"İnsanlar eşlerini kolay, yaşadıkları şehirleri zor değiştirir" demiş ünlü bir düşünür(!)
Kim mi o düşünür?..
Kim olacak, tabii ki benim...
Ne oldu, beğenemediniz mi?..
"Ünlü" ye mi takıldınız, "düşünür"ü mü komik buldunuz?..
Tamam, "ünlü" biraz iddialı belki ama "düşünür" olduğum konusunda takındığınız alaycı tavrınız hiç hoş değil...
Çünkü her insan bir "düşünür"dür...
Ne demiş Yunanlı filezof Aristotoles!..
"İnsan düşünen hayvandır..."
Yani meali: "Hayvanlar düşünmez, insanlar düşünür. Aksini iddia eden tavuktur..."
İşte bu yüzden ben de bir "düşünürüm"
Tıpkı sizin gibi...
Neyse...
Konuyu dağıtmadan tekrar başa dönelim...
Evet, insanlar yaşadıkları yerleri; özellikle de "kentlerini, köylerini, kasabalarını" kolay kolay değiştirmezler...
Ama son yıllarda bu kural geçerliliğini kaybetmeye başladı...
Özellikle de ülkemizin en büyük metropolü olan İstanbul'dan, Ege'ye doğru büyük bir göç dalgası başladı...
Ve bu göç dalgasının hedefindeki şehir ise İzmir...
Kimi uzmanlar İstanbul'dan İzmir'e kaçışı "ekonomik" nedenlere bağlarken, kimileri de trafik, insan kalabalığı, çarpık yapılaşma ve sosyal deformasyon gibi olumsuzluklara yamadı...
Ha bir de, benim burada ikamet ettiğim için kaçanların olduğu söyleniyor ama, bu külliyen yalan ve iftira...
Peki sizce, ben bir "düşünür" olarak bu konuda ne düşünüyorum?..
Yok, yok merak etmeyin...
Uzun uzun yazarak engin bilgi ve birikimim ile sizleri ezmeyeceğim...
Sadece, bu konu ile ilgili yapılan çok önemli bir telefon konuşmasının "tape"lelini sunacağım...
Buyrun...
Okuyun ve insanların İstanbul'dan İzmir'e neden akın akın geldiğini öğrenin...
***
- Alo buyrun Güzel İzmir emlak ofisi...
"Merhabalar!... İstanbul'dan arıyorum, elinizde 3 artı 1 kiralık ev var mı?.."
- Tabii efendim... Hangi semtten tercih edersiniz, kriterleriniz nelerdir?..
"Cumhuriyet'e ve laikliğe yakın olsun, Atatürk manzaralı... Haa tabii bir de ulaşımı kolay olsun, her yol çağdaşlığa ve adalete çıksın..."
- Anladım beyefendi!.. Acaba fiyat aralığınız nedir?..
"Bedeli hiç önemli değil, siz zaten o bedeli 9 Eylül 1922'de ödemişsiniz... Gerekirse ben de ödemeye hazırım..."
- Site içinde mi düşünüyorsunuz, yoksa müstakil mi?..
"Fark etmez, İzmir'in dağlarında da olur; yeter ki çiçekler açsın...
- Isıtma kombili mi, merkezi sistemden mi sağlansın...
"Püfür püfür özgürlük essin, dostluk ve kardeşlik sımsıcak sarsın yeterli...
- Harika!.. Elimde tam istediğiniz niteliklerde bir daire var, ne zaman görmek istersiniz?..
"İstediğim niteliklerdeyse görmeme hiç gerek yok, tutuyorum..."
- Peki efendim, hayırlı olsun... Ben size kontratı fakslarım, bir telefon numarası verebilir misiniz!..
"Yazın lütfen: 29 / 10 / 1923..."
***
Evet!..
Eminim bu konuşmadan, ne demek istediğimi çok net bir şekilde anlamışsınızdır...
Ve düşünürünüz olarak, bu önemli makalemin sonunda size bir kıyak daha yapıyor, göç konusuyla ilgili şu istatistik bilgiyi sunuyorum...
***
Türkiye, yurt dışına kaptırdığı nitelikli insan göçünü durdurmaya çalışırken, TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) "yurt içi beyin göçü" araştırması çarpıcı verileri ortaya koydu...
İstanbul’un cazibesinin düştüğünü işaret eden çalışmaya göre, megakentten kaçan nitelikli insanlar, İzmir’in yolunu tuttu...
Sadece geçen yıl İstanbul’dan İzmir’e 16 bin 129 kişi göç etti...