GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
10 Mart 2021 Çarşamba

Askıda meyve!

Pazara gidemiyorum, korkudan...

Her ne kadar HES kodu sorgulanarak pazaryerine insanların alındığı söylense de...

Sosyal mesafeye uyulduğu iddia edilse de...

Orada kontrolsüz kalabalıklar oluştuğunu düşünüyorum.

Korkum ondandır.

Öyle ya...

Koronanın pençesine düşmüş, zorlukla kurtulmuş biri olarak...

Sütten ağzım yandı, yoğurdu üfleyerek yiyorum.

Bu yüzden, mahalle manavına mahkumum.

Meyve sebze ihtiyacımın tamamını oradan karşılıyorum.

Pazardaki o bol yeşili, kırmızıyı görmeyi o kadar çok özledim ki...

***

Manava her gidişimde, ilginç olaylarla karşılaşıyorum.

Oradaki insan manzaraları o kadar yürek dağlayıcı ki...

Hangisini anlatsam?

Güllük gülistanlık bir Türkiye'yi anlatan devlet büyüklerine inat...

Türkiye gerçeğini anlatan, beni de derinden etkileyen o kahredici fotoğrafı anlatacağım sizlere...

***

Manavda bir vatandaş gördüm, alnı kırışmış, elleri nasırlı...

Yorgun, bitkin, hayata küsmüş bir yüz ifadesiyle, manav tezgahlarındaki meyvelere mesafeli bakıyordu.

Etiketlerdeki rakamları görünce, yüzü asıldı.

İlk kez görmüyordu o rakamları ama belli ki canı sıkılmıştı.

Ayva 10 TL...

Portakal 9 TL...

Elma 8 lira...

Muz 11 TL...

***

Sonra gözlerini sebzelerin bulunduğu bölüme kaydırdı.

Oradaki etiketleri görünce, yüzündeki ifade daha karmaşık hal aldı.

Rakamlara tekrar tekrar baktı.

Biber 18 TL...

Patlıcan 10 TL...

Ispanak 8 TL...

Kereviz 6 TL...

Çalı fasulyesi 20 TL..

Enginar, tanesi 5 TL...

Domates 7 TL...

Patates 4 TL...

***

Bir süre durdu, manava siparişini verdi.

İstediklerini söylerken, başkası duymasın diye en düşük volümden konuştu:

"Üç tane patlıcan, 250 gram ıspanak, üç tane patates, iki elma, iki portakal, iki domates lütfen!"

Cebinden çıkardığı 50 lirayla hesabı ödedi, para üstünü aldı, oradan uzaklaştı.

***

Müşterisini yolcu eden manava, "Demek ki vatandaş meyveleri artık taneyle alıyor" diye takıldım.

Arkadaş, ardından başladı anlatmaya:

"Sormayın beyefendi. Eskiden torbalar, fileler doldurulurdu. Şimdi taneyle meyvesini, sebzesini alabiliyor vatandaş.

Parası olan, hiç aksatmadan, ihtiyacı ne kadarsa, bol bol alabiliyor.

Fakat insanlarımız fakirleşti.  İki portakalı tartarken, içim sızlıyor

20 liraya çalı fasulyesi mi olur Allahaşkına?

Patlıcan, olmuş 10 lira, inanılır gibi değil.

Tezgahımdaki ürünlere etiket koyarken, vicdanım sızlıyor.

Etikete koymam gereken gerçek rakamı yazmaya elim gitmiyor.

Mutlaka birkaç lira düşük rakam yazarak kendimi avutuyorum."

Acaba kaç manav, daha az karla satış yapmayı düşünür ki...

***

Bir soru daha sordum:

"İnsanlar ne kadar zamandır, taneyle meyve alıyor?"

İşte cevap:

"Son üç yıldır diyebilirim. Başta tek tük olurdu, şimdilerde 10 müşterimden 4'ü taneyle alıyor meyveyi, hatta sebzeyi bile..."

***

İşte budur Türkiye'nin gerçeği, görülmesi gereken fotoğraf...

Yakında "Askıda meyve" kampanyası başlarsa, kimse şaşırmasın.

Çünkü insanlar meyveyi ancak taneyle alır hale geldi.