GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
11 Ocak 2023 Çarşamba

Hatırlayan var mı?

“İncesaz Grubu”, bi’hayli eskidir ama…

Grubun tüm şarkıları ömre bedeldir…

Hele…

“Mazi kalbimde bir yaradır… / Bahtım saçlarımdan karadır… / Beni zaman zaman ağlatan… / İşte bu hazin hatıradır…” diye akıp giden…

Şarkıları mest eder, dinleyeni…

Aslında..

“Mazi Kalbimde Yaradır…”

Üstelik…

Sözlerini Necdet Rüştü Efe'nin yazdığı…

Necip Celâl Andel'in de bestelediği ilk sözlü Türk tangosudur…

Taaa…

94 yıl önce yaratılmıştır ve ruhumuza işlemiştir…

Dinlerken ağlarsınız…

O kadar güzeldir yani…

***

Neden, şarkıyla başladık yazımıza?

Çünkü…

Eskilik açısından alakası var…

***

Bugün, yaş olarak benim gibi yarım asrı çoktan devirenler…

Efsane Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz’un…

86 yıl önce yarattığı benzersiz “Kültürpark”ta oynayarak büyüdüler…

Neden?

Çünkü Kültürpark, başlı başına bi’dünya idi…

Lunapark (O zamanki adıyla Oyuncaklar)…

Minyatür tren…

Ve, olmazsa olmaz “Hayvanat Bahçesi”

Lunapark hariç…

Hepsi mazi oldu; anıların sisli perdeleri arkasındalar şimdi…

Ancaaak…

Önlerindeki havuzdan su içerken betimlenen…

Öylesine canlı üç atbaşı heykeli vardı ki…

O at başlarını hiç unutmadık…

Büyüdük, gözlerimizi yaşartan öykülerini öğrendik…

Sonra…

Daha bi’hüzünlendik…

***

O’nlar acıların atlarıydı ve hepsi birer kahramandı!

Ve…

Onların bu canlı gibi görüntüleri…

Türkiye’nin ilk “Hayvan dostu heykeli” olarak tarihe geçmiştir…

***

9 Eylül 1922…

Günlerden Cumartesi…

Güzel İzmir…

Üç yıl dört ay süren düşman işgalinden kurtuluyor…

Yunan kaçarken her tarafı kundaklıyor…

Bugün Kültürpark’ın olduğu alan…

Cehennem alevlerine teslim oluyor…

Yangının ulaşmadığı kıymık kadar bile yer kalmıyor…

Acı büyük…

Daha beteri…

Uluslararası sigorta şirketlerinin entrikaları yüzünden…

O alan 10 yıl boyunca temizlenemiyor…

Yıkıntıları, molozları, enkazı…

O günlerin koşullarında at arabaları çekiyor…

Bu çalışma sırasında…

O kadar güç sarf ediyorlar ki; hayata tutunamıyorlar!

168 at canını veriyor…

***

On yıl (1931-1941) İzmir Belediye Başkanlığı…

Ardından da iki dönem Sağlık Bakanlığı yapan Dr. Behçet Uz

Kültürpark’ı yaratırken…

Ölen o cefakar atlar anısına…

Hayvanat Bahçesi’nin (o zamanlar Kültürpark’ın içindeydi…) içine…

Bir heykel yapılmasını çok arzu etmişti…

Başkan Dr. Uz’u dinleyenler de hüzünlenmişti…

Alkışlarla karar verildi ve…

Proje hızla masaya kondu…

Bi’iki tanınmış uluslararası heykeltıraş ismi verdiler Başkan Bey’e…

Ne var ki, Reis Bey…

Bir Türk sanatçıyla çalışmak istiyordu…

Nitekim…

İstikbal vaat eden bir “yontu ustası” ile çalışmaya karar verdi…

O sırada, heykeltıraş Sadi Çalık

O günkü adıyla…

“Sanay-i Nefise Mekteb-i / Güzel Sanatlar Akademisi”nde…

Henüz öğrenciydi…

İzmir’in efsane başkanı Dr. Behçet Bey…

Gencecik heykeltıraşa şöyle dedi:

“Öyle bir heykel yap ki, yangın enkazını kan ter içinde kaldıran atların hatırası unutulmasın, hafızalarda canlı kalsın…”

Aylar süren çalışma sonunda…

Büyük bir nal’ın altındaki yalakta üç at başı betimlendi…

Ortaya inanılmaz duygulandıran “Su İçen Atlar” heykeli çıktı…

İşte, o heykel…

Sadi Çalık’ın ilk eseridir ve…

“Hayvanat Bahçesi” Sasalı’ya taşınsa bile…

O emsalsiz güzellik…

Neredeyse 80 yıldır…

Hala Kültürpark’ta açık havada ve “Ben hala buradayım” dercesine…

İlk günkü alımlı haliyle ve dahi…

Doğa’nın her türlü koşuluna meydan okurcasına…

Bizlere selam veriyor…

Yolunuz Kültürpark’a düşerse…

Dünyada hayvan haklarını anıtlaştıran öncü bir eseri…

Görmeyi ihmal etmeyin…

Muhteşem hikayesi…

Biçim ve estetiğiyle insanı etkileyen vefa anıtına bakıp…

Çevredeki yeşil alanın 80 yıl öncesini hayal edin…

Taaa, o tarihlerde bile…

“40 yılda kaldırılamaz” denilen yangın enkazını temizleyen…

İzmir’i yepyeni bir kent olmaya hazırlayan…

Ve, bu uğurda ölen “emekçi atları” hatırlayın…

***

Bitiriyoruz…

Kıymet bilmek zorundayız…

“Su İçen Atlar”ın…

Kültürpark’ı gezen herkesin görmesi gerekir…

Bugünün minikleri…

Annesinin eteğini çekiştirerek…

“Bu atlar neden burada su içiyor?” diye sorduğunda…

Bu acıklı gerçek hikayeyi öğrenmeli ki…

Bir 30 yıl sonra…

Onlar da kendi yavrularına o atların müthiş öyküsünü…

Ders verir gibi anlatabilsin…

Nokta…

Hamiş: İzmirli araştırmacı yazar, gerçek bir Basmane Uzmanı Orhan Beşikçi üstadım diyor ki: “İlk hayvan dostu anıtının İzmir’de olması mutluluk verici ama Atbaşları Heykeli’nin önemini artık kimse bilmiyor... Yanından ne olduğunu bilmeden geçiyorlar… O Atbaşlar’ı, korunması gereken önemli eserlerden biri… İzmir için değerini lütfen unutmayalım…”

Sonsöz: “Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez… / Hz. Mevlana…”