Hangi siyasi partinin taraftarı olursanız olun…
Söz konusu “belediye başkanlığı” ise…
Bilin ki..
Bu siyaseten bir “azim” öyküsüdür, o niyetle okuyun!
***
Tepeden inmedi…
Resmen “çapa” yaptı, ter akıttı, uğraştı…
Hepsinden önemlisi “gönüller” kazandı…
Bugünkü özel koltuğunda ikinci döneme yelken açtı…
***
Doğma büyüme “Öz Karşıyakalı”ydı ama…
İzmir’in en bereketli topraklarında…
Bakırçay Vadisi’nin Cennet Kınık İlçesi’nde…
Göreve başladığının üstünden 24 yıl geçti…
Kent merkezinden taaa dağ köyülerine kadar…
7’den 70’e herkesin derdine “merhem” oldu…
Onca bebek O’nun eline doğdu…
Şimdi onların hepsi “delikanlı” çağında…
Sağlık Ocağı’ndan başlayıp…
Bergama Hastanesi Başhekim Yardımcılığı’na uzanan…
Mesleki kariyerine “siyaset”i eklediğinde…
Asla “Yoruldum…” demedi; bilakis…
“Daha yeni başlıyoruz…” kıvamındaydı…
2009’da AK Parti’den belediye başkanı olmaya niyetlendiğinde…
Önce anacığının hayır duasını aldı…
Yarışı ikinci bitirdi, CHP’li aday kazandı…
Partisi bi’baktı ki…
O gencecik doktor AK Parti’nin Kınık oylarını…
Yüzde 65 arttırmıştı…
Yılmadı, 2014 seçimlerinde CHP’li adaya %7.5 fark attı…
Üstelik…
Türkiye’deki ilk “örtülü ittifakı” gerçekleştirdi…
(MHP’den 1 meclis üyesi AK Parti listesinde yer almıştı…)
Yüzde 40.6’lık sandık sonucu ile…
25 bin küsur nüfuslu Kınık’ın Reisi seçildi…
“Yetmez…” dedi…
24 Haziran seçimlerinde…
Partisinin oyunu %34.5’e, Cumhur İttifakı’nın oyunu %36.5’e taşıdı…
Ardından resmen gaza bastı…
***
Beş yıla “inanılmaz” hizmetler sığdırdı…
“Gelişimin penceresi Bakırçay’dan olacak” dedi, sözünü tuttu…
Kınıklı hemşehrisi ne istediyse yaptı…
TOKİ konutlarını bitirdi…
Doğalgaz geldi…
Gıcır gıcır bir hastane yaptı…
İlçeye sosyal tesisler kazandırdı…
Kınak’a üniversite için kapıyı araladı…
Sıkılmadı, çekinmedi; Ankara’da bakanların kapısında yattı!
Kınık gibi ilçeye…
Beş yılda 500 milyon liralık yatırım yapılmasını sağladı…
Mobil diş sağlığı aracı aldı, hizmete soktu…
Beş yılda İzmir’in hastanelerine…
Kınık’tan hasta taşıdı…
Hiç üşünmedi…
Cumhurbaşkanı’na gitti, Başbakan’a gitti…
Derdini anlattı…
“Ne istiyorsam Kınık için istiyorum” diyerek…
Ankara’da da gönüllere girdi…
O kadar sıcak, samimi ve sempatikti ki…
Kimse O’na “Hayır…” diyemiyordu…
Sonunda 31 Mart 2019 seçimleri geldi, çattı…
***
Prensiplerinden hiç vazgeçmedi…
Seçim kampanyasında sadece Türk Bayrağı taşıdı…
Sadece “Cumhur İttifakı Kınık Adayı” unvanını kullandı…
Slogan olarak ise…
Tercihi “Yine Kınık kazansın” oldu…
Böyle yapınca her kesimden destek aldı…
Tüm seçim konuşmalarında…
“Belediye Başkan Adayı” olarak ilçe sakinlerine seslendi…
Bir kez daha…
“Devlet ile millet arasında köprü olacağım…” sözü verdi…
Ankara ile Kınık arasında “AK Parti Siyaseti”…
Ama Kınık’ta “Hizmet Siyaseti” yapma sözü verdi…
Her seçim konuşmasında…
İlçe başkanı ile meclis üyelerini tek tek tanıttı…
Bi’şi daha yaptı…
Her mikrofonu eline aldığında şu soruyu sordu:
“Kınık’ta başka partiye mensup olduğu için belediye hizmeti alamayan ya da bana gelip, olumsuz dönen oldu mu?”
Bu soruyu sormak…
Ha’ni biraz “cesaret” ister!
Öyle bir seçim sloganı yarattı ki, CHP’liler bile şaşırdı:
“Mart’ın sonu her yıl NİSAN…
Yatırımlara devam diyor İNSAN…”
Seçmen de şu sloganla karşılık vermez mi?
“Ne Sağcıyız Ne Solcu Doktorcuyuz Doktorcu…”
***
31 Mart gecesi, sandıklardan ne çıktı?
Şu çıktı:
21 bin 693 seçmenin, 20 bin 240’i oy kullandı…
İzmir’de sandığa gitme rekoru kıran ilçe oldu…
Sandıktan %53.20 ile çıktı; 10 bin 292 oy aldı…
CHP’li rakibi %45.42’de kaldı; 8 bin 787 oy toplayabildi…
İkinci beş yıl için vize aldı…
Peki, şimdi n’olacak?
Şu olacak…
Şubat ayında “Sonsöz TV”nin canlı yayınında…
Kınık’ın Doktor Başkanı şöyle bir söz vermişti:
“Yüzde 50’yi geçersem Kınık’a getireceklerim artar… Üç dönemdir CHP ile yönetilen ilçeyi yüzde 41 ile almıştım... Yüzde 50’yi geçersem iyi bir karneyle Ankara’ya gitmek isterim…”
Eh, %50’yi geçti…
Şimdi sıra “taze” vaatlerde…
Kınık’ta ekonomi coşacak…
Kalkınma ve istihdam öne çıkacak…
Üniversite gelecek…
İZBAN seferleri başlayacak…
Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulacak…
Sığar mı beş yıla?
Kınık’ın Doktor Reisi Sadık Doğruer’e sorarsanız…
Şöyle diyecek:
“Belki de daha fazlasını yapacağım, tanık olun…”
***
Toprakları altın Bakırçay ile başladık…
Bakırçay’la bitirelim…
Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer…
Kalbinde özel bir yeri olan…
Kınak’tan “bi’koşu uzaklıktaki” komşusu Bergama’ya da faydalı oldu…
10 yıldır CHP’nin yönetimindeki tarihi kent için…
AK Partili Hakan Koştu’ya el verdi…
Seçimi kazanması için ter döktü…
Kalbi Kınık’ta, gözü Bergama’da çalıştı…
Hakan Koştu da çok azimliydi…
Yüzde 48.8 ile Bergama’nın yeni Reisi oldu…
CHP’li rakibi İdris Yavuzyılmaz’ı “532 oy” ile geçti…
***
Bitiriyoruz…
Neyle?
Azim’le!
Yani…
Bir insanın bir işteki engelleri yenme isteği ve kararı ile…
Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer…
2009 yılında…
“Vazgeçmemek, yapabilmenin %95’idir” diyerek yola çıktı…
En yakın arkadaşlarına bile…
“Bir kimsede azim olmazsa bilgisi ölüdür, bilgiye yaşam veren azimdir…” sözünü hatırlattı…
Ve sonuçta…
Şuna karar verdi:
“İnsan yaşadıkça anlıyor ki; kendi kayığını kendin çekmezsen bir yerlere gidemiyorsun…”
Daha önce de yazmıştım…
Tekrarında yarar var…
Çeyrek asır boyunca…
Gece gündüz hep “Doktorum…” diye seslenenler…
Şimdi…
Kolay kolay, sadece “Başkanım…” diyebilir mi?
Diyemez tabii…
O zaman n’apıyor beş yıldır Kınıklılar?
İkisini birleştirip, kestirmeden giderek…
“Doktorum Başkanım…” diyorlar…
Türkiye’de kaç belediye başkanının böyle sevimli sıfatı var?
Aramayın, bulamazsanız…
Bu “kalpten kalbe” aşk…
Sadece hemşehrileri ile…
Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer arasında yaşanıyor…
Masal gibi…
Nokta!
Sonsöz: “Kazananlar hiç hata yapmayanlar değil, asla vaz geçmeyenlerdir! / Anonim…”