Dün çok özel bir toplantıya davetliydim. CHP İzmir’’de en organize hareket edebilen, örgütteki gücünü yerel seçim sürecinde de başkanlar ve meclis üyeleriyle pekiştiren ekibin çok özel toplantısı’… ’¶
Toplantı dediysem, herhangi bir konu üzerine karar almak üzere bir araya gelinmiş bir topluluktan söz etmiyorum.
Elbette bu toplantının bir amacı vardı. Zaten ben de o amaç doğrultusunda oradaydım.
Ama bu kez amaç siyasi değildi. Yani ortada kellesi alınacak bir il başkanı, partiden atılacak bir meclis üyesi, delege seçtirilmeyecek bir belediye başkanı yoktu.
Ve İzmir’’in hemen hemen tüm ilçelerinden kerli felli siyasetçiler, başkanlar, meclis üyeleri oradaydı.
Bu toplantıya gitme gerekçem yaklaşık 1 yıldır görmediğim, göremediğim bir dostumu görmek, hasretlik gidermekti. Ve o toplantıyı o kadar kalabalık yapan da sanırım buydu.
’‘Bu adamda bir şey var’’ diyordum hep. Dünkü toplantıda o adamda ne olduğunu gördüm.
O’’nda şeytan tüyü vardı. Herkesin sevdiği, herkese kendini bir şekilde sevdiren bir adam’…
Ekibin de İzmir’’deki çimentosuydu bana göre.
Dün bir kez daha bu tez kanıtlanmış oldu.
Ekibin İzmir’’deki şefi mağrur ve de gururluydu. Uzun bir masa, etrafında aynı uzunlukla 3-4 masa daha. Hepsi hınca hınç dolu’… Hepsi şefin gözlerinin içine bakıyor.
’‘Öl de ölelim, vur de vuralım’’ der gibi’…
Ekibin ikinci adamı şefin solunda oturdu. Çünkü sağında ben vardım.
Ekibin önemli isimlerinden bir belediye başkanı tam karşıda’…Aynı ilçenin örgüt başkanı da onun yanında.
Ekibin yerel seçim sürecinden önceki iki önemli ilçe başkanı (Şu anda görevde değiller) şefle aynı masada, yakın duruyorlardı.
Ekibin tüm yapı taşları yerlerini almış, keyifleri de son derece yerindeydi.
Görünüşte hepimizin (benim dahil) kutladığımız bir şey vardı. Ama onlar belki aynı anda Güzelbahçe ve Buca atamalarında ’‘her şeye rağmen’’ başarıyı da kutluyorlardı.
Buca’’ya Baykal’’a rağmen 6 isim sokmak, Güzelbahçe’’de kontrolü elde tutmak da keyiflerini yerine getiren etmenlerin başındaydı belki de.
Rakılar içildi, Urfa-Mardin dolaylarından türküler söylendi.
Ekibin ikinci adamı halayda ne kadar usta olduğunu gösterircesine pistten inmedi gece boyunca. Tatvan türkülerine olan düşkünlüğünü de fazlasıyla ortaya koydu.
Canlı müzik ekibi, ’“Ordu’’nun derelerini’’ bile söylese, türküyü, ’‘Tatvan’’ın dereleri’’ olarak değiştiriyordu neredeyse.
Urfalı sevmişse türküsünü ’‘Tatvanlı sevmişse’’ye dönüştürdü ve onlarca türküye de benzer müdahalelerde bulundu.
İzmir’’de organize hareket ve yekvücut olma noktasında birkaç sınavdan başarıyla geçen ekibin tüm apoletli üyeleri salondaydı.
Küçük bir operasyon geçiren siyasetçi-yazar biraz erken ayrıldı.
Ama iki hafta önce görevden alınan bir ilçe başkanını göremedim nedense. Buca yönetimi karşılığında satıldığını düşünmüş olabilir. Ya da ekibi terk etmiştir. Kim bilir’…
Onların boşluğunu ekibin yeni üyeleri almıştı.
Gültepe dolaylarından Eski bir İl Başkan Vekili ekibiyle birlikte salondaki yerini almış, ekibe olan bağlılığını ortaya koymuştu.
Gültepeli siyasetçinin bir yanının Çerkez olduğu, eksiden de bu ekibin bir parçası olduğu, bir ara yanlış yola girip, gerçeği görerek ’‘dede ocağına’’ döndüğü konuşuldu.
Gecenin ilginç anlarından biri de gece boyunca neredeyse pistte ’‘halay başı’’ olarak kalan ’‘ikinci adamın’’ yardımcısının mikrofonu eline alışıydı.
Yanık sesiyle Urfa Sıra Gecesi ekibine taş çıkarttı ikinci adamın, ikinci adamı’…
Gece boyunca ’‘Şef’’le sohbet ettik. Dereden tepeden ve de egedesonsoz.com’’dan konuştuk. CHP üst yapısındaki hesaplaşmanın İzmir’’e yansımalarını, yeni süreçteki dengelerden, katıksız Baykalcı bir vekilin Grup Başkan Vekilliği sınavından nasıl çaktığından, İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’’na kadar her şeyi ama her şeyi konuştuk.
Yerel seçim sürecinden daha da güçlü çıkan ekibin bende bıraktığı izlenime gelince;
Kongre sürecinde de bu ekibe bir şey olmaz. Birkaç kol bacak kaybetseler de gövdeyi aynen korurlar. Çünkü birbirlerine sımsıkı sarılan başka bir ekip yok ne yazık ki bu kentte.
Diğerleri birbirinin gözünü oyup, ayağını kaydırmaya çalışırken bunlar kenetlenip, bir dönem Yücel Özen’’in dediği gibi’…
’‘Tuvalete bile birlikte gidecek’’ kadar sıkı sıkıya bağlılar. O nedenle değil Baykal’’ın kılıcı, top atsan yıkılmazlar. Dünkü toplantının bence en önemli mesajı buydu.
Ve son olarak’… Bu ekip yaşadıkça Kemal Karataş belki delege olur, ama milletvekilliği soru işareti’…