Bugün Pazar…
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla…
Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü…
Bir kez daha…
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım…
Bunu yaparken de…
Bu anıyı anlatarak bugünlere taşıyan Hikmet Umur’u…
Derleyen Ahmet Hidayet Reel’i ve…
Kitaplaştıran Süleyman Bulut’u…
Saygıyla analım…
***
Tarih; 30 Ekim 1918…
Osmanlı Devleti, “Mondoros Mütarekesi”ni imzaladı…
Neticesinde…
Osmanlı Ordusu silah bıraktı ve…
İstanbul’un işgalinin yolu açıldı…
23 Kasım 1918’de Fransızlar…
27 Kasım’da da İngilizler İstanbul’a girdi…
***
Ordusuna silah bıraktırılan…
Yıldırım Orduları Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal…
Büyük bir acı içinde İstanbul’a dönmüştür…
Bir motorla karşıya geçerken…
Limanı dolduran düşman zırhlılarına öfkeyle bakar…
Üzgün ama kararlı bir sesle…
Yaveri Cevat Abbas’a dönerek şöyle der:
“Geldikleri gibi gidecekler…”
***
Birkaç gün sonra…
İstanbul sokaklarında yabancı askerler…
Yabancı subaylar dolaşmakta…
Gönderlerde yabancı bayraklar dalgalanmakta…
O tarihlerde…
İşgal kuvvetlerinin buluşmak, görüşmek ve eğlenmek için…
En çok rağbet ettikleri yerlerden biri de…
Beyoğlu’ndaki Pera Palas Oteli’dir…
İngiliz işgal komutanı General Harington…
O gün Pera Palas’ın bir salonunda kahvesini içerken…
Bakışları bir noktada sabitleşir…
Az ötedeki masaların birinde oturan subay…
O’na hiç de yabancı gelmez…
Belleğini biraz zorlayınca…
Duyduklarından ve fotoğraflarından hemen hatırlar…
Bu subay Mustafa Kemal’dir…
***
General Harington…
Kendilerine Çanakkale’de zor anlar yaşatan bu komutanı…
Yakından tanımak ve hepsinden önemlisi…
O’na sonunda yenildiğini hatırlatmak için…
“Kendisiyle bir kahve içmek isterim!” deyip…
Masasına davet etmek ister…
***
Gönderilen tercüman, Mustafa Kemal’i selamladıktan sonra…
“General Harington, bir kahve içmek için masalarını şereflendirmenizi arzu ediyorlar Paşam…” der…
Mustafa Kemal’in yüzü asılır…
“Kahve içmek istiyorlarsa kendileri lütfen benim masama buyursunlar” sözleriyle karşılık verir…
Tercüman, Harington’un isteğini geri çevirmesine çok şaşırırken…
Mustafa Kemal devam eder:
“Ne de olsa onlar burada misafir… Bizde adettir, kahveyi ev sahipleri ısmarlar; misafirler değil!”
Nokta!
Sonsöz: “Hürriyet olmayan bir memlekette, ölüm ve izmihlal (yıkılma) vardır… Her terakkinin (yükselme) ve kurtuluşun anası hürriyettir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”