Küresel ısınmada bir kötü haber daha!

2000 yılından buyana yazmaya başladığım çevre yazılarımda küresel ısınmanın yolaçtığı zararları ve alınması gereken önlemleri en az 100 kez yazmışımdır. “Dünya üzerinde sıcaklık 333 aydan beri artıyor”, “Batı Antarktika buz tabakası yavaş, ancak durdurulamaz bir şekilde erimeye başladı”, “Pasifik’in ekvator bölgesinde suların ısınmasıyla oluşan rüzgâr akımları, dünyada iklim değişikliğine yol açıyor”, “İklim değişikliği 21. Yüzyılın En Baş Sorunu”, 2013 Eylül ayında değişik ülkelerden 257 bilim insanının görev aldığı Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği (IPCC) örgütü “Küresel Isınma çok ciddi boyutlara ulaştı. Dünyanın yağış alan bölgelerinde aşırı yağışlarla sel felaketleri, kurak bölgelerde ise aşırı kuraklık yaşanabilir” açıklaması yapılmıştı. Alman İklim Bilimcileri ise bir ay önce 2016 yılının son 80 yılın en sıcak yaz mevsiminin yaşanacağı uyarısında bulundu. Önceki gün İngiliz yardım kuruluşu Christian Aid, küresel ısınma nedeniyle bir milyar kişinin sel felaketi riski altındaki şehirlerde yaşayacağını duyurdu. En çok tehdit altındaki sekiz şehir Asya kıtasında. Raporda hükümetlere küresel ısınmayı azaltmak için hareket geçme ve felaketlerin zararlarını azaltmaya yönelik programları hızlandırmaları öneriliyor. Raporun yazarı Dr. Alison Doig, BBC ve REUTERS'ye yaptığı açıklamada "Deniz seviyesindeki yükselmeler ve daha yoğun yağış riski altında bulunan ülkelerdeki sel felaketleri büyük bir hasara yol açabilir ve bir milyar insanın yaşamı tehdit altında. Acilen karbon salımını düşürüp fosil (Petrol, kömür) yakıtlardan düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçip, sıcaklık artışını düşürmek gerekiyor”

Herkesin yapabileceği bir şeyler var

Türkiye Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) ile Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) doğru tüketim alışkanlıklarına dikkat çekmek amacıyla “Doğadaki Ayak İzlerimiz” adlı bir kitap yayınladı. Bu kitabı mutluka okumanızı tavsiye ediyorum . “Herkesin doğanın korunması için yapabileceği bir şeyler vardır” düşüncesinden yola çıkarak hazırlanan kitap, evde, işyerinde, okulda, tatilde, yolda, yaşamın çeşitli alanlarında alınabilecek basit önlemler ve farklı uygulamalarla doğaya ve çevreye verilen zararı en az düzeye çekmenin yolları anlatılıyor. Son derece pratik bilgiler yer alıyor. 1.5 yılda en küçük ayrıntı gözden kaçırılmadan hazırlanan kitapta, bilgisayar ve ofset gereçleri, ambalaj, ormanlar, enerji, kozmetik, sağlık, su, gıda, temizlik ürünleri, turizm, ulaşım ve zaman bölümlerinden oluşuyor. Doğadaki Ayak İzlerimiz kitabında, doğaya verilen zararı en aza indirmek için üreticilerin, tüketicilerin ve yerel yöneticilerin neler yapabileceğine dair ipuçları var.

Balık Çiftlikleri Ve Deniz Şenliği

Bu yıl 12’ncisi düzenlenen Mordoğan’da “Denizle Buluşma Şenliği” dün başladı ve Pazar akşamı son bulacak. Amacı denizlerin korunmasına dikkat çekmek ve bilinç oluşturmak. Akdeniz’in nesli tükenen sinarit, sargoz, sivriburun, karagöz fangri, mercan gibi binlerce yavru balık denize bırakılacak, belde sakinleri, deniz ve doğa dostları ile deniz ve kıyı temizliği yapılacak. Belgesel film gösterileri, bilim adamlarının sunumlarının yanı sıra denizin ortasında balık avlama yarışması yapılacak. Aynı bölgede dünya standartlarının altında balık çiftliklerinin denizizn kirlenmesine büyük zarar verdiğini belirten İzmir Yarımada Çevre Platformu Sözcüsü ve ÇETKODER Ege Bölge Temsilcisi Ümit Bora “Karaburun Yarımadası arıtmaları hiç olmayan orkinos ve balık çiftlikleri ile çevrili.  650 kilo gelen bir Orkinos balığının günde çıkardığı 31 kilo dışkı ve idrarı plaj önlerinde kurulan çiftlik ağları altına gidiyor. Düşünün 3 milyon ton üretimde binlerce ton dışkı atığını deniz dibine gidip birikmekte ve sonrasında pis kokulu jel olmaktadır” diyor.