GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
17 Haziran 2018 Pazar

Atatürk’le 96 yıl önce bir Ramazan Bayramı

Bugün Bayram’ın üçüncü günü…

Aynı zamanda Pazar…

Bugün Atatürk’ün dini bayramlara bakışını…

Bir kez daha hatırlatmakta yarar var…

Mustafa Kemal Atatürk’e…

Yeri geldiğinde fütursuzca…

“İnançsız… Kafir…” gibi iftira atanların…

Yüzlerini bi’güzel kızartalım…

***

Tarih; 28 Mayıs 1922…

Türkiye Ramazan Bayramı’nı yaşıyor…

Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde…

Abdullah Azmi Efendi tarafından…

Ordumuzun başarısı için yapılan duada…

Büyük Kurtarıcı ön safta…

Şunu asla unutmayalım:

Atatürk dindar bir aileden geliyordu…

Bunca zaman dine karşı olduğu söylenerek…

Kötülenmek istendi…

Oysa Atatürk, dine değil…

Yaşamı boyunca hep “din sömürücüleri”ne karşı durdu…

***

Bu nedenledir ki…

Atatürk…

Dinle dünya işlerinin ve de özellikle…

Dinle politikanın kesinlikle birbirinden ayrılmasını öngördü…

Şu sözlerini hiç unutmayalım:

Din ve mezhep, herkesin vicdanına kalmış bir iştir... Hiç kimse, hiç kimseyi; ne bir din, ne de bir mezhep kabulüne icbar edebilir (zorlayabilir)… Din ve mezhep, hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz…”

Çok önemli bir ayrıntı:

Atatürk dine saygısı nedeniyle…

Dini bayram günlerini, resmi tatil günleri arasına koydurmuştu…

Halkın, kendi dinini daha iyi anlaması, tanıması için…

Kur'an'ın Türkçe'ye çevrilmesi…

Camilerin ve din adamlarının…

Bir devlet teşkilatı olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın…

Gözetimi altında bulundurulmasını sağladı…

Yetmez mi?

***

Herkes bilir…

Türkiye Büyük Millet Meclisi…

23 Nisan 1920 Cuma günü açıldı…

Bu açılışın 21 Nisan 1920'de tüm Türkiye'ye gönderilen bildirgesi…

Bildirgeyi bizzat kaleme alan Atatürk'ün…

Samimi dindarlığını açıkça gözler önüne seren…

Tarihi bir belge niteliğindedir…

Okuyalım, birlikte…


1. Allah'ın yardımıyla 23 Nisan Cuma günü, Cuma namazından sonra Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılacaktır…

2.Vatanın bağımsızlığı, yüksek halifelik ve saltanat makamının kurtarılması gibi çok önemli vazifeleri olan Meclisin açılış gününü, Cuma’ya tesadüf ettirmekten maksat, o günün kutsallığından faydalanmak ve açılmadan önce sayın milletvekilleriyle Hacı Bayram Camii'nde Cuma namazı kılmak, Kur’an ve namazın nurlarından faydalanmaktır… Namazdan sonra Peygamberimiz (sav)'in sakalı ve sancağı el üstünde olduğu halde Meclis binasına gidilecektir… Camiden buraya kadar olan merasim için Kolordu Komutanlığı'nca özel olarak askeri tertibat alınacaktır…

3. O günün kutsallığını güçlendirmek için bugünden başlayarak valiliklerde, vali beyefendinin düzenlemesiyle hatim indirilecek, muhayiri şerif okunacaktır... Hatmin son kısımları Cuma namazından sonra Meclis binası önünde tamamlanacaktır…

4. Kutsal ve yaralı vatanımızın her köşesinde aynı biçimde bugünden başlanarak muhari ve hatm-i şerif okutularak Cuma günü ezandan önce selavat verilecek ve hutbede halife padişahımızın adı söylenirken, padişahımızın ve topraklarımızın bir an önce kurtuluşu ve mutluluğa erişmesi için dua edilecektir… Cuma namazı kılındıktan sonra hatim duası yapılarak yüce halifelik ve saltanat makamının ve bütün yurdun kurtulması uğrundaki milli çalışmaların kutsallığı ve milletin her bireyinin kendi temsilcilerinden oluşan Büyük Millet Meclisi'nin vereceği vatan görevlerini yerine getirmesine ilişkin vaazlar verilecektir... Sonunda halife ve padişahımızın, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin kurtuluşu, mutluluğu ve bağımsızlığı için dua edilecektir…

5. Yüce Allah'tan tam başarı dileriz…

Beş maddeden oluşan bu bildirgenin her maddesi..

Atatürk'ün ne kadar samimi…

Ve de dindar kişiliğinin…

Çok açık bir ifadesi değil mi?

Sonsöz: “Atatürk’ü sevmek, her Türk vatanperveri için milli bir ibadettir… / Celal Bayar – Türkiye’nin 3. Cumhurbaşkanı…”