Yedi yıldan fazla oluyor…
Kemal Kılıçdaroğlu…
O “baba” cümleyi…
CHP Genel Başkanı olarak…
İlk kez…
Kasım 2015 seçimlerine üç gün kala…
Kahramanmaraş’ın Elbistan İlçesi’nde söyledi:
“Annelere sözüm var; ben fakirliğin ne olduğunu bilirim… Evde tencere kaynamazsa o evde yaşanan hüznü ve acıyı en iyi anneler bilir… Bu nedenle kız çocuklarına güzel bir gelecek sunmak hepimizin tek dileği… Cinsiyet ayrımının olmadığı, fırsat eşitliğinin sağlandığı ve hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir dünyayı sağlamak hepimizin görevi…”
Ne unuttu, ne de unutturdu!
Ancak…
CHP çatısı altında “o sözü” kalbine yazan biri daha vardı…
***
O siyasetçi…
CHP’nin son yerel seçimde…
Topladığı oyla…
Türkiye rekortmenliğini ilan eden…
İzmir’in Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’den başkası değildi…
Tecrübeli siyasetçi…
Farkındaydı, genel başkanının nasıl bir hedef koyduğunu…
Sessiz… Sedasız… Habersiz…
“Kız Çocukları” için…
Şahane bir proje yarattı…
Narlıdere Belediyesi’nin Kadın Danışma Merkezi…
Müthiş deneyimliydi…
O nedenle…
Sadece kız çocuklarına “bağrını açmaya” hazır…
Tam “100 hayırsever” belirledi…
İnanılmaz ama gerçek…
Narlıdere’de yaşayan…
O “kanatsız iyilik melekleri”nin bile…
Birbirlerinden haberleri yoktu…
***
Başkan Ali Engin rotayı çizdi…
Kimin hangi mahalleye…
Hangi kız çocuğuna…
Nasıl destek verileceği ince ince planlandı…
Ders araç gereçleri…
Mezun olduysa zaman yitirmeden iş sahibi olma gayreti…
Ulaşım harcaması…
Kimselere muhtaç olmayacak kadar harçlık…
Giyim, kuşam masrafı…
Hatta ev kirası…
Projenin en güzel yanı…
Yardım alan kız çocuklarının da…
Sonuna kadar birbirlerinden habersiz olması…
Bundan daha iyi proje olabilir mi?
***
Geçtiğimiz gün…
O “Kanatsız Melekleri”in…
Minik bir bölümü…
Belediye Başkanı Ali Engin’den…
Teşekkür plaketi almak için bir araya geldiler…
O buluşmada…
Başkan Ali Engin…
Kalplere seslendi ve dedi ki:
“Sizler, sessiz sedasız onlarca genç kızlarımızın eğitimlerine katkı koydunuz; meslek sahibi olmalarını sağladınız… İnanıyorum ki, onlar da sizin yolunuzdan gidecek ve başka kızlarımızın hayatlarına dokunacak…”
***
Türkiye’de, tablo maalesef şöyle:
Ana var, baba yok…
Baba var, ana yok!
Ya da ikisinin de sımsıcak sevgileri var yavruları için ama…
Allah kahretsin bu fukaralığı…
Bu kez ekmek yok!
Burası İzmir…
Türkiye’nin üçüncü büyük kenti…
Güzel ülkemizin Batı’ya açılan kapısı…
Hepsinden önemlisi…
Hayırseverimiz ordu gibi maşallah…
Ve…
“Onların kalpleri zengin…”
***
Bi’düşünün…
Eğitim için…
Türkiye’nin taaaa uzaklardaki bir köşesinden…
Baba ocağını bırakıp…
Üniversite eğitimi için İzmir’e gelen bir genç kız…
Neler hisseder?
Baba ocağından gelecek harçlık yetecek mi?
Başını sokacağı bir yere…
Dahası…
Yeme, içme ve ulaşım masrafıyla baş edebilecek mi?
Yakıt masrafı var, yol parası var…
Bir genç kızdan söz ediyoruz…
Üstüne üstlük bir de “giyim-kuşam” derdi var…
Memleketin hal ve gidişinde her şey şahane olsa…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer…
Altı Devlet Üniversitesi’nin kapısına…
Her gün…
Neden sıcak yemek göndersin ki!
***
O kızlar…
Artık İzmir’e emanettir…
O emanete sahip çıkanlardan biri de…
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’dir…
Aynen yıllar önce…
Kendisinin de…
Tunceli Pertek’ten 18 yaşında tek başına çıkıp…
Ege Üniversitesi’ne…
Yüksek eğitim için gelmişti…
Hem okuyup, hem çalışarak…
Bugünlerin Ali Engin’i olduğunu hiç unutmadığı içindir ki…
Genç kızlar için…
Bu projeye yol vermiştir…
***
Kimseler bilmez!
O kızlar…
İstikbal için…
Hayatın dikenli yollarında yürürken…
Kendilerine uzanacak bir el beklerler ama…
Bunu da kimseye söyleyemezler…
Narlıdere’nin “Kanatsız Melekleri”…
Bunu hissettiği içindir ki…
Eğitim dönemindeki kızlara mutlaka el uzatıyor…
Hiç kendilerini göstermeden…
Bir elin verdiğini, diğer el görmeden…
Ulvi olan da bu değil mi zaten?
***
Bitiriyoruz…
İzmir’in Narlıdere İlçesi…
Türkiye’nin çok önemli bir sorununu…
Kimsenin, kimseyi görmediği bir ortamda…
“Al, kalbim senin olsun!” sloganıyla…
İhtiyaç sahibi gencecik kızların mutlu olmasını sağlıyor…
Darısı…
İzmir’in diğer belediyelerine…
Nokta…
Sonsöz: “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez… / Hz. Mevlana…”