GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
21 Şubat 2021 Pazar

Trafikte sürücüyü uyarmak suç mu?

"Trafik Adabı" kitabının sayfalarını yeniden açtık ve trafikte hatalı bir eylemde bulunan sürücüyü uyarmanın sonuçlarını irdelemeye başlayalım.

Trafik kültürü ve trafik adabı, yanlış yapan sürücüyü uyarmanın doğru bir hareket olacağını gösteriyor.

Peki gerçekte öyle mi?

Bir hatanın düzeltilmesini sağlarken, başımızın derde girdiği çok olmuştur.

Bazen güzellikle yapılan uyarılara, hatalı sürücülerden o kadar büyük tepkiler gelir ki...

Uyarıda bulunarak vatandaşlık görevini yerine getiren sürücü "Yahu, hatayı göstermek, uyarmak suç mu?" diye hayıflanır.

***

Örneğin...

Arkanızdan gelen sürücü, sizi çok yakından takip ediyor.

Doğal olarak, bir kaza riski oluştuğu için tedirgin oluyorsunuz.

Şerit değiştirmek için uygun ortam yoksa...

Flaşörleri yakıyorsunuz, elinizle "Arada mesafe bırak" mesajı veriyorsunuz.

Vay efendim, "Sen kim oluyorsun da beni uyarıyorsun" bakışları...

Bir de bakıyorsunuz, hem suçlu hem güçlü misali...

Dudak hareketlerinden, yüz ifadesinden tepkisinin dozunu anlıyorsunuz.

Sizin yanınızdan geçerken yaptığı o el kol hareketleriyle çileden çıkıyorsunuz.

Al başına belayı...

Oysa o sürücünün bu kural dışı olmayan uyarıyı olumlu karşılayıp mesafeyi açsa, bu tatsızlıkların hiçbiri olmayacaktı.

***

Trafikte uyarılar olumlu da olur, olumsuz da olabilir.

Örneğin...

Ters yöne girmiş bir aracın sürücüsünü uyarmak, herkesin üzerine vazifedir.

Çünkü bu ihlal yüzünden başka sürücüler paniğe kapılabilir.

Kaza riski artar.

Hiçbir suçu olmadığı halde, yaşanması muhtemel bir kaza sonucu bir vatandaşımız sakat kalabilir.

Ters yöne giren araç yüzünden trafik durma noktasına gelebilir.

Sürücü, ters yöne bilerek ve isteyerek girmiş olabileceği gibi...

Farkında olmadan da trafik ihlali yapmış olabilir.

Böyle bir durumda yapılacak uyarıyı dikkate alan sürücü, hatasından vazgeçerek herhangi bir olumsuzluğun yaşanmasına engel olabilir pekala...

Hatalı sürücülerin, böyle durumlarda kendilerine yapılan uyarılara tepki vermemesi lazım.

***

Peki böyle durumlarda üslubumuz nasıl olmalı?

"Kardeşim, ters yöne niye giriyorsun? Sokağın başındaki tabelayı görmedin mi? Kör müsün?" diye çıkışmak yerine...

"Bu sokakta trafik tek yönlü. Herhalde siz tek yön levhasını görmediniz. Lütfen daha dikkatli olun" diye uyarmak, daha barışçıl sonuçlar doğurur.

***

Bir başka örnek...

Sürücü, tek şeritli yolda park yapamayınca, kaldırıma çıkar.

Bir yaya, "Beyefendi, yayaları tehlikeye atmayın. Lütfen kaldırıma park etmeyin!" şeklinde uyarıda bulundu diyelim.

Bu uyarı, "Özür dilerim, haklısın" şeklinde bir karşılık da görebilir, ki olması gereken budur.

"Park yeri var da otoparka mı park etmedik! Git işine be adam!" çıkışıyla da karşılaşmak mümkün.

Trafik adabı, tabii ki uyarıların tatlı dille ve medenice, seçilmiş sözcüklerle yapılmasını gerektirir.

Sonuçta hatalı sürücüleri uyarmak, bir vatandaşlık görevidir.

Uyarınız ciddiye alınmadıysa, uyardığınız sürücü hataya devam ediyorsa, o sürücüyü ihbar etmek de vatandaşlık görevidir.