GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
30 Temmuz 2010 Cuma

Bravo Aziz Başkan!

Yazmayayım diyorum. Girmeyeyim diyorum. Ama dayanamıyorum.
’‘Fitch tarafından üçüncü kez değerlendirmeye alınan Büyükşehir Belediyesi, ’‘BB-’’ olan kredi notunu ’‘AA-(tur)’’a çevirmeyi başardı’’
 
Bu ifadeler İzmir Büyükşehir Belediyesi’’nden gelen haber metninden alınmıştır. İzmir, bu başarıyla Türkiye Cumhuriyeti’’nin kredi notunu bir kez daha geçmiş durumda.
Alkışlar Aziz Başkan’’a’…
Başkan Kocaoğlu’’nun bu durumu çok önemsediğini iyi biliyorum.
Fitch’’ten gelen bu habere en az ’‘metro bitirmiş’’ kadar sevindiğini de’…
 
Her şeyin tepetaklak gittiği, ekonominin umut yerine sık sık ’‘S.O.S verdiği, krizlerin teğet şekilde milletin böğründen geçtiği güzel ülkemde bir belediyenin uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşundan aldığı bu ’‘not’’ hem sevindirici hem de manidar.
Demek ki Başkan Kocaoğlu bu işi biliyor.
Merhum Piriştina’’nın yerine gelir gelmez yaptığı ilk iş borç ödemek olmuştu zaten.
Çok iyi borç ödüyor Kocaoğlu.
İzmir’’i 1,5 katrilyon borçla en borçlu belediyeler listesinden sildirdi.
Hem de üç yılda.
Belki şu anda ’‘alacaklı’’ belediye haline bile getirmiş olabilir.
Rekor miktarlarda kamulaştırmalara imza atarak yıllarca kangrene dönen bazı sorunları da çözdü aslında.
Ne mi yaptı?
Agora’’nın çevresini gecekondudan arındırdı mesela. Bornova’’da Yüzbaşı İbrahim Caddesi’’ni açarak kent içi trafiğe nefes aldırdı.
Aynı ilçede Hamdi Dalan Kavşağı’’nın, Çiğli’’de Aliağa-Menderes hattının, Yeşildere’’de planlanan ’‘uçan yolun’’ kamulaştırma maliyetlerini tıkır tıkır ödedi.
Kamulaştırmayı anlayabilirim.
Bornova’’da yaklaşık 30 yıl önce planlanan ama yüksek kamulaştırma maliyeti yüzünden kimsenin cesaret edemediği caddenin açılması ilçe trafiğine gerçekten nefes aldırdı.
Agora da, Çiğli’’deki işler de öyle’…
Daha da önemlisi;
Tek bir metre belediye arazisi satmadı.
Hatta kiraya bile vermemiş olabilir.
Borç ödedi, kamulaştırma yaptı 6 yıl boyunca.
Alsancak Havagazı, Gazelyalı Treleybüs Garajı gibi rantı yüksek arazileri kültür-sanat merkezi adı altında halkın kullanımına sundu.
Daha yüksek rant değeri olan Mavişehir’’deki arsaya prestijli bir Opera Binası yapmak için kolları sıvadı.
Bornova’’da Aşık Veysel Rekreasyon alanındaki hukuki sorunları çözüp Türkiye’’nin en büyük buz pateni salonu ve 10 binlerin sığacağı büyüklükte bir amfi tiyatro yapıyor.
 
Baktığınızda katrilyonluk işler her biri.
Peki, neden eleştiriliyor o halde son zamanlarda Aziz Başkan?
Anketlerde neden düşüş gösteriyor?
Söyleyeyim’…
Kullandığı dilden. Yaptıklarını anlatamamaktan. Bazı konulara saplanıp kalmaktan’…
 
Şimdi İzmirli Fitch haberini okuyunca ne düşünecek dersiniz?
 
’‘Helal olsun Başkan. Borçları ödemiş, kredi notunu yükseltmiş’’ mi diyecek sanıyorsunuz?
 
Yoksa, ’‘Bana ne kredi notundan, metro nerede kaldı, toplu ulaşımda neden hala klimasız otobüsler kullanılıyor, körfez neden kokuyor, hani sosyal belediyecilik anlayışı, hani yeni doğan bebeklere hediye gönderen, on binlerce üniversiteliye burs veren, varoşların altyapı sorunlarını, okulların ihtiyaçlarını gideren, fakir-fukaraya erzak/para dağıtan vicdanlı başkan?’” mı diyecek.
 
Ankara Büyükşehir Belediyesi en borçlu belediyeler listesinde zirvede. Muhtemelen Fitch, Melih Gökçek’’in belediyesini dikkate bile almamıştır.
Alsa bile kredi notu (ZZ-)’’dir. 
(Tabi öyle bir not varsa)
Ama 17 yıldır bitirilemeyen metrosuna hükümet el atıyor, kentsel dönüşüm gibi ağır maliyetli projeleri özel yasalarla hükümet tarafından yapılıyor.
Tabi ki hükümetin, AKP’’nin başkanı olmanın avantajını kullanıyor Gökçek. Ama belediyenin borcu nedeniyle eleştirildiğine henüz şahit olmadım.
Eğer eleştirilse ne derdi acaba?
’‘Belediyeler hizmet yeridir, hizmet üreten borç yapar’’ der miydi demez miydi?
Neyse’…
İzmir farkı işte’…
Bizim başkan hem hizmet üretiyor hem de borç ödüyor. Kredi notumuzu Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’’nin notunun üzerine çıkararak göğsümüzü kabartıyor.
Aranızda ’‘Borç ödemesi AKP hükümetine kaynak aktarmaktan başka ne işe yaradı. Keşke birkaç prestij projeye daha imza atsaydı da en borçlu belediye İzmir olsaydı’” diyenleriniz olabilir.
Aslında bu savunu çok da haksız sayılmaz.
İzmir’’in borç ödediği, hükümetin kenti adeta cezalandırır gibi davrandığı süreçte borç ödemek Melih Gökçek’’in metrosuna giden kaynaktan başka bir anlama gelmiyor ne yazık ki.
Keşke borç ödemeyip sadece hizmet üretseydi.
Bir metro daha örneğin. Ya da bugün henüz planlama aşamasında olan körfez etrafına tramvay iki yıl önce bitmiş olsaydı.
Fena mı olurdu?
Aziz Başkan’’ın yoğurt yiyişi böyle’…
Sizler iyi bir başkan olup olmadığını tartışadurun. Ben onu Türkiye’’nin Maliye Bakanlığı’’na açıktan aday gösteriyorum.
Beş yıl Maliye Bakanlığı yapsın.
Değil IMF’’ye hiç kimseye borcu kalmaz Türkiye’’nin.
Hatta artıya geçer, Fitch kredi notunu derhal yükseltir.
En azından oğluna ’‘darı’’ ithal ettirmek için birkaç günlüğüne özel yasa çıkarmaz.
Ya da trilyonluk gemicik işine sokmaz çocuğunu.
Başkan Kocaoğlu, olası Kılıçdaroğlu hükümetinin Maliye Bakanı olarak doğrudan atanmalıdır.
Benden söylemesi’…