GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Cumhur BULUT
YAZARLAR
2 Mayıs 2015 Cumartesi

Son ders

Gel bakalım Kerameddin nerelerdeydin yahu?
 
Hiç sorma ağabey inşaat işleriyle uğraşıyordum. Fakat birkaç can sıkıcı olay yaşandı o sebeple bıraktım o işi… O yüzden biraz durgunum…
 
Biliyorum biliyorum, takip ettim. Fakat bunlanma, yeise düşme be aslanım… Otur da sana bir hikâye anlatayım… Çay da içeriz…
 
Hikâye bu ya zamanın birinde renklerin ustası olarak anılan büyük bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta öğrencisini uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş.
 
Öğrencisi tıpkı ustasının dediğini yapmış ve bir kaç gün sonra resme bakmaya gitmiş… Bir de ne görsün yaptığı resim çarpı işaretleri ile dopdolu! Halk beğenmeyerek resmin her tarafını karalamış…
 
Bunu gören taze ressam üzüntüyle ustasına gitmiş, resim yapmayı bıraktığını çünkü halkın onun sanatını beğenmediğini ve daha fazla devam etmeyeceğini anlatmış.
 
Bilge Usta öğrencisine, üzülmemesi gerektiğini, her işte bir hikmet olduğunu söylemiş ve yeniden resme devam etmesini önererek bir resim daha yapmasını istemiş…
 
Öğrenci inkıraz içinde resmi yeniden yapmış.
 
Resmi beğenen bilge usta, öğrencisinden resmi yine şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Fakat bu kez resmin yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmelerini rica eden bir yazı bırakmasını söylemiş.
 
Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra resmin yanına gittiğinde bir de bakmış ki resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş.
 

Usta ressam, öğrencisine şöyle demiş; “İlkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. İkincisinde ise onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Bu sana son dersimdir, sen sen ol emeğinin karşılığını, senin ne yaptığından haberi olmayan insanlardan bekleme. Emeğini sakın bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma.”…