GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
21 Ağustos 2020 Cuma

Bu ‘fahri’ trafik müfettişlerine kim ceza yazsın?

Türkiye’nin “en ilginç” mesleği diyeceğim…

Ama “meslek” değil…

Pul koleksiyonculuğu gibi bi’şi…

Özenle, her satırını “inci gibi” el yazısıyla yazdığın raporla…

Trafikte “kural tanımaz”ın haddini bildiriyorsun…

Aslında…

Özenli yapılması gereken bir “kamu” görevi…

Kimilerine göre “hobi” demek daha doğru…

Çünkü, bu işten para kazanmıyorlar…

Ama havası var…

Özel bir kimliğe sahipler; gururla taşıyorlar…

Üstünde, sadece…

“Fahri Trafik Müfettişi” yazıyor…

Ancak, polisten başka kimselere gösteremiyorlar!

Yıllar önce…

Aralarında kartvizit bastıranlar çıkmış ama…

İçişleri Bakanlığı…

“Hişşşt; n’apıyorsun arkadaş?” deyince, tırsmışlar…

***

Devlet Baba…

Vatandaşa bu görevi yasayla vermiş…

O yasa da, Rahmetli Turgut Özal döneminde çıkmış…

Hayatımıza ise…

Mesut Yılmaz Hükümeti zamanında girmiş…

Tam 23 yıldır…

Gizemli “Fahri Trafik Müfettişleri” ile…

Kol kola yaşıyoruz ancak, bi’tanesinden bile haberimiz yok…

Görevlerini belli ölçüde “gizlilik” içinde yapıyorlar…

Dedektif romanlarından fırlamış gibiler…

Kolluk kuvveti değiller…

Silah da taşımıyorlar…

Sürücüyle asla muhatap olmuyorlar…

Peki, ne yapıyorlar?

Şunu yapıyorlar, zevkle ve iştaha ile…

Ellerinde trafik ceza tutanakları var…

Aynı trafik polisinin kestiği ceza tutanağı gibi…

Bu “ulvi görev” için ekstra zaman filan ayırmıyorlar…

Herhangi bir yere giderken…

Gördükleri bir trafik hatasını anında not ediyorlar…

Hatalı aracın plakasını, rengini, modelini not ediyorlar…

Ayrıca, yeri, zamanı ve günü de…

Son olarak…

Hatanın sebebini, karşılığındaki suç maddesini not edip…

Bir form dolduruyorlar…

Sonra onu o formu götürüp trafiğe teslim ediyorlar…

Polis de bu “ihbar notları”nı ceza tutanağına çevriliyor…

Hata yapan sürücüyle…

Kazara yolda karşılaşsalar…

“Günaydın…” deyip; yanından geçip gidiyorlar!

Devlet Baba ise…

Ne ilginçtir ki…

O süreçte…

“Allah Allah, bu müfettiş hata yapmış olabilir mi?” filan diye…

Hiç üstünde durmuyor…

Önemli olan şu:

Ne kadar çok ceza, size o kadar “güzel” günler…

***

Trafikte “gizli” kimlikleriyle…

Adeta “üçüncü bir göz” gibi…

Her an hata yapan sürücüleri tespit eden o müfettişlerin…

Bu “gizemli” görevi üstlenebilmeleri için…

En az 10 yıllık ehliyet sahibi ve üniversite mezunu olması gerekiyor…

Yaş sınırı 40…

Yani, müfettişin “olgun” olması gerekiyor!

İyi de…

Olgun müfettiş’in “ceza şart” dediği tutanak…

Ne kadar gerçekçi?

Ya aracın sahibi ile bi’alıp veremediği varsa?

Ya, o otomobilin sahibi aileye gıcıksa?

Olmaz, olmaz demeyin…

Kimbilir ne canlar yanmıştır; kimsenin haberi yoktur!

***

Fahri Trafik Müfettişleri…

Neredeyse bu ülkede çeyrek asırdır “gizli görev” yapıyor…

Çok hızlı çoğalıyorlar!

Pek yakında…

Trafik Müfettişleri’nin sayısı ülke genelinde 35 bini buldu…

An itibarıyla…

Türkiye’nin yollarında kayıtlı motorlu araç sayısı 23 milyonun üstünde…

Bu gizemli müfettişler…

Sadece son 10 yılda “2 milyon” üstünde tutanak düzenlediler…

En küçük cezanın 100 TL. olduğunu varsayın…

Sadece bu müfettiş kardeşlerin…

Devlet Baba’nın Hazinesi’ne katkıları…

En az “200 milyon TL.” olur…

Hiç de küçümsenecek bir meblağ değil…

***

Bu sistemin Anayasa’ya uygun olup olmadığı…

Ayrıca tartışılır ama…

Tartışmaya niyet olmadığı gün gibi ortada!

Devlet Baba’nın maaşını ödediği…

Aslan gibi gece/gündüz çalıştırdığı kolluk gücü varken…

Yaptıysak bir hata…

Polis kardeşle göz göze gelip…

“Boynumuz kıldan ince…” demek varken…

Zamanında gereğinden fazla polisiye roman okumuş…

Asla göz göze gelemeyeceğimiz…

Bir “Müfettiş” kardeşin kurbanı(!) olmak da var…

Neyse…

Bu “görünmez trafik ajanları” mevzu daha çok su kaldırır…

Yeter ki…

Fahri Trafik Müfettişleri…

Kimi vatandaşların yakındığı gibi “yargısız infaz” yapmasın!

***

Neyi merak ediyorum, biliyor musunuz?

Acaba…

Başka bir müfettiş tarafından ceza yemiş!

Bir Trafik Müfettişi var mıdır, dersiniz?

***

Bitiriyoruz…

Neyle?

Fahri Trafik Müfettişi olduğunu sadece benim bildiğim bir dostumun…

“Şimdi Söz Savunmanın” dedirten sözleri ile…

Diyor ki, o dostumuz…

“Bizim amacımız, polisin olmadığı yerlerde işlenen trafik suçlarına tanıklık edip, suçluları tutanakla yetkililere bildirmektir... Kazaya sebebiyet verecek ya da ölümcül bir kazaya yol açabilecek trafik ihlallerini gördüğümüzde affetmeyiz... Affedersek, görevimizi yapmamış oluruz… Ayrıca o suçu işleyen sürücünün aynı hataları tekrarlayarak birinin ölümüne yol açmasına izin vermiş oluruz... Fahri Trafik Müfettişi, bir trafik polisi sorumluluğuyla, bir vatandaş olmanın hassasiyetiyle fahri olarak görev yapmaktadır… Kızgın olduğunuz, nefret ettiğiniz birinin aracına, suç işlenmediği halde ceza yazamazsınız… Bu, haksızlıktan öte bir suçtur…”

Elinizi vicdanınıza koyun; karar sizin…

Nokta…

Sonsöz: “Fahri Trafik Müfettişleri, Komiser Kolombo gibi pusuya yatıp ceza yazıyorlar… / Yalçın Bayer – Hürriyet Yazarı 2007…)