Bugün Pazar…
Bugün Atatürk’ten söz etme günü…
Gazi’den ibretlik anıların…
Aradan asırlar geçse de…
Ders alınacak söylemlerin…
Bir kez daha minnetle anılmasının şart olduğuna…
Gönülden inanarak başlayalım…
***
Gündemde ne var?
Kurultay tartışmalarının yaşandığı…
CHP var…
Kılıdaroğlu kalacak mı, gidecek mi?
“Değişim” isteyenler…
Ya da…
“Karıştırmayalım ortalığı CHP böyle kalsın” diyenler…
Atatürk’ün…
Neleri hedefleyerek bu partiyi kurduğunu…
Acaba yeterince biliyor mu?
Girelim zaman tüneline…
Sonra döneriz yine bugüne…
***
Yıldız Tarihi; 6 Aralık 1922…
Gazi Mustafa Kemal, ilk kez kuracağı siyasi partinin sinyalini veriyor:
“…Milletin her sınıf halkından, bana ebedi olarak iftihar duyacağım şekilde gösterilen teveccüh ve itimada layık olabilmek için en mütevazı bir millet ferdi sıfatiyle hayatımım sonuna kadar vatanın hayrına vakfeylemek emeliyle barıştan sonra Halkçılık esası üzerine dayanan ve Halk Fırkası (Halk Partisi) adıyla siyasi bir fırka kurmak niyetindeyim…”
Atatürk’ün bu konuşmayı yaptığı tarihte Kurtuluş Savaşı yeni sona ermiş, Mudanya Ateşkes Antlaşması yeni imzalanmış, Saltanat yeni kaldırılmış ve Lozan Barış görüşmeleri yeni başlamıştı… Ama, o dediklerini yaptı…
***
Yıldız Tarihi; 9 Eylül 1923…
Atatürk “Halk Fırkası”nı kurdu… Ertesi yıl partinin adının başına “Cumhuriyet” kelimesi eklendi…
Ulu Önder, aynı yıl büyük eseri Nutuk’ta şunları yazmıştı:
“Milletin karşısında namuslu olmak, namuslu hareket etmek lazımdır... Milleti aldatmayacağız… Belki hata ederiz fakat onu millet düzeltsin… Kendimizi milletin üzerinde görmeye hakkımız yoktur…”
Ne ilginçtir ki…
Bu satırları yıllar sonra kim hatırlattı biliyor musunuz?
CHP Lideri Kılıçdaroğlu…
Genel Başkan olduktan beş ay sonra bir grup toplantısında…
Noktasına, virgülüne kadar…
Ata’nın o sözlerini seslendirdi…
***
Yıldız Tarihi; 9 Mayıs 1935…
Atatürk, CHP’nin 4’üncü Kurultayı’nda kürsüdeydi…
Bu O’nun katıldığı son CHP Kurultayı oldu…
Öyle noktalara parmak basmıştı ki…
“…Cumuriyet Halk Partisinin esas düşünce ve dileği, vatandaşları her türlü ayrılıktan korumak, onları, kendileri ve büyük Türk ulusu için faydalı kılmaktır…”
…Programımızda, iş bölümlerinin her birinde bulunan, yurttaşların özel ve genel asığları (faydaları) ve genlikleri (bollukları), aryasız (ayrımsız), göz önünde tutulmuştur... Bu hakikatın bütün yurttaşlarca, yalın olarak, bilinmesi çok önemlidir… Bunu yurttaşlara anlatmak, onların sevgilerini ve güvenlerini kazanmak, parti üyelerinin kutsal ödevidir…”
“…Türk ulusu kendisine hizmet edenleri, daima taçlandırmıştır… Son saylav (milletvekili) seçiminde partimizin ulusun güvenini kazanması bize, çalışmamızda yeniden büyük şevk (heves / heyecan) ve kuvvet vermiştir… Ulusa hizmet yolunda bütün varlığımızla çalışmak, parti üyelerinin bozulmaz andıdır…”
***
Gelelim bugünlere…
Kemal Kılıçdaroğlu dönemine…
Yıldız tarihi; büyük ihtimalle dört yıl önce…
Bir TV programında..
CHP liderine soruyorlar:
Soru:
“Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Fırkası ile bugünkü CHP aynı mı?”
Cevap:
“Hayır…”
Soru:
“Farkınız ne?”
Cevap:
“Dünya kadar farkımız var… Sosyal demokrasi yoktu, şimdi sosyal demokrasi var… Biz sosyal demokrat bir partiyiz… Sosyalist Enternasyonal üyesiyiz baktığınız zaman… O dönemin Cumhuriyet Halk Fırkası, Cumhuriyet’i kuran Kuvayı Milliyeci bir partidir… O dokunun izleri bizde vardır… İnsanlar değişiyor, biz de değişiyoruz… Kendimizi yeniliyoruz…”
***
O zaman…
Bugün CHP’de “değişim” isteyenler…
Pek de haksız sayılmaz, di’mi?
Ne dersiniz?
Sonsöz: “Kılavuzu kendi olmayanın yolculuğu, çıkmaz sokakta biter… / Zata…”