GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
20 Aralık 2020 Pazar

Bir Masalmış Geçen Yıllar

Yılbaşında da en iyi armağan -bence- kitap. Hele şu pandemi günlerinde tam bir kitap canavarı haline gelip neredeyse her gün bir kitap tüketen benim gibileri için…

Dışarıda bir yaz yağmuru/ Yaş sokaklar sensiz bensiz/ Akşam olmuş ılık rüzgar/ Loş ışıklar sensiz bensiz/ Bir masalmış geçen yıllar/ Kaç yaprak var elimizde… Galiba ilk kez Gönül Yazar’dan Göl Gazinosunda dinlemiştim… Meri Simyonidis’in son iki kitabının birinin adı bu: Bir Masalmış Geçen Yıllar

Sıra dışı İstanbul manzaraları eşliğinde Simyonidis’in söyleşileri, eskilerin özlenen tatlıları ve sofraları ile dolu bir İstanbul yolculuğu… Gastronomi odaklı kitap, aralarında ünlü Pandeli Restoranı sahibi Pandeli Çobanoğlu, Gazeteci Yazar ustamız Halit Kakınç, Yazar Mario Levi, aranjör ve müzik insanı Nino Varon gibi İstanbul sevdasını yüreğinde yaşayan 32 İstanbul beyefendisinin farklı hayatlarını, çocukluk, gençlik ve aile bireylerini, evlerindeki mutfak anılarını içeriyor. Bu değerli projeyi daha önce 32 kadın ile gerçekleştiren Simyonidis erkeklerin de en az kadınlar kadar söyleyeceği çok şey olduğunu düşünerek yola çıkmış. Söyleşi yaptığı kişiler farklı statü, farklı din ve meslekten, farklı köklere sahip, farklı semtlerde yaşamış kişiler. Kitabın sayfalarını çevirirken bazen karşılıklı sohbetler halinde, bazen yazışarak ama mutlak yaşanmış tanıklıklarının, itirafların, kişiye ait gerçek anı ve hayat hikâyelerini paylaşıldığı iki eski dost gibi biraz yenilere, biraz eskilerle bir çeşit zaman yolculuğunda gibisiniz. Simyonidis, “Onları aklımda ve kalbimde iyice filtreledikten sonra, geriye kalanları siz okuyucularımla paylaştım” diyor. (Sander Yayınları)

İstanbul doğumlu olan Meri Çevik Simyonidis, Selanik’te Aristoteles Üniversitesi’nde Felsefe Pedagoji eğitimi aldıktan sonra ailesiyle birlikte İstanbul’da yaşamaya devam ediyor. Simyonidis 2000 yılında Yunanca yayımlanan “To Proto Skalopati” (Birinci Basamak), adındaki şiir kitabı İstanbul sevgisini ve gurbet acısını konu almış. “İstanbulum, Tadım-Τuzum Hayatım” adlı anı kitabında yazar yine İstanbul’da yaşamış birçok hayat hikayesini ve İstanbul’un damak tadı ve eğlence hayatında Rum insanının etkisini yansıtmaya çalışmıştır.

Mutfak Dostları Derneği’mizin değerli üyesi iyi aşçı iyi yazar Meri’nin bir yeni kitabı daha var: Unutulmaz Hayatların Reçeteleri… Şu günlerde pek özlediğimiz Ege Adalarında dolaşıyor gibi oldum. Çünkü Ege adalarındaki tüm meyhanecilerin aklı İstanbul’dadır.

Sevgili dostumuz Sakız Adası’ndaki Hodzca Lokantası’nın sahibi Yanni ile eşini birkaç yıl önce Noel haftasında İstiklal’de görmüştük. Adalardaki meyhanecilerle her zaman İstanbul üzerine sohbet edilir… Müziğin hiç dinmediği meyhaneler, mis kokulu pastaneler, rengârenk şekerlemeciler ve rüya gibi çikolata fabrikaları Atina’da ve Ege Adalarında yaşayan eski İstanbullular için büyük hayallerdir. Meri Hanım da “Unutulmaz Hayatların Reçeteleri”nde İstanbul mutfağının Rum kültürüyle yoğrulmuş lezzetlerine ve tarih kokan lezzet duraklarına doğru iştah açıcı, nostaljik bir yolculuk sunuyor bize…

***

Babadağ’ın Bitki Haritası

Geçen hafta içinde aldığım bir başka güzel haber ise Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Yıldırım başkanlığındaki ekip, Muğla'nın Fethiye ilçesindeki dünyaca ünlü turizm ve yamaç paraşütü merkezi Babadağ’ın bitki haritasını çıkararak kitap haline getirmiş olmasıydı.

Doç. Dr. Hasan Yıldırım Babadağ’ı, “1970 metrelere yakın bir yüksekliğe sahip, bir eteğinde Kelebekler Vadisi'ni, diğer bir eteğinde Ölu?deniz'i diğer bir eteğinde ise Eşen Çayı'nı barındıran ve antik Likya’nın ‘Mount Cragus’ ismi ile bilenen kadim bir dağıdır” diye tanımlıyor.

Hasan Yıldırım Hoca’dan öğreniyoruz ki, Babadağ ünyada sadece kendi üzerinde barındırdığı 8 tane nokta endemiği ile de tanınıyor. Bunlardan; Çakal nergizi (Sternbergia candida), Fethiye sümbülü (Scilla forbesii), Babadağ çiğdemi (Crocus babadaghensis), Babadağ boğadikeni (Eryngium babadaghensis), Babadağ civanperçemi (Achillea adenii), Babadeğneği (Asyneuma babadaghensis), Baba çançiçeği (Campanula koyuncui) ve Kaya feracesi (Petrorhagia lycica) dünyada sadece Babadağ'da yetişen bitkiler….

Kitaba Fethiye'de amatör floristik çalışmalar yapan ve bitkileri fotoğraflayan iki yurttaş bilgin olan, Eczacı Rıfat Özdemir ve Emekli Öğretmen Bülent Elmas da büyük destek vermişler.

“Babadağ Bitkileri /Fethiye (The Plants of Babadağ in Fethiye)” esere emek veren herkesi, Fethiye Sanayi ve Ticaret Odasını kutluyorum.