığının sebepleri de ortada…
O sebepler ezbere bilindiği halde…
Hala otobüste, metroda, vapurda…
Nedenlerini asla sıralayamasalar da…
“Gitsin artık bu Kocaoğlu… Ne yaptı bu kente, bak Eskişehir’e…”
Tekerlemeleri ile sohbet açanların sayısı hiç de az değil!
Böyle bir tablo CHP Lideri’nin hoşuna mı gidiyor?
***
Yok, Sayın Kılıçdaroğlu kalkıp da…
“Ben önce son referandumda hayır çıkaran Ankara, İstanbul, Adana, Balıkesir, Denizli, Manisa ve Mersin gibi Büyükşehirler için plan yapıyorum… Buraları kazanmamız gerekiyor… İzmir çantada keklik…” gibi…
Bir stratejiyi inşa etmek için kolları sıvadıysa…
Eyvah ki, ne eyvah!
***
Diyorlar ki…
“AK Parti İzmir için Büyükşehir adayı bulmakta zorlanır…”
Pek sanmıyorum, bu bakış biraz “ütopik”tir ama…
Diyelim ki, AK Parti İzmir için öylesi bir çıkmazda…
Eh, o zaman yapılacak tek şey kalıyor:
Sayın Kılıçdaroğlu, “Koy artık delikanlının adını da önü açılsın; eli rahatlasın…”
Sonsöz: “Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, aslında aramamak demektir… / Mevlana…”