GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
28 Mart 2019 Perşembe

CHP’de gözü kara olmak şart!

Hatırlarsınız…

1 Ekim’de Aziz Bey, “Ha’di bana eyvallah!” dedikten sonra…

CHP’nin Ankara Çatısı’nda…

İzmir için fellik fellik…

Müstesna bir “Koca Başkan” adayı arayışı başlamıştı ya…

Ortalık olası aday isimlerinden geçilmez hale gelince…

CHP İzmir’in gencecik İl Başkanı…

Avukat Deniz Yücel’in de adı gündeme düştü…

O sırada n’oldu?

Deniz Yücel, o koltukta “40 yılın il başkanı” gibi…

Ortalığı toparladı, süpürdü…

“CHP’de dönüşüm şart” sendromunu…

Kazasız, belasız atlattı…

Asırlık “Altıok”u İzmir çukurunda…

Bugünlere taşıdı…

Peki, seçime 48 saat kala durum ne?

Siyaseten demlenmiş CHP’nin İzmir İl Başkanı Yücel…

Gözünü kararttı…

Sahadan gelen rakamları açıklamadı ama…

Kendince seçim sonucunu ilan etti:

Büyükşehir noktasında asgari yüzde 60 oy alacağız… 30 ilçeyi de alacağız ve rekor oy oranına ulaşacağız…”

 

***

 

Cesaret, “güzel” bi’şidir!

Ama aynı zamanda “günlük” bi’şeydir…

Gösterdin, gösterdin o cesareti…

Gösteremedin mi “çelenk” yolla, daha iyi!

Şunu unutmamakta yarar var…

Eğer hayat sadece sevinçle dolu olsaydı…

Hiçbir zaman cesur olmayı öğrenemezdik…

Bu kadar “felsefe kokan” sözler yeter…

Deniz Yücel’in…

31 Mart gecesi öngörüsü gerçekleşirse…

İzmir’de “efsane” olur…

Bu kesin…

Ardından ilk genel seçimde milletvekili olur…

Çünkü, CHP’nin son 40 yılına baktığınızda…

İzmir’de cansiperane görev yapan tüm il başkanları…

Vekillik ile taçlanmış…

Adeta, “gelenek” gibi vallahi…

Fi tarihinden başlayarak, bugünlere gelirsek…

Ali Rıza Bodur…

Bülent Baratalı…

Selçuk Ayhan…

Alaattin Yüksel…

Tacettin Bayır…

Bedri Serter…

İzmir İl Başkanlığı’nın hakkını verenler…

Bi’de efsane olup, direkten dönenler var…

Ekrem Bulgun gibi…

Sedat Akman gibi…

Hepsi, İzmir’de teşkilata kaptanlık yaptı…

Ardından TBMM’nin yolcusu oldu…

Bi’farkla…

Bülent Baratalı, 20 yıl Urla’ya reislik yaptı…

Sonra il başkanı oldu…

Ardından Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yaptı…

Daha sonra vekillik nasip oldu…

 

***

 

Şimdi sıra Deniz Yücel’de…

Gelgelelim…

Türkiye, “Parlamenter Sistemi”den vazgeçtikten sonra…

Milletvekiliğinin havası…

Eskisi gibi değil, kıymet-i harbiyesi de pak kalmadı…

Ayrıca kariyere pek bi’şi katmıyor!

Şimdi…

Belediye Başkanlığı “efsane” bir icracı / siyasi görev…

Hatırlayın…

Özellikle CHP’de bugünkü milletvekillerinden bazıları…

İsim lazım değil…

Altı aydır “belediye başkanlığı” için sıraya girmedi mi?

Bi’işaret alsalar…

Anında…

“Ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak!” deyip…

İzmir’e doğru uçmaya hazır değiller miydi?

Ve bu “kritik seçim” bize şunu öğretti…

Adaylar kadar, teşkilat ve il başkanları da…

Sınav verdi ve çok yıprandı…

Bu AK Parti için de geçerli, CHP için de…

Bu nedenle…

Deniz Yücel’in siyasi kariyeri…

İzmir’le ilgili “rakamsal iddiaları” gerçeğe dönüşürse…

Yarınlardaki siyasi kariyeri...

1 Nisan’dan itibaren…

Işıl ışıl olur…

Kimsecikler de O’nu tutamaz…

 

***

 

Deniz Yücel, anlamlı bir isim ve soyadı…

Deniz, uçsuz bucaksız deryadır…

Yücel ise, başarı kazan, yüksel anlamındadır…

Birlikte düşünün iki kelimeyi, şairin dediği gibi:

“Tarife kalkma bizi…

Ne şuyuz ne de buyuz…

Adem denilen denizi…

Arayan bir suyuz…”

Ve, Deniz Yücel’den gülümseten bir ironi…

Malum, Nihat Zeybekci İzmir’e gelir gelmez ne demişti?

“31 Mart gecesi Kordon’da zeybek oynayacağız…” 

Şimdi CHP de…

Aynı tarih ve saatte zeybek gösterisi hazırlığı yapıyor…

Az biraz “kopya” kokusu var ya, neyse…

Gazeteciler sormuş Deniz Yücel’e:

“Siz de zeybek oynayacak mısınız?”

Cevap gülümsetiyor, ister istemez:

İzmir’deyiz, Egeliyiz… Her zaman zeybek oynarız… 31 Mart gecesi de oynarız… Ayrıca, Sayın Nihat Zeybekci’yi de davet ederiz…”

Şu zeybek oynama işi…

N’erden nereye geldi Azizim…

 

***

 

Bitiriyoruz…

Hazır söz zeybek oynamaktan açılınca…

Aklıma…

Şu sırada herkesin dilinde Bora Duran’ın şarkısı geldi…

Dün baktım, piyasaya çıktığından bu yana…

Sosyal medyada 70 milyon kez dinlenmiş…

Sözleri bi’hoş, bi’hoş anlatamam…

Vallahi, “seçim şarkısı” olsa, bu kadar “cuk” otururdu!

“Yürüyorum sana doğru…

Görüyorsan bana doğru…

Gel birazcık sola doğru…

Seviyorsan bana doğru…”

Nokta!

 

Sonsöz: “Bütün hayallerimiz gerçekleşebilir, eğer kovalayacak cesaretimiz varsa… / Walt Disney…”