GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
12 Ağustos 2024 Pazartesi

Şimdi ne yapmalı?

Türk Siyaseti’nin...

Unutulmaz takvim yapraklarından birini yaşıyordu memleket...

100 yaşındaki CHP...

38’inci Olağan Kurultay’ını yaşıyordu...

An itibarıyla...

O günün üstünden...

Neredeyse “300 gün” geçti...

Kısacık hatırlayalım o günü...

O dakikalarda...

Asırlık CHP’nin “7’inci” Genel Başkanı Kılıçdaroğlu...

Altıok’un...

“Bir numaralı koltuğu”nda...

13 yıl artı 170’inci gününü tarihe yazdırıyordu...

Bu kocaman süre içinde...

Partisinin komutanı olarak 11 seçim(!) kaybetmişti...

Kürsüye geldi ve...

Bi’kez daha...

Fırtınaların patladığı “Altılı Masa”yı işaret etti...

O konuşmanın “acıklı” bölümü unutulacak gibi değildi...

Şöyle demişti Kemal Bey:

“Altı parti bir araya geldik... Ülkeyi nasıl yöneteceğimizi çalıştık... İş, cumhurbaşkanlığı adaylığının seçilmesine gelince masadan kalkmalar ve masaya geri dönmeler oldu... (*)Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım... Bütün kumpaslara, yalana - dolana rağmen, çalıştık, yılmadık, yıkılmadık asla ve asla boyun eğmedik... Yolu doğru olanın yükü ağır olur, hançerle beraber yükümüz ağırdı... Beni asıl üzen sırtımdaki yük değil sırtımdaki hançerlerdi... Seçim bitti, kazanamadık...”

***

O defter kapandı...

Arkasından konuşmalar başladı...

Kimi açık dostlar arasında...

Bazıları da Ankara gecelerinde yemekte...

Mesela...

O günlerde şu konuşuluyordu:

“Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel arasına girer mi? Acaba kiminle ittifak yapacak?”

Aynı zamanda tavsiyeler de vardı:

“Kemal Bey’e yakışan bu saatten sonra partiye (ağabey) olması, değişimi kabul etmesi ve partiye destek olması gerekir...”

***

Geçtiğimiz Mayıs ayı sona ererken...

Hınzır(!) medya Kılıçdaroğlu’un önüne bir soru bırakıverdi:

“Yeniden genel başkanlığa aday olacak mısınız?”

Cevap sağlam ve aynı zamanda ironik bir politika ürünüydü:

“Eğer yeniden beni genel başkan adayı gösterirlerse o zaman en cesurlar bir adım öne çıksın diyeceğiz...”

***

Kırgın mıydı?

Doğal olarak; evet ama bazı isimlere...

Mesela...

Kendisine yöneltilen soruların arasına...

Ekrem İmamoğlu’nun adı sıkıştırılanca...

Kulakları çınlatan bir cevap geldi Kemal Bey’den:

“Genel başkanların elbette kırgınlıkları, üzüntüleri olur... CHP’nin genel politikasını partinin kurmayları belirler, belediye başkanları değil... Altıok’un tarihi böyle yazar!”

***

...Ve, gelelim yaklayan “6-9 Eylül”deki olağanüstü kurultaya...

Sembolik olarak...

4 Eylül’de Sivas’ta başlayacak; Ankara’da devam edecek... 

Seçim yok ama...

Tepeleme yoğun kulis adeta damardan...

Bi’de şu var ki; önemli...

Dikkat ettiniz mi?

Her fırsatta...

Yerel seçimlerle ilgili değerlendirme yapan Kemal Kılıçdaroğlu...

İki aydır şu cümleyi çok sık dile getiriyor:

“CHP yerel seçimden birinci parti olarak çıkmıştır; bu nedenle erken genel seçime gidilmesi gerekir...”

Peki; bundan sonra ne’olacak?

CHP çatısı altında Kılıçdaroğlu’na yakın vekillere kulak verirseniz...

Muhtemel şunları duyacaksınız:

“Kemal Bey hiç bir atakta bulunmayacak, şimdilik bekleyecek ve izleyecek...”

Tam da zamanı; şu soruyu soranlar haklı:

“Kılıçdaroğlu yeniden aday olacak mı; eğer öyleyse neyi bekliyor?”

İki ay önce bi’canlı yayında bu “sıcak soru”yu sordular...

Kemal Bey...

Sorudan daha sıcak beklenmeyen bir cevap verdi ki...

O söyledikleri hala konuşuluyor:

“Hiçbir zaman (Ben genel başkan olacağım) diye bir talepte bulunmadım... Delegeler başkan adayı olarak gösterdiler... Eğer yeniden kurultayda genel başkan diye aday gösterirlerse o zaman biz de (En cesurlar bir adım öne çıksın!) diyeceğiz... Bu arada elinde hançer olanlar arkamda dursunlar hançerlerini soğutmasınlar...”

***

CHP’lilerin bir kısmı merak ediyor...

Sivas’ta başlayıp Ankara’da noktalanacak Kurultay’da...

“Seçim yapılabilir mi?”

Tüzüğün 48’inci maddesi diyor ki:

“Olağanüstü Kurultay’da gündemden başka bir konu görüşülemez; seçim yapılamaz...”

İstisnası yine tüzükteki 48’inci maddenin dördüncü fıkrasında yer alıyor:

“Ancak Genel Başkan gündeme seçim maddesi koyabilir...”

Siz Özgür Özel olsanız, o maddeyi koyar mısınız?

***

Bitiriyoruz:

Ömrünün 50 yılını “CHP”ye vermiş…

Değerli büyüğüm Bülent Baratalı’ya sordum:

“Kemal Kılıçdaroğlu nereye koşuyor ve bu koşu CHP’yi nasıl etkiler?”

Söz Baratalı’da:

“Atatürk’ün makamında 14 yıla yakın oturan Kılıçdaroğlu’nun, CHP Genel Başkanlığı’nı Özgür Özel’e kaybetmesine (itibar suikasti) diyenler hata yapıyor... 49 yaşındaki Sayın Özel, girdiği ilk seçimde 47 yıl sonra CHP’yi birinci parti yapmış; 22 yıl sonra da AK Parti’yi yenerek yüzde 38 oy almıştır... CHP’ye gönül verenler şimdi ilk genel seçimde iktidar ve cumhurbaşkanlığı bekliyor... Şu sırada en büyük hata parti içinde iktidar kavgasıdır... Alın size, zaman tünelinden unutulmaz bir örnek: Kılıçdaroğlu, Baykal’dan kalan örgütü ve ulusalcı milletvekillerini tasfiye edince bazı vekiller Baykal’a koşup; (Biz de ofis açalım, buluşup parti içi iktidara çalışalım!) dediler... Baykal, o öneriyi, (Yanlış olur, ikinci genel merkez olur... Ofisten çıkan Meclis’e, oradan çıkan da tekrar ofise gider!) sözleriyle ret etti...  Altıok’a gönül verenlerin Kemal Bey’den tek isteği, CHP’nin iktidarı için çalışmasıdır... Dağınık görünümü, partili ve millet affetmez... Benim tanıdığım Kılıçdaroğlu, partisinin birliği ve iktidarı için çalışacaktır... Aksini düşünmek bile istemiyorum...”

Nokta...

(*) Sırtından bıçaklanmak: Birilerinin “arkadan iş çevirmesi” anlamına gelir... Rüya tabiri olarak ise, anlamı şöyle: “Sırttan bıçaklanmak, kısa zamandan işlerin çok kötü olmasına işarettir...”

Sonsöz: Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur... Düşmem dersin düşersin... Şaşmam dersin şaşarsın... Öldüm der durur yine şaşarsın... / Hz. Mevlana...”