2004 yılıydı.
Aziz Kocaoğlu, Bornova Belediye Başkanı olarak daha yeni seçilmişti.
Henüz Büyükşehir'deki koltuğa geçmemişti.
Çok kitap okuyan, okuduklarından ders çıkarmayı bilen biridir Kocaoğlu...
Okuduğu onca eserden sonra...
Bornova sınırları içinde bulunan Homeros mağaralarını ortaya çıkarmaya ve "Homeros Vadisi" adı altında yepyeni bir turistik bölge yaratmaya karar verdi.
Sonuçta Meles Çayı'nın çocuğu olarak bilinen Homeros, tarihi bir değerdir.
Onun adı üzerinden Bornova'yı, İzmir'i dünyaya tanıtmanın, turizme Homeros adıyla takviye bir değer sunmanın kime, ne zararı olabilirdi ki...
Bu projeye, içinde Homeros olduğu için karşı çıkanlar olmuştu.
Tıpkı bugün Agamemnon'a karşı çıkanlar gibi...
Kulaklarını tıkamıştı Aziz Kocaoğlu...
Homeros Vadisi'ni, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hizmete açtı.
Yetmedi.
Yine tüm eleştirilere rağmen Homeros Bulvarı'nı hizmete açtı.
***
Şimdi de Agamemnon üzerinden yapılan bir siyaseti şaşkınlıkla izliyoruz.
Vay efendim, Agamemnon, ezeli düşmanımızın kahramanıymış!
Agamemnon, Milattan Önce 1200 yıllarında yaşamış, Balçova'daki kaplıcaları tedavi için kullandırmış bir Yunan kralı.
Bir vekilin söylediklerini burada yazmaya bile gerek görmüyorum.
Çünkü elle tutulur yanı yok.
***
Bu söylemlerin, iktidar partisine bir şey kazandırdığını düşünenler varsa, bence yanılıyorlar.
Çünkü sokaktaki insanlar, Milattan Önce 1200 yıllarında yaşamış birinin, 3 bin 200 yıl sonra düşmanmış gibi ifade edilmesini hiç mi hiç hoş karşılamıyorlar.
Gülüp geçiyorlar sadece...
***
Yüzer iskeleye Agamemnon adı nasıl verildi?
Olayın perde arkasında neler yaşanmış?
Önce şunu hatırlayalım.
Aziz Kocaoğlu, İzmir'e kazandırdığı gemilerin isimlerini belirlemek için anket yaptırmıştı.
İzmirlilere soruldu, gemilere hangi isimleri verelim, diye...
İzmirliler, kentin hangi değerinin adının verilmesini istediyse, gemilere o isimler kondu.
1881 - Atatürk, Gürsel Aksel, Cengiz Kocatoros, Soma, Gezi, Vahap Özaltay, Atilla İlhan, Çakabey, Dokuz Eylül, Buca, Dario Moreno, Hasan Tahsin, Yalı Çapkını, Sait Altınordu, Umurbey, Kubilay, Ahmet Piriştina, Metin Oktay gibi...
Belediye işleyişinde, yüzer iskelelere isim vermenin, gemilere isim vermek gibi çok büyük bir öneme haiz bir iş olmadığını...
Rutin bir işlem olduğunu öğrendim.
Yüzer de olsa iskelelere isim vermek gerekiyormuş.
Listelere bakılır, bir isim seçilir, konurmuş.
O tartışmalara sebep olan, Urla'dan geçici olarak Pasaport İskelesi'ne getirilen yüzer iskeleye...
Üç yıl önce...
Listede yer alan isimlerden biri olan "Agamemnon" denmiş.
Olay bundan ibaret.
***
Bu ismi, Aziz Kocaoğlu'nun vermediği apaçık ortada.
Peki Kocaoğlu'ndan, iskeleye isim koyması istenseydi!
Agamemnon adını vermesi önerilseydi!
Kocaoğlu, ne yapardı?
Kim ne derse desin, kim nasıl eleştirirse eleştirsin, çatır çatır koyardı, Agamemnon adını..
Tıpkı o bulvara "Homeros" adını verdiği gibi...
***
Eleştirilerin odak noktasında olan, suçlamalara sert biçimde yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in dediği gibi...
Agamemnon adı bu topraklarda 3 bin 200 yıldır kullanıyor.
Balçova Termal Otel'de "Agamemnon" adını taşıyan koskoca bir salon var.
Orada kimler toplantı yapmadı, kimler yemek yemedi ki...
O salonda toplantı yapanlar arasında, Agamemnon karşıtı söylemlerin sahiplerinin mensubu olduğu partinin büyükleri de vardı.
O toplantılarda kimseyi rahatsız etmeyen Agamemnon adı, bugün neden tartışmaya açıldı?
***
Özetleyecek olursak...
İzmir, 8 bin 500 yıllık geçmişi olan, tarihin derinliklerinde yerini almış bir şehir.
İzmir'i İzmir yapan tarihsel değerleri yok saymanın, yeni düşmanlar yaratmanın, o değerler üzerinden siyaset yapmanın, kimseye bir şey kazandırmayacağı bir gerçek.