CHP Lideri Deniz Baykal’’ın 4 saatlik İzmir programını anlatacak başta bir cümle bulamadım. Konak Belediyesi’’nin Kız Yurdu ve Müjdat Gezen Sanat Merkezi’’nin kurdelesini kesip apar topar döndü gerisin geriye’…’¶
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’’a güç vermeye mi gelmişti yoksa? Çünkü programa ekleme yapmak isteyenler olmuş ama Baykal kabul etmemişti. Peki, Tartan’’a güç vermek isteyen bir genel başkan, Tartan’’ın da destek verdiği bir ilçe başkanını kente gelmeden bir gün önce neden görevden alır?
Baykal’’ın emriyle görevden alınan ilçe başkanı Aytekin Tunus’’un günahı neydi?
İtiraz edilen 400 üyeyi düşürmemek mi? Geçiniz’…
Yoksa Tunus’’un yönetimindeki ’‘genel sekreter’’ ağırlığı mıydı gerçek neden? Ya da Tunus’’un tek günahı, okkalı bir tokatla kendine getirilmeye çalışılan İl Başkanı Nalbantoğlu’’na en yakın partili olmak mıydı?
Şip-şak programda beklenen oldu. Eski İl Başkanı Kemal Karataş, zafer kazanmış komutan edasıyla, şürekasıyla birlikte olay mahalline intikal etmiş, ’‘Gördünüz mü? Rıfat’’a nasıl da geçirdim’’ der gibi ortalıkta boy gösterdi.
Ama Hakan Tartan’’ın defansıyla protokole pek fazla sokulmadı.
Ve Baykal önceki gelişinde olduğu gibi Karataş’’ı yanına çekip ’‘fırça’’ da atmadı.
Nalbantoğlu ise Tunus’’un görevden alınışı sonrası yaptığı yorumda olduğu gibi, ’“Mesajı aldım’” der gibi boynu bükük ama ’‘yıkılmadım, ayaktayım’’ pozisyonundaydı.
Baykal’’ın yeni gözdeleri MYK Üyesi Susam ve Milletvekili Selçuk Ayhan da ön saflarda yer alanlar olarak dikkat çekti.
Ve programda örgüt desteği neredeyse yok gibiydi. Sav’’a yakın örgütler Konak operasyonuna tepki göstermiş, diğerleri de Konak’’ta boy göstermekten çekinmiş olabilirdi. Burada suçu örgütte aramak yerine ziyaret edeceği ilçeyi görevden alan Baykal’’da aramak lazımdı. Zaten öyle de yaptılar’…
Ama görevden alınan Aytekin Tunus tüm nezaketini takınmış, ’‘Yenisi gelene kadar, eskisi geçerlidir’’ sözünde olduğu gibi Baykal’’ın karşılamasında yerini almıştı.
Baykal’’ın şipşak ziyaretinde dikkat çekici olan gazeteci çıkarmasıydı. Konak Belediyesi’’nin Müjdat Gezen Sanat Merkezi’’nde ünlü sanatçıyı gazeteci dostları Yılmaz Özdil, Uğur Dündar da yalnız bırakmamıştı.
Ve bu sayede Baykal’’ın katıksız bir Özdil hayranı olduğunu öğrendik. Herkes platforma çıkıp konuşma yaparken İzmirli Özdil, Baykal tarafından ısrarla davet edilmesine karşın kürsüye çıkmadı, mütevazi yapısını burada da ortaya koydu.
Ama açılışta Baykal’’dan bile çok alkış alan isim Yılmaz Özdil oldu. Yani İzmir’’in en sevdiği yazar’…Hakan Tartan ise Genel Başkan’’ın sadece kendi açılışına gelmiş olmasının gururunu yaşıyor, sanatçı-gazeteci dostlarıyla gülücükler saçıyordu.
Resmi programda bunlar yaşanırken CHP’’lilerin kafası epey karışıktı. Taşları yerine oturtmaya çalışıyorlardı.
Kafalardaki en önemli soru Baykal tarafından görevden alınan Konak’’a kimin/kimlerin atanacağıydı. Ve atamayı kimin yapacağıydı’…
MYK’’da Konak’’ı bizzat görevden alan Baykal, atamayı da bizzat kendisinin yapacağını açıklamıştı. İzmir’’de değil elbette ama genel merkezde yaptığı açıklama bu yöndeydi.
Her ne kadar Baykal’’a yardımcı olmak için İzmir’’de MYK Üyesi Susam ve Milletvekili Ayhan tarafından ön hazırlık yapılmış olsa da kimin atanacağını şu anda Baykal’’dan başka hiç kimse bilmiyordu.
CHP Lideri büyük bir güvensizlik yaşıyordu. Başka ikinci adamı Önder Sav olmak üzere İzmir İl Yönetimine hatta MYK üyelerine bile’…
Çünkü atamayı bizzat yapacağım açıklamasının başka bir anlamı yoktu.
Bu güvensizliği neye bağlayacak ve nasıl açıklayacağız. Benim açımdan günün sorusu bu.
Nereler oluyordu? İzmir nereye gidiyordu? Yukarıdaki hesaplaşmada son durum neydi?
Sorular, sorular, sorular’… Herkesin kafasında yanıtsız bir yığın soru’… Bu sütunlardan bazılarını yanıtlamaya çalıştık geçtiğimiz günlerde. Bu gün de devam edeceğiz anlaşılan.
SAV’’A BY-PASS
CHP’’nin tepesindeki hesaplaşmada kılıçlar çekilmiş, yumruklar sıkılmış görünüyor. Çünkü Ankara’’dan gelen haberler ilginç. İddiaya öre Baykal, Genel Sekreterini resmen by-pass etmiş. Önder Sav’’ın üye kayıtlarını onaylamak gibi asli görevini yapmasına bile izin verilmiyor. Yeni kayıtlar Genel Başkan talimatıyla MYK tarafından onaylanıp, yürürlüğe sokuluyor son günlerde. Hangi kayıtlar mı?
Tabi ki ’‘naylon’’ kayıtlar’…
Genel Sekreter Önder Sav, geçen ay İzmir’’e gönderilen listelere ciddi bir yığma yaptı. Ve İzmir’’deki kavga Bornova ve Bayraklı’’dan koptu. Konak işin tuzu biberi’…
Bornova’’ya bin 500, Bayraklı’’ya 2 binin üzerinde kayıt yapılması karşı ekibi harekete geçirdi.
Önce Sav’’a, ardından İl Başkanı Nalbantoğlu’’na gidildi. Bazı ilçelerin Sav’’ın kontrolünde olmasında kimsenin Baykal’’ın dahi itirazı yoktu.
Karabağlar, Gaziemir, Menemen hatta Konak.
Ama Sav ekibi bunlarla yetinmek istemiyordu. Bornova, Bayraklı, Karşıyaka, Buca başta olmak üzere pek çok ilçeyi yeni üyelerle muhasara altına aldı.
Amaç belliydi. Delegasyona hakim olup, kurultaya güçlü gitmek. Geçen kongre sürecinde iki belediye başkanını delege yazdırmak için ekiple 4 saat toplantı yapmak zorunda kalan yalvar yakar yazdırabilen Baykal, yeni tüzüğü uygulamak istediği bu kurultayda Genel Sekreter’’iyle pazarlık etmek istemiyordu.
Ve Sav Ankara’’da üyelik sisteminin onaylanması sürecinde tamamen devre dışı bırakıldı.
Ama Sav’’ın da pes etmeye niyeti yoktu.
Şu sıralar mahallelere naylon üye yazmaya devam eden Baykal ekibinin en büyük sıkıntısı ’‘üye formunun’’ olmaması. Yani Sav tarafından formun verilmemesi.
O nedenle bazı İzmirliler form bulabilmek için uzak illerin, ilçelerin ya da stokçuların kapılarını aşındırıyor.
***
Dedik ya İzmir’’de kıyamet Bornova-Bayraklı hattından koptu diye’…
İki ilçenin ortak özelliği Eski İl Başkanı Karataş’’a yakın isimlerin kontrolünde olması’… Bornova’’da İlçe Başkanı Ertürk Çapın’’ın bu isme yakınlığını bilmeyen yok. Bayraklı’’da da Songül Gök başta olmak üzere bazı partililer Karataşçı’…
Genel Sekreter’’in ’‘naylon’’larını fazla bulan İzmirliler konuyu genel başkana aktardı. Genel Başkan ise ’‘Sorunu İzmir’’de çözün, Rıfat’’la halledin’’ talimatı verdi.
Nalbantoğlu’’na gidildi. Bayraklı ve Bornova’’daki yığma üyeler anlatıldı. Yeni yığma üyeler getirildi. Ama bu yeni yığma üyeler Nalbantoğlu’’nca kabul görmedi.
Önce ’‘evet’’ diyen Nalbantoğlu sonrasında ’‘hayır’’ diyerek Baykal ekibinin naylonlarına izin vermedi. Yani Nalbantoğlu, Genel Sekreter’’in Bornova ve Bayraklı’’daki hesabını bozmaktan yana değildi.
Emrin yukardan geldiğini anlamamıştı belki de. Yani Baykal’’dan’…
Sav kuşatmasını İzmir’’den yaramayanlar bu kez Baykal’’ın kapısını aşındırmaya başladı. Ve Baykal baltayı eline aldı.
Ve Nalbantoğlu’’nun en yakını Konak İlçe Başkanı’’ndan başlayarak sallamaya başladı.
Bu İl Başkanı’’na yapılan en ciddi uyarıydı.
’‘Sıra sende’’ demenin başka bir yoluydu belki de.
Zaten bu yönde de girişimler başladı. Karşı darbe ekibinin elindeki en önemli koz İl Yönetimi’’ndeki Sav ağırlığı’… Nalbantoğlu’’nun inisiyatif kullanamadığı, Sav ekibinin kontrolünde kaldığı yönündeki iddialar her gün farklı kanallardan Baykal’’a anlatılıyor.
Buca’’da olanlar, Karşıyaka’’da yaşananlar da bardağı taşırmıştı. Çiğli’’ye Sevigenciler tarafından atanan kayyumun tıkanması, artan delege pazarlıkları da cabası’…
İzmir’’i dizayn etme noktasında baltayı eline alan Baykal, kimilerince ’‘seçmene tezat’’ bulunan parti yapısını kendisine yakın isimlerden dizayn etmek üzere düğmeye bastı.
MYK Üyesi Susam’’ı yetkilendirip, Selçuk Ayhan’’la birlikte görevlendirerek ilginç bir ekip oluşturdu.
Bu ikilinin görevi İzmir’’i Baykal’’a göre dizayn etmek’…
Peki bu dizayndan Kemal Karataş’’ın çıkma ihtimali nedir? Yani bir zamanların ’‘doğrudan Baykalcısı Karataş’’ın’…
Yapılan yorum ilginç. Nalbantoğlu aday olur karşısına Karataş çıkarılırsa (hem de Baykal tarafından) Karataş’’ın listesi seçimi alır, Nalbantoğlu il başkanı olur. Bunu en yakın Baykalcılar söylüyor.
O nedenle de Konak’’ın geçici yönetiminin Karataş’’a yakın isimlerden olması biraz zor gibi.
Peki Baykal Konak’’ı almak dışında neler yapıyor?
Bornova’’ya 800, Bayraklı’’ya binin üzerinde yeni naylon üye yapılmasını sağlayıp Konak’’ta dengeyi sağlayacak oranda üye gönderiyor.
Başka’… Buca ve Karşıyaka’’ya da özel bir önem veriyor. Muhtemelen benzer bir üye takviyesi bu ilçeler için de söz konusu’…
Sonuçta Baykal ve Sav arasındaki kavganın gerçek adı ’‘kim daha çok naylon üye yapacak?’” olarak özetlenebilir’…
Peki yeni soru’… Ne oldu da Sav-Baykal ilişkileri bu kadar gerildi, bu noktaya geldi?
Maddelerle yanıtlayalım’…
1-Sav ekibi İzmir örgütünün tartışmasız hakimiydi. Son kurultayda 48 seçilmiş delegenin en az 40’’ı Sav’’ın dediğini yaptı.
2-Önder Sav’’ın Ağustos ayındaki iki günlük İzmir programındaki şov, Baykal’’ı kızdırdı. Genel Başkan gibi karşılanan Sav’’ın yeni dönemde gücü kırılmak istendi.
3-Önder Sav ilçe kongreleri öncesi kendisine yakın isimler üzerinden çok sayıda yığma üye gönderdi. Örgütü ablukaya aldı.
4-Yeni dönemde uygulanacak olan tüzükte genel sekreterlik makamı kaldırılıyor. Sav’’ın kurultayda ’‘aday çıkarması’’ dahil pek çok hamlesinin önü kesilmek isteniyor.
Genel Sekreterinin ne yapabileceğini iyi bilen Baykal kendince önlem alıyor. Sırada Çiğli var. Birkaç güne kadar Çiğli’’de yargının atadığı ama çalıştırılmayan kayyumun yerine Baykal kayyumu gelebilir. Benden söylemesi’…
YARIN: Sav ekibi Baykal operasyonlarına nasıl bakıyor? Karşı atak olarak ne yapacaklar’…