GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
15 Nisan 2019 Pazartesi

Ah bu iç döküşler!

Aydın Şengül, İzmir Siyaseti’nin önemli bir figürü…

AK Parti İzmir Teşkilatı’nın…

Her kademesinde görev yaptı…

İki kez İl Başkanı oldu…

24. Dönem İzmir Milletvekiliydi…

Bir genel, iki yerel seçim yaşadı…

Ve geçtiğimiz Cumartesi veda etti, koltuğu bıraktı…

Giderken de…

Nihat Zeybekci’yi kastederek şöyle dedi:

“Kendisinin zaten, (Ben istemedim, beni zorla aday yaptılar…) gibi bir söylemi oldu…”

Bomba, işte budur!

***

Peki, Zeybekci gerçekten böyle dedi mi?

Anlayan için “hissettirdi” adeta…

Gidelim, az-biraz geriye…

Tarih; 22 Kasım 2018…

Zeybekci, henüz aday ilan edilmemişti…

“İzmir’i istiyor musunuz?” sorusuna şu cevabı verdi:

“İzmir mahallenin en güzel kızı, kim istemez?”

Tarih; 27 Kasım 2018…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmen ilan etti:

“İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Nihat Zeybekci’dir!”

Tarih; 3 Aralık 2018…

Hürriyet muhabiri Zeybekci’ye sordu:

Cumhurbaşkanı sizi arayıp, (Git ve İzmir’i al…) mı dedi?”

Zeybekci, çok samimi bir cevap verdi:

“Telefonda (İzmir adayı sen olacaksın…) dedikten sonra cümlenin sonunda ne düşündüğümü sordu… (Efendim, sorduğunuz sorunun bir önceki cümlesine göre başım üstüne derim… Ama olmayı düşünür müsünüz, ne deseydiniz, başka görüş beyan edebilirdim…) dedim… Etmemeyi tercih ettim…”

İşte…

Aydın Şengül, Zeybekci’nin bu sözlerini ima ediyor…

Ve şunu “demeye” getiriyor:

“Zeybekci, İzmir’e isteksiz geldi; sonuç ortada…”

***

AK Parti İzmir’de, belki de ilk kez “siyasi bir yenilgi” için…

Direkt adres gösteriliyordu!

***

Aydın Şengül iki kez oturduğu il başkanlığı koltuğunda…

İki genel, iki yerel seçim yaşadı…

2007’de AK Parti İzmir’den 9 vekil çıkardı…

2009 Yerel Seçimleri’nin sonucu ise resmen tükenişti…

CHP, 28 ilçeyi kazandı…

AK Parti’ye nazar boncuğu gibi sadece “Bayındır” kaldı…

O da “birkaç oy” farkıyla kazanılmıştı…

Aydın Şengül, ikinci kez il başkanlığı koltuğuna oturduğunda…

Takvimler 2018’in Şubat’ını gösteriyordu…

24 Haziran’da Genel Seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı…

Aydın Şengül’ün komutasındaki…

AK Parti İzmir Örgütü kolları sıvadı ama…

“İttifak”a rağmen…

Erdoğan’a çıkan oylar, %33’ü bile bulamadı…

AK Parti’nin vekil sayısı sekiz’de kaldı…

Geçti, gitti…

31 Mart Yerel Seçimleri sonuçlandığında ise…

Sıkıntı daha da büyüdü…

2014’te İzmir’de yedi belediye kazanan AK Parti…

Torbalı, Ödemiş, Menderes, Kemalpaşa ve Selçuk’a veda etti…

Kınık ve Kiraz’ı korudu…

Sadece Bayındır ve Bergama’da gülümseyebildi…

***

Şimdi Aydın Şengül…

Her “kendinden emin” lider gibi…

“İzmir’le ilgili başarı varsa başarı herkesin olsun… Başarsızlık benim olsun…” dese de…

Vedasının arkasını ilginç bir yorumla getirdi:

“Başarısızlık varsa ve tek başına sorumluluk benimse sorun yok, herkes görevine devam eder... Ama bana ait değilse istifalar devam eder…”

Bu ne demek?

“AK Parti’de istifaların arkası gelecek!” demek…

Bunu da geçelim…

***

31 Mart öncesi de çok seslendirilmişti…

Aydın Şengül’ün “İzmir Büyükşehir Adaylığı” arzusu…

Ancak…

Cumhurbaşkanı takdirini eski bakanı Zeybekci’den yana yapmıştı...

Acaba, bu durum Şengül’ün yüreğini…

Hafiften de olsa “kırmış” olabilir miydi?

Mesela…

Şu sözleri seçimden 13 gün sonra biraz “manidar” değil mi?

“Çok doğru adaylarla yola çıktık… Yine olsa yine aynı adaylarla yola çıkardık… İlçe belediye başkan adaylarımız büyükşehir adayımızdan daha çok oy almış!”

Ne şimdi bu?

Seçim kaybeden ilçe adaylarını öperken…

Nihat Zeybekci’ye “seçim sonrası golü” mü?

Ve son bi’cümle daha…

Dua desek daha doğru olacak aslında:

“Allah bizi nefsimizden ve egomuzdan korusun…”

***

Bitiriyoruz…

Aydın Şengül’ün…

En az yukardaki “dua”sı kadar önemli bir “saptaması” ile:

“Eksiklerimiz, hatalarımız mutlaka olmuştur… Bazıları da şu erdemi gösterebilmeli, sahte tevazusundan kurtulup sanki siyasette onlar olmadan bir şey yapılmıyormuş gibi davranamamalılar… Yıllardır siyasette kalan, nemalanan insanların belli noktalarda durmaları gerekiyor…”

Kim o kişi ya da kişiler?

Parmak kaldırsın!

Nokta…

 

Sonsöz: “Bir cümle yeter sözden anlayana, destan yazsan fark etmez laftan anlamayana… / Hz. Mevlana…”