Yok artık, Böyle başlık mı olur? Hem, sokolastik değil o “skolastik” olacak… Diyen bazı arkadaşlarımız olacaktır tabii dertlenmesinler, az buçuk “antik yunan feylesofya” sından anlarım… Eee ne de olsa Ülkü Ocaklıyız dedik ya… Neyse ortalık yine karıştı!
“Yol Ayrımındayız” tehditleri, “bak gidersek iktidar oluruz haaa” şantajları yokuş aşağı el frensiz sallandı. Akıbetinden Allah Muhafaza…
Efendim sohbetimizin konusu, “Muhalefet…
Arapça “h-l-f” kökünden ve onunla aynı kökten gelen “ihtilâf” kelimesi gibi muhalefet kavramı da “herkesin ayrı bir yol tutması ve görüş ayrılığı anlamına” gelmektedir. Çağdaş siyasal anlamıyla “muhalefet” kavramı için ise Arapçada, muhalefet değil başka bir kelime, “mu’ârada”, kelimesi kullanılmaktadır.
Az önce bahsettiğim muhalefet kavramı dikkat ettiyseniz Arapça’daki kullanımıyla “herkesin ayrı bir yol tutması ve görüş ayrılığı” anlamını taşımaktadır… Aslında yazı burada bitmelidir, çünkü maksat hâsıl olmuş. İşin bir başıboşluk meselesi olduğu ortaya çıkmıştır. Fekat biz yine de tafsilata girelim, meseleyi anlatalım… Kavram olarak “başıboşluğu-düzensizliği” ifade ettiği için bu girişim MHP gibi “birliği-imana” bağlayan bir harekette hiçbir zaman tutunamamıştır, tutmayacaktır. Asıl şifre de budur!!!
Menşei, kullanımı ve çağrışımları bakımından tamamen “menfi-kötü” bir özellik taşıyan muhalefet bizde yani MHP’de bir hayli eskidir… Hatta MHP’de bir “Muhalefet Geleneği Vardır” da diyebilirim… O yüzden sokolastik dedim… Sorgusuz sualsiz bir muhalefettir bu…
Rahmeti Başbuğumuza muhalefet edenlerle bugün Liderimize muhalefet edenler yani “ihtilafa” düşenler hep aynı kişiler, aynı zihniyetler ve aynı indüklemelerdir.
Haydaaa “indükleme” lafı oldu mu şimdi buraya, fizik kanunlarına ait bir kavramın burada ne işi var dediniz, duydum sizi! Tamam tamam indükleme kavramını açıklamayacağım ama siz de işin dışarıdan(!!) bir dürtükleme olduğunu anlayın olur mu?... (salondan alkış sesleri).
Efendiler!
Çağımızın alametifarikalarından ve mümeyyiz vasıflarından biri de hiç şüphesiz, yol ayrımlarının çok kolay yaşanmasıdır. Bunun sebebi de esas itibariyle ittihattın yerine ferdiyetçiliğin almasıdır.
MHP’deki muhalefet de işte bu durumdan neşvü neva bulmaktadır.
Yani, tarihten gelenler, kendi hallerinden(makam ve sıralarından) memnun olmayanlar ve dışarının dürtüklemesine uyanlar parti içinde her zaman sorun çıkarmışlardır.
Şimdiler de buna bir de sosyal medya etkisi de eklenmiştir. Bunu da unutmayalım. Hatta bu mesele merkezi bir durum arz etmektedir. Bu konuya başka bir sohbetimizde değineceğiz. Geçelim…
Efendiler!
MHP içindeki bu muhalefetizim işte böyle yapısal özelliklere sahiptir.
Fakat bu muhalefet, sorgulamaktan uzak, şuursuz ve de MHP Hakikatini bilmeyen bir niceliklerden oluşmaktadır.
Kendilerine sorulduğunda atılım, irade, ülkücü duruş, makam yerine hizmet ve iktidara gelmek için böyle davrandıklarını söylerler fakat gerekçeleri çok banaldir. Yani bu gerekçelerle söylediklerinin hiçbiri gerçekleşemeyecektir.
Ama olsun, onlar bu patolajik durumu bir esrime hali olarak değil, reel ve rasyonel olarak kabul etmişlerdir. (ooo bakıyorum da kavram ecnebi olunca hiç gıkınız çıkmıyor değerli dinleyicilerim, reel ve rasyonel işi için hiç itiraz gelmedi).
Halbuki bilmeleri ve yaşamaları(!) gereken basit çok basit değerler vardır.
Bunlar;
Değerli Hazirun,
Sizlerin de çok iyi bildiği bu gerçekler bugüne kadar sadece ve sadece zarar vermiş, mevcut yolbaşçılarının da taca atılmasına sebep olmuştur.
Şimdi gelinen noktada da durum farklı değildir.
Bir mahkeme kararı neticesinde koparılan fırtınanın amacı da ortadadır. Yandım Allah demenin manası yok!
Hareketin lideri defalarca söyledi; Kongrenin kararını biz veriririz! Size N’olir?
Ama bile bile dinlemediniz, amaç başkaydı çünkü… Gördüğünüz gibi siz muhalefette ne kadar tecrübeliyseniz biz de mukavemette o kadar o kadar deneyimliyiz…
Ve biz buradayız, gitmeyiz; liderimizin emrinde ve teşkilatımızın hizmetindeyiz.