“Aşk her yaşta güzeldir…” diyenleri alkışlayacaksınız…
Çünkü…
Okumaya başladığınız sevda masalı…
Aslında bir film gibi…
***
Bırakalım da bu öykünün güzel kızı anlatsın…
Kalplerin deli gibi çarpmaya başladığı o ilk günü…
Yıl, 1974…
48 yıl önce, yani…
Yer; İzmit Halıdere…
“Tuncerler’in eviyle bizimki aynı bahçenin içindeydi… Çok yağmur yağıyordu… Pencereden baktım... Bahçeyi su basmış, bir genç paçalarını sıvamış, çıplak ayakla suyu süpürüyor... Ben bakarken, o genç kafasını kaldırdı… Nasıl olduysa, bi’anda göz göze geldik… İlk defa öyle gördük birbirimizi…”
***
Ve, o kız, bugün…
İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener’den başkası değil…
Sözünü dudaktan…
Gözünü budaktan ayırmıyor ama…
Bazen…
Güçlü kadınlar da ağlar, dedirtecek kadar…
Kalbinin yufkalığını da…
Yeri geldiğinde sergilemekten çekinmiyor…
Özel hayatındaki…
Ufacık detayları bile saklamıyor…
Çoğu kez…
Şöyle diyor:
“Vatandaş benden hiç bi’şi saklamıyor… Ben O’ndan ne saklayayım ki?”
Açık sözlülük…
Yakasındaki İYİ Parti rozeti kadar kalbine yakın!
FOX TV’deki sabah yayınında…
Sözleriyle…
Anlatımlarıyla…
Özel hayatından sergilediği…
Kah gülümseten…
Ara ara ağlatan…
Kalpten coşarak geldiğinden kimsenin kuşku duymadığı…
İnanılmaz örneklerle…
Türkiye’ye…
Şunu anlatmaya çalışıyordu:
“Ben an itibarıyla siyaset dünyasının hayatı roman bir genel başkanıyım… Değişmedim, asla değişmeyeceğim…”
***
Bazı anılar vardır; hayatımızın her kilometresinde…
Yaşanmış “sır” öyküleri kolay kolay anlatamazsınız…
Tefrika edilmesi zordur; çünkü…
O anıların “tapu”su...
Size aittir…
Ancak…
İYİ Parti’nin Genel Başkanı…
Hayatından öylesine özel yanları…
66 yaşının getirdiği…
“Demlenmiş” olmanın dayanılmaz rahatlığı içinde…
O kadar güzel anlattı ki…
“Aaaa! Benim neden haberim yok?” diyenlere…
Selam olsun niyetiyle…
Hatırlatalım, bi’kez daha…
***
Bir çocuk…
Evin önündeki erik ağacının tepesine tırmanınca…
Sadece erik mi toplar?
“Hayır…” diyor, Meral Akşener ve ekliyor:
“En çok hayal kurardım; bi’de geleni geçeni dinlerdim ama onlar beni göremezdi…”
***
Çocukluk günlerinden söz ederken…
“İntikamcı bir kızmışım!” demekten yüksünmeyen…
Meral Akşener’in…
En çok “belediye başkanı olmak” istediğini kaç kişi bilir?
Hele hele…
Kocaeli’nde 1968-1971 arasında belediye başkanlığı yapan…
Türkiye’nin…
Tek dereceli seçim sistemiyle seçilen…
İlk kadın belediye başkanı Leyla Atakan’ın…
O’nun için…
Bir idol olduğunu saklamasına gerek var mı?
***
Yazının girişinde okudunuz, bi’solukta…
Hayat arkadaşı Tuncer Akşener’le…
İzmit Halıdere’de tanışıyor…
Ailelerin…
“Okullarınız bitsin, öyle nişan yaparsanız!” önerisini…
Duymazlıktan(!) geldiler…
An itibarıyla…
42 yıllık mutlu evliliğin sırrını…
Meral Akşener şöyle özetliyor:
“Biz birbirimize (Hayatımızda ne olursa paylaşacağız) diye bir söz verdik... Benim eşime, O’nun da bana söylemediği hiçbir şey yoktur…”
***
Meral Akşener’in bir sözü var…
Diyor ki:
“Her anne çocuğunu çok ister ama ben oğlumu (Fatih Akşener) doğurmayı ekstra fazla istedim… Oğlumu o kadar çok sevdim ki, ikinci çocuğu yapmadım…”
***
Bu aşk hikayesinin en ilginç, en çarpıcı yerine geliyoruz…
Söz, Meral Akşener’de:
“Hamile olduğumu öğrendiğimde çok sevindim… Önce test yaptırdım... Ancak hamile olmadığım ortaya çıktı… (Bunu oğlum da ilk defa öğrenecek…) Eşime, (Olmazsa ben seni bir sene sonra bırakayım) dedim... Adamı çok seviyorum, O’nu mahcup etmemek üzere diyorum bunu…”
Duygu fırtınasının estiği anlar…
Gelgelelim…
Meral Hanım’ın eşi Tuncer Bey…
Karısının gözlerine bakarak…
Ne diyor, biliyor musunuz?
“Eğer olmazsa benden olmuyor deriz…”
Aşkın büyüklüğüne bakar mısınız?
Netekim…
10 gün sonra…
Meral Akşener yeniden test yaptırıyor ve…
Hamile olduğu kesinleşiyor…
Evde bayram sevinci rüzgarları esiyor…
***
İYİ Parti’nin Genel Başkanı…
Yıllar öncesine dönüyor ve…
İkinci çocuğu neden istemediğini de sakınmadan anlatıyor:
“Sonuç olarak ben ikinci çocuğu isteyerek yapmadım… Çünkü oğlumu o kadar çok sevdim ki, o sevgiyi bölmek istemedim... O da kardeş istemedi... Biz de O’na uyduk…”
***
Bitiriyoruz…
Buram buram siyaset koksa da…
Neredeyse…
Yarım asırlık bu aşk hikayesinin önünü / arkasını…
Sakınmadan…
Çekinmeden…
Ama hepsinden önemlisi…
Saklamadan anlatmak…
Bir İçişleri eski Bakanı için…
TBMM’nin önceki Başkanvekillerinden biri için…
Ve de…
Bir siyasi parti genel başkanı için…
Pek de kolay değildir…
Ayrıca…
Bir erkeğin…
Bebek konusunda eşine…
Ele, güne karşı…
“Eğer olmazsa benden olmuyor deriz…” formülünü...
Masaya koyması…
Her babayiğidin harcı değildir!
Nokta…
Sonsöz: “Bitkinin güzelliği tohumun iyiliğinden, insanın güzelliği ise kalbinden gelir… / Hz. Mevlana…”