GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
9 Eylül 2017 Cumartesi

Kocaoğlu’nun çıkışı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile İzmir Milletvekili Başbakan Binali Yıldırım uzun süredir karşı karşıya gelmemişti. Zaman zaman kentin katı atık, stadyum, yol ve altyapı gibi konuları başta olmak üzere bazı konular üzerinden karşılıklı atışsalar da 2014 yerel seçimlerinin ardından Yıldırım geçen sürede “Başbakanlık” koltuğuna oturdu. Ve halen daha “İzmir’in milletvekili” sıfatıyla bu görevini sürdürüyor. Ta ki referandumun gereği olan 2019 genel seçimlerine kadar…

İki isim arasında İZBAN’ın önemli bir misyonu var. Çünkü TCDD ile Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklaşa hayata geçirdiği “yerel yönetim-merkezi hükümet işbirliğine” en güzel örnek proje olarak hep hafızalarda kaldı. Bu raylı sistem projesinin ilk temelini atanların büyük bölümü ya dünyadan göç etti ya da bugün görevlerinde değil. Proje, İzmir’de siyaset yapmakta zorlanan “kenti ötekileştiriyorlar” çıkışları karşısında AK Parti’nin en büyük savunma argümanı oldu. Kente gelen başbakanlar, bakanlar hep İZBAN’ı örnek verdi. O dönem Aliağa-Menderes arasında planlanan hat bugün Güney’de Selçuk’a uzarken Kuzey’de ise Bergama’nın, Kınık’ın güzergahları konuşulur hale geldi.  Tabi ki hem Yıldırım’ın hem de Kocaoğlu’nun büyük katkı ve özverisiyle…

İZBAN törenleri bu kentte AK Parti ve CHP’nin işbirliği olarak ortaya çıksa da gerginliklerin önemli bir faktörü oldu.  2011 yılının Ekim Ayı’nda dönemin Belediye Başkanı bugünün CHP Torbalı İlçe Başkanı İsmail Uygur ile o dönemin AK Parti İl Yönetim Kurulu üyesi bugünün Milletvekili Atilla Kaya pankart yüzünden birbirine girmiş taraftarları da polis ayırmıştı. Yine Torbalı’da 2016 yılının Şubat’ında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gönderdiği çelengin indirilmesi krize neden olmuş, CHP’li belediye başkanları ile AK Partililer karşı karşıya gelmişti. İzmir-Torbalı hattında yıllardır devam eden gerginlik bu kez komşu ilçe Selçuk’taki törenlere sıçradı. Yaşananları, sözleri tekrar etmeye gerek yok.

Kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir’in 9 Eylül kutlamaları için İzmir’e gelen ve bir dizi açılış gerçekleştiren Başbakan Yıldırım ile Kocaoğlu neden kapıştı? İki gündür tüm Türkiye’de geniş yankı uyandıran meselenin arka planında ne vardı? Karşılıklı sözleri, suçlamaları, ifadeleri “sen öyle dedin, ben böyle dedim” tartışmalarını bir kenara bırakırsak görünen şudur ki seçim startı verilmiştir.

Hem de bizzat İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarafından!

Daha önce yani 2014 sürecinde “Binali Yıldırım adaylığını açıkladığı için aday oldum” diyen Kocaoğlu’nun yeni bir isme ya da öneriye gerek duymadığı ortadadır. Uzun süredir CHP’nin genel merkezinde bulunan bazı “üst düzey” isimler tarafından yapılan karşı çalışma bu çıkışın ardından noktalanır mı bilinmez ama İzmir aynı zamanda seçim atmosferine de girmiştir. Başkan bu çıkışıyla olası parti içindeki rakiplerine de son altı ayı beklemeden “adayım” mesajını vermiştir.

Ayrıca CHP’de, “milletvekili” sıfatı taşıyan Zeynep Altıok Akatlı, Mustafa Balbay ve Atilla Sertel dışında Genel Sekreter Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Aytun Çıray, Tacettin Bayır, Tuncay Özkan, Murat Bakan, Özcan Purçu, Musa Çam, Ali Yiğit, Selin Sayek Böke,  Zekeriya Temizel’in İzmir’de yaşananlar ve Kocaoğlu’nun “yaptığınız ayıptır” diyerek sitem ettiği durumla ilgili kamuoyuna açık değerlendirme yapmaması da ilginçtir!

Kocaoğlu’nun 9 Eylül törenleri hazırlıkları için kendi penceresinden yorumladığı “sistematik baskı ve ötekileştirme” algısı karşısındaki duruşu hem muhalefete hem de parti içine mesaj niteliğindedir.

Çünkü mesaj tıpkı Cumhuriyet Meydanı’ndaki törende ifade ettiği gibi açık ve nettir.

Efedir İzmirli, efe!