GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
18 Nisan 2018 Çarşamba

Erken Seçim’in ‘marka’ lideri!

Dün öğle saatleri…

Çalışırken, kulağım grup toplantısındaki liderlerde…

Konuşmasını tamamlamaya 58 saniye kala…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli coşuyor:

“Türkiye’nin 3 Kasım 2019’a kadar dayanması kolay değildir… 3 Kasım 2019’a kadar ulaşmak her dakika zorlaşmaktadır… Seçim var mı? Erken mi, zamanında mı? Bu çekişmelere son verilmesinin zamanı gelmiştir… Teklifimiz, 26 Ağustos 2018 Pazar günü, Malazgirt Zaferi ile Büyük Taaruz’un yıldönümünde, Türk Milleti’nin yeni bir zafer ruhuyla sandığa gidip, hem cumhurbaşkanı hem de milletvekili seçimlerinde Türk düşmanlarına hak ettiği dersi vermesidir…”

Alkışlar… Alkışlar… Alkışlar…

İyi de…

Daha düne kadar “Erken seçim yok” diyen Devlet Bahçeli değil miydi?

Erken seçimi hep yalanlamamış mıydı?

Tarih: 4 Nisan 2018

Devlet Bahçeli demişti ki, o gün:

“2019’da üç ay arayla gerçekleştirilecek seçimlere çok iyi hazırlık yapmamız gerekiyor… Partimiz üzerinde oynanan oyunları tek tek bozduk, şimdi sıra seçimlerde…”

Peki; aynı hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan kurmaylarına ne demişti?

“Kapatın artık bu konuları… Erken seçim filan yok. Bu tartışmaları artık gündemden çıkarın... Çünkü bu tartışmalar en çok da ekonomiye zarar veriyor…”

***

Aslına bakarsanız…

Devlet Bahçeli bunu ilk kez yapmıyor…

Siyasetle yakından ilgilenenler iyi bilir…

Ama tekrarında yarar var…

Türkiye’nin son üç erken seçiminin hepsinde…

Devlet Bey’in aslanlar gibi imzası var…

 

Tarih; 2002…

Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, anayasa kitapçığını Başbakan Bülent Ecevit’e fırlattı; DSP-ANAP-MHP koalisyonunu çatırdadı… Mayıs’ta Ecevit rahatsızlandı… Takvimler 7 Temmuz’u gösterirken…

Aaaaa, sürpriiiiiiiz!

Bahçeli, küüüt diye 3 Kasım’da “erken seçim” istedi…

DSP, ANAP, DYP ve seçim isteyen MHP tel tel döküldü…

Hiç biri barajı aşamadı…

O dönem yeni kurulan AK Parti iktidar oldu, Deniz Baykal’lı CHP de ana muhalefet sıralarına oturdu…

 

Tarih; 2007…

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde cumhurbaşkanlığı seçimi krizi çıktı… Yetmezmiş gibi bi’de “e-muhtıra” yaşadık… Nisan 2007’de erken seçimden söz eden yine ilk Bahçeli oldu… Temmuz 2007’de yapılan seçimden AK Parti güçlenerek çıktı; Bahçeli’nin desteğiyle Abdullah Gül de cumhurbaşkanı seçildi…

 

Tarih; 2015…

7 Haziran seçimlerinde AK Parti küçük bir sarsıntı geçirdi; Meclis çoğunluğunu kaybetti… Daha o gece, “Koalisyon olacağına erken seçim olsun” diye ilk seslenen kimdi? Devlet Bahçeli… Peki, 1 Kasım’daki erken seçimde ne oldu? AK Parti yeniden güçlendi; Haziran’da 80 milletvekili olan MHP, 40 vekile düştü…

***

Şimdi tarih tekerrür ediyor…

Bahçeli, bu kez “Cumhur İttifak”ından aldığı güçle…

Yine “erken seçim” istiyor…

Bu dördüncü “erken seçim” talebi…

Hayırlara vesile olsun…

Sadece…

Bazı ayrıntıları şimdiden düşünmek gerek…

***

Birincisi…

Devlet Bahçeli’nin bir “özel cümle”si dikkat çekici…

“Türkiye’nin 3 Kasım 2019’a kadar dayanması kolay değildir… 3 Kasım 2019’a kadar ulaşmak her dakika zorlaşmaktadır…”

Merak ediyor insan?

“Türkiye’nin 3 Kasım’a kadar niye dayanması zor?”

Ve de…

“3 Kasım’a kadar ulaşmak neden her dakika zorlaşıyor?”

Sıkıntı varsa eğer?

Ülkenin dümeninde AK Parti var ve…

AK Parti ile “Cumhur İttifakı” yapan da MHP…

Yani…

Bahçeli’ye göre…

Hükümet, seçime kadar

“Bu güzel ülkeyi taşıyamayacak mı?”

Bu düşünce Cumhurbaşkanını üzmez mi?

Pek oturmadı galiba!

Neyse…

Herhalde Bahçeli bizden daha iyi bilir?

 

İkincisi…

Bu erken seçim, hiçbir partiye yaramasa bile…

İYİ Parti’ye yarar…

Kendini daha erken ispat eder ve…

“İttifak” sayesinde...

Saadet Partisi ile birlikte Meclis’e girer…

 

Amma velakin…

İYİ Parti’nin önüne kocaman bir engel çıkabilir!

Eğer…

Bahçeli’nin önerdiği gibi…

26 Ağustos’ta erken seçim gerçekleşirse…

İYİ Parti’nin “seçime girememe” gibi bir durumu var…

Çünkü…

İYİ Parti’nin seçime girebilmesi için…

Büyük Kurultayı’nın üstünden en az altı ay geçmiş olması şart…

Meral Hanım’ın partisi…

O altı ayı 1 Eylül’de dolduruyor…

O zaman ne olacak?

İYİ Parti, seçime girmeye hak kazanmış bir partiyi…

Büyük olasılıkla Demokrat Parti’yi alıp, bünyesine katacak…

Yine seçime girer / girecektir…

 

Üçüncüsü…

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı belli değil…

İttifak yapıp yapmayacağı da belli değil…

Milletvekillerini belirlemek için “ön seçim” yapmaya kalksa…

Galiba…

Zamana yenik düşme ihtimali var…

Asıl, CHP ne yapacak?

 

Dördüncüsü ve en önemlisi…

Daha düne kadar…

Cumhurbaşkanından Başbakan’a…

AK Parti sözcülerinden Bakanlara kadar…

İktidar Partisi…

Neredeyse ekmek öpüp başına koyacak kadar…

Yemin billah arasında…

“Gündemimizde asla erken seçim yok” derken…

Cumhur İttifakı’nın ortağı…

Nasıl olur da?

Bağıra bağıra “Erken Seçim” önerir?

Beştepe’nin görüşünü almadan bu mümkün mü?

Demek ki, birileri…

MHP Lideri’ne…

“Söyle arkadaş, yap teklifini herkes arkandan gelir!” filan diyerek…

Yazın göbeğinde…

Milleti havaya sokmak için…

Malazgirt ve Büyük Taaruzu da ekleyerek…

En civcivli havada (26 Ağustos)

Millete “Haydi sandığa gel…” çağrısı yaptırıyor…

Şeytan, insanın aklına neler sokturuyor Yarabbi?

 

Sonsöz: Rahmetli Demirel ne güzel söylemiş; “Siyaset’te 24 saat çooook uzun bir zamandır” diye…