GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Adnan SÖKMEN
YAZARLAR
11 Kasım 2017 Cumartesi

Çocuklar şiir... Şiirler çocuktur...

"Dünyayı verelim çocuklara...

Hiç değilse bir günlüğüne....

Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar..." 

dedi, Nazım...

 

Cevap verdi Nâzım'a, Aziz:

"Dalga mı geçiyorsun düşler mi kuruyorsun?..

Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki, çocuğum...

Düşlerini som somut görüp şaşsınlar...

Böyle bir dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler..."

 

Cahit Sıtkı üzgündü, döküldü dilinden kırgın cümleler:

"Affan Dede’ye para saydım...

Sattı bana çocukluğumu...

Artık ne yaşım var, ne adım...

Bilmiyorum kim olduğumu...

Hiçbir şey sorulmasın benden...

Haberim yok olan bitenden..."

 

Fazıl Hüsnü isyan etti:

"Çıkamaz çocukluğundan dışarı kimse...

Bundandır inanmamamız kocaman bombalara..."

 

Sunay Akın sessizce:

"Ne zaman bir çocuk ölse...

Gözü annesinin kavurduğu helvada kalır" dedi içinden....

 

Can Baba havadaki hüznü dağıttı gürleyerek:

"Bi de bi gün baktım... 

Gökyüzüne bir bayram gecesi...

Bi kestane fişeği açmıştı yedi rengimden...

Yağıyorum çocukların üstüne..."

 

Behçet Necatigil coştu... 

Şiir gibi konuştu... 

Hem ortaya, hem de Can Baba'ya:

"Bütün çocuklar yokluk bilmesinler...

Et, şeker, süt bulsunlar...

Giyimli, tok ve rahat gitsinler okullara...

Sınıflarını geçsinler...

Büyükler biraz daha yorulsun...

Onlar da büyüsünler...

Onlar da mesut olsunlar...

Geçti, kaç savaş ezikliği...

Çocukları düşünsünler...

Çocuklar iyi gün görsünler..."

 

Atilla İlhan, bir nefes çekti sigarasından:

"Boynuna o yeşil fuları sarma çocuk...

Gece trenlerine binme kaybolursun...

Sokaklarda mızıka çalma çocuk...

Vurulursun..."

 

Orhan Veli bir "garip" di...

Attı rakı şişesine balığı, çıkardı ağzındaki baklayı:

"Kargalar, sakın anneme söylemeyin!..

Bugün toplar atılırken evden kaçıp, Harbiye nezaretine gideceğim...

Söylemezseniz size macun alırım...

Simit alırım, horoz şekeri alırım...

Sizi kayık salıncağına bindiririm kargalar...

Bütün zıpzıplarımı size veririm...

Kargalar, ne olur anneme söylemeyin!..

 

Ataol Behramoğlu okşadı sırtını Veli'nin:

"Bir çocuğun rüyasında bazen bulunur kaybolmuş bir bilya...

Kiraz ağaçları sallanır...

Güvercinler uçuşur havada..."

 

Özdemir Asaf koydu son noktayı:

"Çocuklar oynuyordu...

Düşlerimin içindeki bayram yerlerinde...

Ben onlara hiçbir zaman kapalı perdeleri göstermedim...

Kapalı kapıları göstermedim..."

 

Ve ben girdim araya:

İyi de usta!..

Kapattılar kapıları...

Yaktılar çocukları...

Şimdi onlar cennette mi?..

Ha usta?...

 

Yağmur dağıtır mı yanık kokusunu...

Duman örter mi Allah korkusunu...

Ha usta?..