GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
4 Aralık 2022 Pazar

Din için yol 'bir' midir?

Bugün Pazar…

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü…

Bir kez daha…

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım…

Bunu yaparken de…

Bu anı demetinin bugünlere taşınmasını sağlayan…

“Nükte ve Fıkralarla Atatürk”

Kitabının yazarı Niyazi Ahmed Banoğlu ile…

O günün sıcak anılarını…

Bugünlere taşıyan…

Esat Hoca’yı (Esat İleri) saygıyla analım…

***

Yıl; 1922…

Ağustos’un ikinci haftası…

Büyük Taarruz’un hemen öncesi…

Gazi Mustafa Kemal…

Bütün komutanları toplantıya çağırır…

Arkasından ekler:

“Toplantıya hocalar da buyursun…”

Toplantı başladığında…

Din adamlarının hepsiyle ayrı ayrı selamlaşıp, hal hatır sorar…

Sonra…

Her zaman yaptığı gibi ortaya bir soru atar:

“Din için, yol bir midir, değil midir?”

Herkes birbirine bakar ve susar…

Bu derin sessizlik sürerken…

Mustafa Kemal, bu kez herkese tek tek o soruyu sormaya başlar…

Toplantıya katılanlar, ağız birliği etmiş gibi…

Aynı yanıtı verir:

“Elbette birdir!”

Ulu Önder, son yanıtı da aldıktan sonra gülümser:

“Evet, öyle olması gerekir…” der…

Ancak sözlerinin devamını şöyle getirir:

“Ama öyle değildir işte… Bakınız İstanbul hükümeti beni idama mahkum etti ve orada bulunan dinin en büyük temsilcisi Şeyhülislam da bunu onayladı… Burada da dinimizin saygıdeğer temsilcileri var,  ama onlar İstanbul Hükümeti’nin ve Şeyhülislam’ın fetvasını doğru bulmadı…”

Mustafa Kemal, durup herkesi tek tek süzdükten sonra sözlerini tamamlar:

“Bu demektir ki, din için yol bir değildir… Onun için din ve dünya işlerini birbirinden ayırmak gerekir…”

***

Bitiriyoruz…

Toplantı sona ermişti…

Herkes dağıldı…

Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın…

Bu toplantıdan çok sonra verdiği…

“Din ile Dünya İşlerini Birbirinden Ayırma” kararı…

Tahmin edeceğiniz gibi…

Rastgele verilmemişti…

Nokta…

Hamiş: Kendimizi bu pırlanta anıya verebilmek için…

Bilgilerimizi tazelemeliyiz…

O tarihlerde…

Osmanlı Devleti’nin Şeyhülislamı Dürrüzade Abdullah Efendi…

Atatürk’ün başlattığı…

Ulusal Kurtuluş Mücadelesi için…

“Padişah’a isyan” sayılabilecek bir fetva vermişti…

Buna karşılık…

Zamanın saygın din bilginlerinden Ankara Müftüsü Börekçizade Rifat Efendi ile…

Kastamonu Müftüsü Hafız Osman Nuri Efendi

Buna karşı çıkan fetvalar yayınladılar…

Sonsöz: “Tarihimizin en mutlu dönemi, hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır… / Mustafa Kemal Atatürk…”