GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
28 Kasım 2022 Pazartesi

Seçimler erkene çekilse ne yazar?

Tam bir ay önceydi…

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

“Türkiye Yüzyılı” toplantısında konuşuyordu…

Bi’ara şöyle bir cümle döküldü dudaklarından:

“Yedi ay sonra seçim olacak… Seçim tarihine kadar elbette milletimizle paylaşacağımız yeni projelerimiz de olacak…”

Aslında Sayın Cumhurbaşkanı sinyal filan vermemişti ama…

Bu cümle…

Şöyle yorumlandı:

“Erdoğan, (6-7 ay sonra veya 7-8 ay sonra) da diyebilirdi… Doğrudan yedi ay deyince bu da mutlaka Mayıs ayıdır!”

***

“Tam zamanında seçim mi yoksa erken seçim mi?” derken…

Bu kez üniversite sınavlarının…

17-18 Haziran 2023’te yapılacağı açıklandı…

Oysa…

AK Parti ve MHP, seçimlerin tam zamanında, yani…

“18 Haziran 2023”te yapılacağını söyleyip duruyordu…

“Olur mu canım, hani o günlerde seçim vardı!” filan demeye kalmadı…

ÖSYM, anında…

Sınav takvimi duyurusunu geri çekti…

***

“Neler oluyor Türkiye Siyaseti”nde?” demeye kalmadan…

En çok tartışılan seçim sorularını…

Cumhuriyet Halk Partisi’nde…

Yarım asır boyunca…

İzmir İl Başkanı, Milletvekili ve Genel Başkan yardımcısı olarak…

Görev yapan işadamı Alaattin Yüksel’e sordum…

Sorular, hepimizin aşağı yukarı kafasındaki sorular…

Cevaplar ise müthiş dikkat çekici…

***

Herkes şaşırdı… YÖK’e bağlı ÖSYM, kimselere sormadan (kesin seçim tarihi) 18 Haziran 2023’e, gençlerin kaderini belirleyecek bir sınavı neden koydu, neden geri çekti?

Alaattin Yüksel, “İki olasılık var” dedi ve ekledi: “Birincisi, seçimin duyum da olsa kesin öne alınacağı bilgisi gelmiştir ya da hükümete danışılmamıştır… İkincisi daha büyük felaket…”

***

Asıl zor soru şu:

Eğer gerçekten seçimler bir ay öne çekilirse ne değişir? Tamam, sayın Cumhurbaşkanı kuşkusuz yasal açıdan (anayasadaki iki dönem zorunluluğu) daha rahat seçime girer ama erkene alınan bir seçim, milyonlarca seçmeni nasıl etkiler?

Yılların politikacısına göre, seçim bir ay bile öne alınsa seçmeni olumsuz etkiler… Neden, demenize kalmadan Yüksel, gerisini getiriyor: “Seçim, bir ay bile öne çekilirse milyonlarca seçmen olumsuz etkilenir… 2023 için şu sırada seçim ekonomisi uygulanıyor… Vatandaşın en azından seçime kadar ekonomik olarak rahatlaması için her şey yapılıyor… Ne yazık ki, Türkiye bunun bedelini mutlaka ödeyecek… Örneğin, hükümet enflasyonu düşürmek istemiyor; yüksek enflasyon içinde büyüme sağlamaya çalışıyor… ABD ve AB ülkeleri yüzde 8’lik enflasyonun bedelini çok ağır ödüyor… Asıl seçim sonrası belimiz bükülecek diye endişem var… Belki Sayın Cumhurbaşkanı, yasal olarak rahatlayacak ama ya Türkiye?”

***

Alaattin Yüksel, “Erken seçim Millet İttifakı’nı olumsuz etkiler mi?” sorusuna ise, şöyle karşılık veriyor:

“Erken seçim, bence Millet İttifakı açısından önemli değil… Mayıs’ta seçim zamanında seçim olur… Ayrıca Millet İttifakı’nın bundan huzursuz olması gerekmez… Çünkü, muhalefet topyekün seçime çoktan hazır olması gerekir… Bu politikanın değişmez kuralıdır…”

Araya bir soru: Peki, Millet İttifakı seçime hazır mı?

Ve Alaattin Bey’in, beklemeden verdiği cevap: “Henüz hazır değiller!”

***

Seçimle ilgili havada uçuşan kamuoyu yoklamalarını…

Acaba nasıl değerlendiriyor Alaaattin Yüksel?

“Cumhur İttifakı’nda belli oranda erime var ama muhalefet lehinde değil! Cumhur’dan kopan seçmen, ne hikmetse Millet İttifakı’nın herhangi bir partisine gitmiyor… Daha çok kararsızlar içinde duruyor… Bunun en önemli nedeni ise muhalefet cephesinin henüz bir çekim merkezi haline dönüşememesi… Başta ekonomi olmak üzere AK Parti’den umudu kesenler var ama dikkat edin; bu duruşu sergileyenler henüz (Türkiye’nin sorunlarını CHP veya İYİ Parti çözer) demiyor, kararsız safında kalıyor! Demek ki, bir özgüven eksikliği var… Özetle, o önemli kararsız kitle bir türlü Millet İttifakı’na dönüşemiyor… Sıkıntı budur!”

***

Son soru; Millet İttifakı’nın adayı, kesin Kılıçdaroğlu mu, sizce?

Alaattin Yüksel, finali net yaptı:

“Bana göre, kalıcı karar altılı masadan çıkar; o da zaten malumun ilanı demektir!”

***

Bitiriyoruz…

Aslında…

Ömrünün yarım asrını Altıok’a adayan Alaattin Yüksel…

Son, bi’altın vuruş yaptı…

Önemli bir hatırlatmayı finale bıraktı…

Deneyimli siyasetçiye göre…

Sınır ötesi harekatların neden olabileceği…

Olası bir Olağanüstü Hal ilanı gölgesinde…

Seçime gitmenin…

(Örneği var: 21 Temmuz 2016 ila 17 Temmuz 2018 arasındaki 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri…)

Seçmen üzerinde de…

Olumsuz etkisi olabileceğini ifade ediyor ve ekliyor:

“Dilerim olmaz ama hükümet böyle bir karar alırsa, muhalefetin (Bu antidemokratik olur!) diyerek ret etmesi gerekir…”

Nokta…

Sonsöz: “Politikada hiç bir şey kazayla olmaz… Olmuşsa, öyle planlanmıştır… / Franklin D. Roosvelt – ABD’nin 32. Başkanı…”