GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
30 Temmuz 2018 Pazartesi

Kaymakam Bey artık Reis-i Cumhur’un temsilcisidir

Son söyleyeceğimizi…

Baştan söyleyelim…

Niyazımız olsun…

Allah, sel gibi, dolu gibi, taşkın gibi…

Yangın gibi…

Felaketler yaşatmasın…

Böylesi acılarda…

O yöre yöneticilerinin…

Tek vücut tek yürek olması gerekir…

Bu kural…

Türk Milleti’nin fıtratında vardır…

Bakınız…

Komşumuz Yunanistan’ın acıklı haline…

Şaşkınlığına…

Olay yerine giden Savunma Bakanı Kammenos’u…

Az daha dövüyorlardı…

***

35-40 gün kadar önceydi…

Sağanak yağışın ardından gelen sel…

Menemen’in Çukurköy’ünü perişan etti…

İki dere taştı…

Evler kullanılamaz hale geldi…

20’den fazla motorlu araç perte çıktı…

Yüzlerce küçükbaş hayvan telef oldu…

Yollar, tarlalar sular altında kaldı…

Turgutlu Mahallesi’nde mahsur kalanları…

İtfaiye kurtardı…

Herkes yardıma koştu…

Kızılay anında devreye girdi…

Ertesi sabah İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, Menemen Kaymakamı Gülihsan Yiğit ve Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin olay yerindeydi…

Köyden sel sonrası…

130 kamyon çöp ve atık malzeme çıkarıldı…

Felaketin boyutları can yakıyordu…

***

Geçtiğimiz hafta…

Kaymakam Yiğit, o köye yine geldi…

İncelemelerde bulundu…

Kaymakamlığın yardımlarını koordine etti…

Gözlemlerini ve duygularını…

Kaymakamlığın resmi internet sitesinden paylaştı:

“Çukurköy’de zarar gören vatandaşlarımıza devletimiz tarafından toplam 4 milyon 600 bin TL. yardım yapıldı… İzmir Büyükşehir Belediyesinin sel sonrası üzerine düşen görevi yerine getirmediği görüldü…”

Cevap jet hızıyla geldi:

“Menemen Kaymakamı tarafından ortaya atılan iddiaya anlam vermekte zorlanıyoruz…” diyen İzmir Büyükşehir Belediyesi arkasını şöyle getirdi:

“Öncelikle evleri hasar gören vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi ve bölgede yaşamın normale döndürülmesi için çalıştık... Şimdi  sorunun kaynağından çözülmesi ve bir daha yaşanmaması için dere ıslah yatırımını gerçekleştiriyoruz… Projeyi hazırladık ve acilen yapım ihalesine çıkıyoruz… Evleri yıkılan vatandaşlarımız için de prefabrik ev alıyoruz... Ayrıca üreticilerimizin mağduriyetini gidermek için gereken maddi desteği vereceğiz…”

***

Bölgesel afat’tan sonra…

Asıl amaç yaraları sarmak ise…

İki kurumun…

“Ben yaptım, hayır yapamadın!” atışmasına girmesi…

Ne kadar doğru?

Bu dil…

Zarar gören…

Hayatı kararan vatandaşı…

Daha da çaresizliğe sürüklemez mi?

Bence…

Menemen Kaymakamı ile…

Büyükşehir yetkililerinin…

Bunu bi’kez daha düşünmeleri…

Çok yerinde olur! 

***

Kaymakam Bey ile Büyükşehir neden kucaklaşmaz?

Birbirlerine bi’şeyler anlatmak için…

İlle de…

Sosyal Medya’yı mı kullanmak zorundalar?

Bir Kaymakam ile bir belediye başkanı el ele verip…

Çaresiz köylünün yarasına merhem sürmek varken…

Nedendir bu hizipleşme?

***

Tam bu satırları karalarken ne oldu biliyor musunuz?

Vali ve kaymakamları ilgilendiren bir yönetmelik değişikliği…

Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi…

Değişiklik aynen şöyle:

“Vali il’de Devletin ve Cumhurbaşkanının temsilcisi ve idari yürütme vasıtası; kaymakam ilçede Cumhurbaşkanının temsilcisi ve idari yürütme vasıtasıdır…”

O zaman iş bitmiştir; ha’di herkes görevinin başına…

Sonsöz: “Yapabileceğimiz her şeyi yapsaydık, buna kendimiz bile şaşırırdık… / Thomas Edison…”