GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
6 Ağustos 2019 Salı

Bayramlar…

Hafta sonu bir bayramı daha kutlayacağız.

Okurlarımın, İzmirliler’in ve yurttaşlarımızın bayramını kutluyorum.

Toplumumuzda bireyler arasındaki kırgınlıkların, dargınlıkların unutulduğu, birliğin ve beraberliğin coşkusuyla yaşandığı bir bayram olmasını diliyorum.

Ne yazık ki; bayramlar artık eskisi gibi “bayram tadında” kutlanmıyor.

Öncelikle bayramlar artık “tatil” anlamına geliyor. Bunun sorumlularının başında yönetimler gelmektedir. Çeşitli sebeplerle bayram günleri sair günlerle birleştirilerek bazen 10 günü bulan “tatillere” dönüşmektedir. Artık bu, bir “beklenti” haline dönüşmüş ve hatta gidilecek yerler daha karar açıklanmadan tespit edilip yerler ayrılmaktadır. Şimdilerde dahi ilgili kişilere bayramın uzatılıp uzatılmayacağı sorulmaktadır.

Bayramla ilgili iyi şeyler yazmak isteriz.

Ancak:

İçinde bulunduğumuz sosyal, siyasal ve ekonomik ortam iyi

şeyler yazmamızı engellemektedir. Yazsak dahi havada kalmakta, yaşanılan gerçeklerle örtüşmediği için pek bir anlam ifade etmemektedir.

Mesela:

Milli gelirin ne kadar arttığından söz edelim.

Milletimizin kurallara ne kadar çok uyduğundan bahsedelim.

Türkiye’nin bir hukuk ve kanun devleti olduğunu dile getirelim.

Dış ilişkilerimizden “yurtta sulh, cihanda sulh” vecizesinin ne kadar da gerçekleştiğini yazalım.

Laik Cumhuriyetimizin, üniter yapımızın, ulus devletimizin, sosyal adaletin, hak ve adalet duygularımızın, eğitimde, sanatta, edebiyatta, sağlıkta, demokratik rejimde, özgürlüklerde katettiğimiz mesafenin büyüklüğünü anlatalım.

Hasılı:

“Yaygın refah, yaygın adaleti” göğsümüzü gere gere yazalım.

Kim istemez bir bayram yazısının bunlarla dolu olmasını?

Ama gerçeklerle bağdaşmayan bir yazı ya “hayal dünyasını veya yandaşlığı” gerektirir ki; biz her ikisinden de çok çok uzağız.

Bu yazdıklarımın varlığından söz etmek “deve kuşu gibi kafayı kuma gömmek” demektir.

Bütün bunlara rağmen elbette ve asla umutsuz değiliz.

Türk Milleti olarak tarih boyunca çok badireler atlattık. Çok “fetret” devirleri yaşadık. Her birini de büyük başarılarla ve zaferlerle atlattık.

Merhum Demirel, “Demokrasilerde çare tükenmez” derdi ve çok doğru söylerdi.

Elbette çare tükenmez.

Bayramları “bayram gibi” kutlayacağımız günler şüphesiz uzak değildir.

Yetir ki; bu bayram aşkına da olsa asla birliğimiz ve beraberliğimizden taviz vermeyelim.

Bizi biz yapan değerleri aklımızdan çıkarmayalım.

Cumhuriyetimizin temel ilkelerini ve bu ilkeleri bize kazandıran başta Ulu Önderimiz Atatürk olmak üzere bu uğurda ter döken, kan döken emek veren tüm kahramanlarımızı unutmayalım.

Kısaca:

Yarın yas tutmak istemiyorsak, bu gün saf tutalım.

Birlikten yana…

Cumhuriyet’ten yana…

Demokratik rejimden yana…

Not: Doyduğum yeri de doğduğum yeri de hiç unutmadım ve unutmayacağım. Bu sebeple bayramı memleketim de annem ve akrabalarımla geçireceğim kısmet olursa… Bayram sonrası inşallah buluşuruz…