GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
16 Ağustos 2020 Pazar

Seveceksen böyle kalpten seveceksin!

Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...

“Başöğretmen Atatürk” kitabının yazarı…

Muhterem Erenli ile…

“Yaşamın İçinden Atatürk Anıları”nı kaleme alan…

İzmirli yazar Hanri Benazus’u…

Saygıyla analım...

***

O’nun açık mavi gözleri her yerde çocukları arardı…

Çağdaş ve mutlu Türkiye’yi…

Çocuklarda görür, çocuklarda bulurdu…

Yurt gezilerinin tamamında…

Çocuklara sevgiyle yaklaşır, onlarla uzun uzun konuşurdu…

İşte bu satırlar…

Öylesi unutulmaz bir öykünün başlangıcıdır…

***

Bir yaz günüydü…

Atatürk Florya Köşkü’ne doğru giderken…

Otomobili arızalandı; Kumkapı’da stop etti…

Şoför, motor kapağını açtı; arızayı bulmaya çalışıyordu…

Civarda oynayan çocuklar…

Meraklı bakışlarını otomobile çevirince…

Gazi de araçtan indi…

Bu arada…

Sekiz-on yaşlarında bir çocuk…

Atatürk’ü hemen tanıdı…

Sevinçle yakınına kadar geldi ve tam karşısında…

Selam durumunu gösterdi ve…

Tam bir ciddiyetle saygısını sundu…

Bunların hepsi birkaç saniye içinde yaşanmıştı…

Atatürk, eliyle “Gel…” işareti yaptı...

Çocuk, zaten bu daveti bekliyordu…

Bi’kaç adımda Gazi’nin yanına sokulunca…

Atatürk sordu:

“Niçin selam veriyorsun? Sen beni tanır mısın?”

Çocuk bütün saflığı ile hiç düşünmeden cevap verdi:

“Elbette tanırım ya! Sen hepimizin babası Atatürk'sün”

***

Gazi, şaşırmıştır; tekrar sordu:

“Peki ama daha önce beni hiç görmüş müydün?”

Çocuğun cevabı, çok içten ve can alıcıydı:

“Hayır! Ama annem yatağımın başucuna senin resmini yerleştirmiştir… Benim gibi küçük ve fakir yetimlerin şefkatli manevi babası olduğunu her zaman anlatır... İşte seni o fotoğraf sayesinde tanıdım ve saygı borcumu yerine getiriyorum!”

***

Atatürk, son derece içten konuşan çocukla tanışmaya karar verir:

“Evet, ben Atatürk’üm! İyi de, sen kimsin?”

Çocuk en saf haliyle cevap verir:

“Benim adım Artin…”

***

Ermeni asıllı bir yetim çocuğunun bile…

Kendisine bu derecede bağlı olduğuna…

O anda Atatürk bile inanamaz…

Durumu araştırmak için…

Yanında görevlilerden birini, Artin’in yakındaki evine gönderir…

Gerçekten…

Çocuğun anlattığı yerde…

Atatürk’e ait kocaman bir fotoğraf asılıdır...

Çok duygulanan Atatürk…

Küçük Artin’i kucağına alıp, sever…

Cömertçe ödüllendirir…

Anlatılanlara bakılırsa…

Artin’in geleceğine bile yakın ilgi gösterir…

***

Bitiriyoruz…

 

Atatürk, yaşamı boyunca tüm sevdiklerine…

Hangi yaşta olursa olsun “çocuk” diye seslenirdi…

O’nun sözlüğünde çocuk, sevgi demekti…

Atatürk’ün çocuğu yoktu ama…

İçinde bitip tükenmeyen bir “çocuk sevgisi” vardı…

 

Nokta…

 

Sonsöz: “Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir… Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”