Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’’ün partileşme sürecindeki Türkiye Değişim Hareketi (TDK)’’nın İzmir İl Başkanı belli gibi.’¶
İki hafta önce bu görevden Hüseyin Aslan tarafından alınan Tekin Kansoy’’un yerine ’‘kadın başkan’’ arayışı olduğunu dile getirmiş hatta KADER Eski Başkanı Engin Demir, İZFAŞ Eski Genel Müdürü Dilara Sürgü Ersözlü, İzmir Eski Milletvekili Güler Aslan, DP Milletvekili Adayı Aysel Öztezel ve ANAP Büyükşehir Adayı Gülgün Beşerler’’le ’‘il başkanlığı’’ için görüşüleceğini kaleme almıştım’…
Mustafa Sarıgül’’ün Türkiye Değişim Hareketi’’nde İzmir ve Ege Sorumlusu olan Hüseyin Aslan’’ın geçtiğimiz hafta, markaja alınan beş kadınla temasa geçtiği, bir bölümünün harekete sıcak baktığı ancak bazılarının dışarıdan destek verebileceklerini söylediklerini öğrendim.
Mustafa Sarıgül Hareketi’’ne ilişkin yazılarım ve bu konuyu gündeme getiren ilk gazeteci olmam her gün onlarca telefon ya da e-posta almama neden oluyor.
Sarıgül’’ün il başkanı kim oldu? Kim olacak? Falan ilçenin başına kim getirildi? gibi sorularla çok muhatap olduğumdan zorunlu olarak bu siyasi hareketi yakından takip ediyorum.
Kulisler bana Sarıgül Hareketi’’nin İzmir İl Başkanı’’nın gündeme getirdiğim beş kadından biri olduğunu söylüyor.
Bu bilgiyi İzmir ve Ege Sorumlusu Hüseyin Aslan da teyit etti. Resmi açıklama Pazartesi günü basın toplantısıyla yapılacak.
Ancak Aslan’’ın ’‘Beş kadından biri’’ açıklaması açıkçası her gün bir sürü siyasetçiden bu konuda soru alan bir gazeteci olarak beni tatmin etmedi. Hangisi sorusuyla araştırmayı biraz derinleştirdiğimde 5 kadın arasından il başkanını bulmam zor olmadı.
Mustafa Sarıgül hareketinin İzmir İl Başkanı yüksek ihtimalle İzmir Eski Milletvekili Güler Aslan.
Aslan soyadına bakarak Hüseyin Aslan’’la aralarında bir bağ olduğu sanılmasın. Hiçbir ilgileri yok. Soyadları ve birlikte hareket edecekleri partileri dışında tabi ki.
15 Ekim’’de kaleme aldığım ’‘Sarıgül’’ün hedefindeki beş İzmirli kadın’’ başlıklı yazıda Güler Aslan’’ı şöyle anlatmışım.
İzmir Eski Milletvekili Güler Aslan: İzmir’’de pek çok okulda İngilizce öğretmeni olarak yıllarca hizmet veren, Zihinsel Özürlüler, Sokak Çocukları, Çevre Hizmetleri Dernekleri ve Ege Kadın Dayanışma Vakfı Kurucu Üyeliği, Lions Kulüpleri’’nde çeşitli kademelerde hizmet veren Aslan, 1999’’da Ecevit’’lerin DSP’’sinden milletvekili seçilerek bir dönem İzmir’’i Ankara’’da temsil etti.
Sonrasında DYP’’de üst düzey görevlerde bulunup, ’‘Mehmet Ağar’’ın Danışmanı’’ sıfatıyla 2007 seçim sürecine kadar merkez sağda siyaset yapan Aslan, sivil toplumla barışık, siyaseti severek yapan bir profile sahip. Aslan da Sarıgül Hareketi’’nde mutlaka istenen kadınlar listesinde yer alıyor’”
Aldığım istihbaratlar yanıltmıyorsa (Ki bu konularda kolay kolay yanılmam, emin olmadan da yazmam) Sarıgül’’ün İzmir İl Başkanı Güler Aslan.
Peki Güler Aslan nasıl bir il başkanı olur?
Bence son derece yerinde ve de doğru bir isim. Sarıgül’’ün partisinin solda olmakla birlikte merkezde olacağı düşünülürse hem solda (DSP) hem de merkezde (DYP-DP)’’de aktif siyaset yapmış bir siyasetçi Güler Aslan.
Tam bir sivil toplum gönüllüsüdür. Arı gibi çalışkandır. Herkesle barışıktır.
Ayağını burktuğu/kırdığı bir dönem İzmir’’e gelen Genel Başkanı Mehmet Ağar’’ı takip etmek için sarf ettiği çabayı gördüğümde notunu vermiştim.
O dönem sadece Ağar’’ı takip etmekle kalmamış kırık bacakla parti çalışmalarına, köylere, kasabalara gittiğine de şahit olmuştum.
Uzun süredir Güler Hanım’’la görüşmüyorum. Ama inanıyorum ki Ecevit’’lerin DSP’’sinde, Ağar’’ın DYP’’sinde gösterdiği çabayı Sarıgül’’ün kuracağı partide de ortaya koyacaktır.
İzmir Milletvekilliği yapmış, siyaset ve sivil toplum deneyimi olan bir isim olarak başarılı olacağını, Hüseyin Aslan ve ekibinin yükünü hafifleteceğini düşünüyorum.
Mustafa Sarıgül’’ü ve Hüseyin Aslan’’ı Güler Aslan tercihleri için şimdiden kutluyorum.
Halk desteği yüzde 8
Öte yandan Sarıgül hareketine ilişkin anket bilgileri de kulislere düşmeye başladı. Çok güvenilir bir kaynaktan edindiğim bilgiye göre Mustafa Sarıgül’’ün Türkiye Değişim Hareketi şu anda yüzde 8’’lik halk desteğine ulaştı.
Henüz partisi kurulmamış bir hareket için bu oran çok ciddi bir rakam.
Partinin kurulduğunu, programın açıklandığını, kamuoyu çalışmalarının yapıldığını düşünürseniz bu oran en azından yüzde 13-14’’e ulaşacaktır.
Seçim öncesi 13-14’’ü bulacak bir parti, bu oranın üzerine 3-4 puan rahatlıkla ekleyecektir. Yani Sarıgül, İzmir’’deki gibi ’‘doğru atlara’’ oynar ve de ekibini Hüseyin Aslan, Güler Aslan ikilisinde olduğu gibi düzgün profillerden seçerse yüzde 17-18’’leri görebilir.
Türkiye’’nin içinde bulunduğu alternatifsizlik girdabını da hesaba katarsanız, bu oranın 20’’yi geçmesi işten bile değil.
Partisini Mardin’’de kuracak olan Sarıgül’’ün yedi düvelle barışık politikası üzerindeki akçeli çamurlara rağmen onu bu ülkenin bir gerçeğine dönüştürecektir.
Yüzde 8’’lik desteğin iç Anadolu ve Karadeniz bölgesinde biraz daha yüksek olduğu yine edindiğim önemli bir detay. İzmir ve Ege için özel politika üretmesi beklenen Sarıgül’’ün CHP kongre sürecini de yakından izleyeceği, kamuoyunda var olan ancak parti içi demokrasi eksikliği nedeniyle adaylık şansı bulamamış solcular başta olmak üzere tüm siyasetçilere kapısını açtığı kaydediliyor.
Işılay Saygın’’a milletvekili teklifi götürüleceği söyleniyor mesela.
İl Başkanı’’nı ’‘Kadın’’ seçmesi bile İzmir için anlamlı ve de farklı. Siyasette kadınlara fazlasıyla şans tanıyıp yüzde 30’’luk kota ile pozitif ayrımcılık yapması, tüzüğünün CHP’’nin aksine son derece demokratik oluşu, Sarıgül’’ün hareketini siyaseten öne çıkaran temel faktörler.
Beyaz gömlek ve köfte ekmekle 6 ayda yüzde 7-8’’i yakalamış bir Genç Parti gerçeğini unutmazsak, siyaset altyapısı ve deneyimi olan Sarıgül’’ün ne yapabileceğine ilişkin daha net fikirler üretebiliriz. Hep söylüyorum. Siyasetimizdeki değişim arzusu, yeni lider beklentisi, yeni parti beklentisi yüzde 50’’ler civarında bir kamuoyu desteğine sahip.
Bu nedenle hem Sarıgül’’den hem de eğer cesaret edip çıkabilirse TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’’nun DP’’sinden umutluyum.
En azından Türk siyasetindeki ’‘zorunlu iktidar’’ dönemine son verip, siyasi partilerin lider kadrosunda önemli değişikliğe neden olacaklarını düşünüyorum.