Biraz da gururlanalım…
Bize de yakışıyor hani.
Düşünsenize Dünya Tarihinin en önemli milletisiniz… İnkalar minkalar; Mayalar ve Mular; İngilizler, Fransızlar ve Almanlar… İtalyanlar ve İspanyollar; Ruslar, Çinliler, Araplar ve Yafudiler!... Bir yanda onlar, diğer yanda biz…
“Siz hepiniz, biz Tek!” der gibi Efeleniyoruz işte!
Karşımıza setler yapıp ardına saklananları mı ararsınız, yoksa arkamızdan olmadık antin kuntin iş çevirenleri mi?
Otağımıza kız veren de vardır, sarayımıza prenses veren de… Bu arada bizzat bizim atımızın terkisine atıp kaçırdıklarımız; adını Nilüfer koyduklarımız da…
***
Yaparız bizim için hiç dert değil… Hele bir niyetlenelim!
İstanbul’u fethetmek için bir keresinde atları denizden; bir defasında da gemileri karadan yürütür, Gülizar ederiz. Çağ açar, çağ kapatırız…
Atamız Atilla gibisi de yoktur hani… Tanrı’nın Vahşi Batılılar üzerine gönderdiği “Kılıç”!…
Macar yani “Hun-gary” ülkesindeki akrabalarımıza da selam olsun bu arada… Durun size onun hikâyesini anlatayım;
Bizim Ege köylerine uğrayan bir Macar, tarlada çalışan yörükle sohbet etmeye başlamış… E tabii merakla sormuş hemen bizim diğer köylüler: “kim ulen bu cavır?” Bizim ki de; yabancı değil canım, kim olacak, bizim “Hun gari” deyivemiş…
Biz böyleyiz işte, dünyaya mana kazandıran millet. Hani demişler ya “tarihten Türkleri çıkarsanız geriye hiçbir şey kalmaz” diye, bence çok haklılar.
***
Yavuz olup tarihte hiçbir orduya nasip olmayan çölleri aşmışlığımız da vardır bizim, Barboros ve Pir-i gibi denizler kartalı oluşumuz da…
Ahmed Yesevi, Hacı Bektaş, Mevlana, Pir Sultan, Yunus Emre de bizimdir; Uluğ Bey, Ali Kuşçu, Biruni, Farabi ve İbni Sina da…
Evliya Çelebi de, Hezarfen de bizimdir; Karacaoğlan, Dadaloğlu, Âşık Veysel de…
Sinan da bizimdir; Meragi de… Baki, Fuzuli ve Aman Nisahan da .
***
Ama illa Mustafa Kemal Atatürk, illa o!
Fatih Ortağçağ’ı kapatıp, Yeniçağ’ı nasıl açtıysa, Büyük Türk Mustafa Kemal Atatürk de Dünyada Milli Direniş Çağını başlatmış, böylece eski çağı da kapatmıştır.
Sarışın Kurt, emperyalizm karşısında esir Milletlerin ancak Milli Kurtuluş Savaşlarıyla istiklallerine kavuşacakları yolunu göstermiş ve bizzat Türk Milletinin başında muzaffer olmuştur.
İngiliz cavırının Yunan cavırına; “Türkler bu siperleri yedi yılda aşamaz” dediği siperi yedi saatte aşmıştır Atatürk ve Türk Ordusu…
Büyük Taarruz’da yaya Türk Askeri neredeyse Suvari Alayı ile birlikte İzmir’e ulaşmıştır! Savaşarak ve yaya olarak bu mesafenin bu kadar kısa bir sürede alınması imkânsızdır! Zafere giden yolda yapılan diğer taktik-stratejik ataklara girmiyorum bile…
Fakat “Atatürk Komutasındaki Türk Milleti” gerçekten imkânsızı başarmıştır!
Bu tıpkı Avarların İstanbul için Atları denizden götürmesi, Yavuz’un Ordusuyla Çölü aşması, Fatih’in Gemileri karadan yürütmesi, Alparslan’ın 250 bin kişilik Bizans Ordusunu 50 Bin Kişiyle yenmesi ve Kürşad’ın 40 Yiğidiyle koskoca Çin Sarayını basıp, “istiklal isyanı” çıkarması kadar akıl üstüdür! Olanaksızdır! Başka bir örneği de yoktur!...
Bu nedir biliyor musunuz sevgili karilerim? Allah’ın (cc) Kur’an-ı Kerim’de Türkleri işaret ettiği Maide Suresi 54. Ayetin tecellisidir!
***
Konu çok önemli bir sonraki yazı da devam edelim…