Tunç Soyer şöyle dedi:
“Ülkede farklı bir dip dalgası geliyor! O dalga yerelde büyüyerek bütün Türkiye’ye yayılacak…”
Neden böyle dedi?
Az sabır!
Geleceğiz oraya…
***
“Dip Dalgası”…
Aslında bir doğa olayı…
Tam karşılığı şöyle:
Anadeniz diplerinde yeğin (şiddetli) depremlerle oluşan, dipten deniz yüzüne doğru yayılan dalga…
“Tsunami” ile karıştırmayalım; o daha şiddetli!
“Dip Dalgası”nın…
Aslında Siyaset’te önemli bir karşılığı var…
Mesela, yakın tarihten bir örnek:
Muharrem İnce, 24 Haziran öncesi şöyle demişti:
“YSK’nın önüne sandalye koyup, bekleyeceğim… Gidemediğim illere de Cumhurbaşkanı olarak gideceğim… Dip dalgası diyorlar ya, öyle bi’şi değil… Bu tsunami!”
Aslında…
Yıllar, yıllar önce…
“Dip Dalgası”nı, Türkiye için tanımlayan ilk kişi…
14 yıl önce kaybettiğimiz İzmirli şair Atilla İlhan’dır…
Diyor ki, fi tarihinde büyük usta:
“Bir dip dalgası gelişiyor… Çünkü, Türkiye’yi yönetenler Batı’nın kontrolü altında ve bu kontrolün dışına çıkamıyorlar…”
***
Peki, siyasette “Dip Dalgası” ne demek?
Şu demek:
Bütün hesapların, planların, öngörülerin hak ile yeksan (bütünüyle ortadan kalkmak) olduğu sonuçların ortaya çıkması durumu!
“Dip Dalgası”nı, ilk 1950 seçimlerinde yaşadık…
Masanın üzerinde Altı Ok'lu CHP bayrağı…
Parti bayrağının üzerinde seçim sandığı…
Vatandaşa inanılmaz baskı…
Olur mu, böyle şey?
1954 seçimleri…
Devlet Partisi CHP yıkılıyor…
Demokrat Parti geliyor…
Şımarınca da…
Aynı Demokrat Parti…
Seçmenin “Dip Dalgası” tokadını 1957’de yiyor…
Bu kez oyunun %20’sini kaybederek iktidar oluyor…
“Topal Ördek” misali…
Devalüasyonlar filan… derken…
Dördüncü “Dip Dalgası” ile 1965’te Adalet Partisi geldi…
İsmet Paşalı CHP ağır yara aldı!
Beşinci “Dip Dalgası” 1977’de Ecevit’i Türkiye’ye kazandırdı…
Altıncı “Dip Dalgası” Turgut Özal’ı sahneye çıkardı…
1983’te ihtilal idaresinin partileri duvara çarptı…
Yedinci “Dip Dalgası”, Türkiye’yi AK Parti ile tanıştırdı…
O parti…
17 yılda 14 seçim kazandı…
Ancaaaak…
Yaklaşık 48 milyon 500 bin kişinin oy kullandığı…
31 Mart Yerel Seçimleri “tablo”yu kısmen değiştirdi…
Büyükşehirlerin yarısı muhalefete geçti!
Genel fotoğraf geçmiş “siyasi kırılmaları” hatırlatıyordu!
***
Başa dönüyoruz…
Gelelim…
İzmir Büyükşehir’in yeni başkanı Tunç Soyer’in…
“Dip Dalga” vurgusuna…
Ne demişti Tunç Başkan?
“Türkiye’de farklı bir dip dalgası geliyor…”
Arkasını nasıl getirdi?
“O dalga yerelde büyüyerek bütün Türkiye’ye yayılacak!”
Peki…
Nasıl olacak bu iş?
Efes’te yaşamış Yunan Filazof Heraklitos’un dediği gibi olacak:
Yani…
“Değişmeyen şey, değişimdir…” diyerek…
…Ve dahi, Tunç Soyer’e göre bi’adım ileri giderek:
“Bu seçimde vatandaşların yüzündeki ümidi, gülümsemeyi gördük ve o bize muazzam bir enerji verdi… Tabandan gelen, aşağıdan yukarıya doğru yükselen bir dalga, bir umut var… Bu umudun gereğini yapacağız... Bunu kimse durduramaz… Farklı bir derin, dip dalgası geliyor ülkede... O dalga yerelde yaşayacak, yerelde büyüyerek bütün Türkiye’ye yayılacak…”
***
Ve, bismillah dediğini yaptı…
Taaa, 91 yıl önce İzmir Alsancak’ta…
Deniz suyu kullanarak kömürden elektrik üretmeye başlayan…
1944’te İzmir Belediyesi’ne geçen…
1971’de Türkiye Elektrik Kurumu’na devredilen…
30 yıl önce faaliyetine son verilen…
Kaderine terk edilen…
Çürürken bile İzmir’de iki nesil büyüten…
“Tarihi Elektrik Fabrikası”nı…
İzmir’in ve İzmirli’nin daha fazla…
“Asfalyalarını Attırmadan”…
Sadece “15 dakika” süren ihale sonucu…
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe ve…
Grand Plaza AŞ Genel Müdürü Hasan İkat’ın katkılarıyla…
35 milyon liraya satın aldı!
Yani…
“Ege’de SonSöz”ün Yazıişleri Müdürü Ender Aldanmaz’ın başlığı ile…
“İzmir’de bir tarih kurtuluyor!”
E, daha ne olsun? Dün bir, bugün iki!
***
İzmir’e hayırlı olsun…
“Dip Dalgaları” İzmir’e hep böyle…
İmbat’ı hatırlatan meltem ferahlığı ile gelsin…
Nokta!
Sonsöz: “Hayat bir nefestir, aldığın kadar… Hayat bir kafestir, kaldığın kadar… Hayat bir hevestir, daldığın kadar… / Hz. Mevlana…”