Farkında mısınız?
Türk Siyaseti…
Giderek “Twitter Siyaseti”ne yelken açmış durumda…
Neden?
İki kelimeyi bi’araya getirip…
Harbi politikayı…
Allahı’na kadar masanın üstüne koyamayanların…
Konuşurken kalplere dokunmasını beceremeyenlerin…
Bütün muhabbetleri…
Sahte “I Love You” cümlesi ile başlayıp, bitenlerin…
Milletvekili yapılmalarına / olmalarına…
Yeni kuşağın tanık olması…
Bu güzel memleket adına “talihsizlik” olarak…
Değerlendirilmelidir…
***
Nitekim, hafta sonu…
Havası, suyu, toprağı “insan sevgisi” ile bütünleşmiş…
Yüzü Batı’ya dönük…
Bütün dinlerin hoşgörü başkenti İzmir gibi kadim bir şehir…
Garip ama bir o kadar da “üzücü” bir olay yaşadı…
Eski futbolcu, yeni siyasetçi…
AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan…
Ne hikmetse(!)
Buca Belediyesi’nin…
Geçtiğimiz Ekim’de kaybettiğimiz…
Gazeteci Bekir Coşkun’un heykelini yaptırmasına…
Siyaset’en tepki gösterdi(!)
Yapımı bitmek üzere olan…
Bekir Coşkun heykeline ait fotoğrafın altına…
(Yanlış mı görüyorum diye iki kez mesaja baktım…)
Şunları yazdı:
“En son ayı heykeli ve maskeli heykel ile gündeme gelen CHP’li Buca Belediyesi iki metre yüksekliğinde Bekir Coşkun heykeli yaptırıyor… Adınızı Cumhuriyet Heykel Partisi yapın da rahatlayın, halk ile alakanız yok ne de olsa…”
***
Oysa…
Bu heykeli yaptırma kararı…
Buca Belediye Meclisi’nin Aralık ayı toplantısında…
Oy birliği ile alınmıştı…
Mazereti olan birkaç üyenin dışında…
Ne AK Parti’den ne de MHP’den…
“İstemezük Firesi” filan da yok yani…
Üstelik Buca’ya 5 bin metrekarelik yeşil park ile…
Bir de otopark kazandırılıyordu…
Bekir Coşkun Heykeli…
O devasa yeşil alanın “duygusal simgesi”ydi aslında…
***
Demek ki…
CHP’li Buca Belediyesi’nin AK Partili üyeleri…
Ne ilginçtir; o müthiş “yeşil kazanım”dan…
Vekil Alpay Özalan’ı hiç bilgilendirmemişler…
Üstelik O’nu…
Çok alkış alan bir futbol deyimi ile…
Kontrpiyede bırakmışlardı…
Ne kadar üzücü bir durum!
***
Şimdi cevabı bulunamayan soru şu:
Yıllarca Ay yıldızlı formayı onurla taşımış…
Altay’da gözünü açmış…
Beşiktaş’ta, Fenerbahçe’de altın yıllar yaşamış…
İngilitere’de… Güney Kore’de…
Uluslararası şöhret olmuş…
Teknik direktörlük yapmış…
Yeşil sahalara veda ettikten sonra…
İktidar Partisi’nden…
Gözünü açtığı kente milletvekili seçilmiş…
Alpay Özalan…
Acaba, diyorum…
Sadece gazeteci Bekir Coşkun heykeline mi takıldı?
Yoksa…
Heykeli yaptıran CHP’li Buca Belediyesi’ni…
Kendince hizaya mı getirmeye çalışıyor?
***
Bak değerli vekilim, hemşehrim Alpay kardeşim…
Bu ülkeye ve bu kente sporcu olarak hizmet etmiş…
Sevgiyle heykeli dikilmiş futbolcular var…
İşte, Alsancak’ın göbeğindeki Sait Altınordu heykeli…
İşte, Fener’in efsane futbolcusu Lefter’in heykeli…
İşte bir diğer efsane… Metin Oktay’ın iki tane heykeli var… Biri İstanbul’da, diğeri İzmir’de…
Fener’in unutamadığı Alex De Souza’nın heykeli var, örneğin…
Saymaya kalksak bitmez…
Bunlar, sizin gibi altın kramponlu topçulardı…
Onların da kaldırılmasını ister misiniz?
Ya da, buna gönlünüz elverir mi?
***
Bunlar, neden başımıza geliyor?
Şundan!
Milletçe, biz heykel sevmiyoruz…
(Sevmiş olsak Avrupa kentlerinde olduğu gibi bizim kentlerin sokakları filan heykel’den geçilmezdi ya; neyse…)
Ayrıca…
İçimizden bazılarında…
Heykel kırma, parçalama, sövme gibi iflah olmaz bir “aşk” var…
Mesela…
Cumhuriyet Tarihi’nin taaa en başından beri…
Atatürk büstlerine ve heykellerine karşı…
Kırma dökme olayları hiçbir dönemde sıfırlanamadı…
“Heykel Fobisi”…
Çoğu kez bazılarımızın kabusu oldu…
Mesela…
Melih Gökçek, taaa 26 yıl önce Refah Partisi’nden…
Ankara’yı kazandığında…
İlk iş, “Periler Ülkesi” adını taşıyan heykeli…
“Müstehcen” deyip, Altınpark’tan kaldırdı…
Hızını alamadı; bi’de üstüne…
“Böyle sanatın içine tükürürürm” dedi…
Olay yargıya gitti…
Heykeltraş Mehmet Aksoy dört yıl mahkemelerde hak aradı…
Sonunda mahkeme…
Başkan Gökçek’i milyonluk tazminat cezasına çarptırdı…
N’oldu?
Eden, ettiğinin altında kaldı…
***
Bitiriyoruz…
Neyle?
Dün akşam Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, beni aradı…
Hınzır latifesiyle…
Dedi ki, tarihi ilçenin genç başkanı:
“Valla, sayın vekilin (AK Partili Alpay Özalan’ı kastediyor…) içinden geçiyorsa, O’nun da heykelini Buca’ya dikeriz… Önemli olan, herkes mutlu olsun… Öyle değil mi?”
Nokta…
Sonsöz: “Kalp denizdir, dil de kıyı… Denizde ne varsa kıyıya o vurur… / Hz. Mevlana…”