GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
9 Nisan 2023 Pazar

Boyu ne kadardı?

Bugün Pazar...

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...

Bir kez daha...

Ulu Önder’in…

Az bilinen özelliklerini paylaşalım...

Bunu yaparken de...

İzmirli araştırmacı yazar Ahmet Gürel’i…

Saygıyla analım...

***

85 yıldır…

Atatürk aşkı hiç bitmiyor, bitmeyecek…

Sosyal medyadaki duygu yüklü paylaşımlar…

Okuyanın içini açan özdeyiş kıvamında cümleler…

Buram buram hasret kokan kelimelerle başlayıp, biterken…

“Özlem budur!” dedirten…

Genç nesillerin Atatürk’e yönelik merakları…

“Arzular şelale…” dedirtecek cinsten…

O zaman…

Ulu Önder’le ilgili…

Merak uyandıran…

Işık saçan dünyasındaki minik ayrıntılardan…

Alışkanlıklarından…

Hiç vazgeçmediklerinden…

Büyük olasılıkla…

Bilmediğiniz bazı özelliklerinden…

Bir bölümünü paylaşım…

***

Biraz araştırınca…

Görüyoruz ki…

Atatürk’le ilgili en çok merak edilen üç ayrıntı…

Boyu, kilosu ve ayakkabı numarası…

Şaşırırsınız…

“Boyu çok kısaydı...” diyenler bile olmuş…

Ancak…

Genelkurmay, geride bıraktığımız yıllarda…

Atatürk'ün boyunun “kısa” olduğunu iddia edenlere…

Özlük belgeleri yayınlayarak yanıt vermişti…

Belgelerde Atatürk'ün boyu…

Bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 santimetreydi…

Kilosu ise, 74-76 arasında değişiyordu...

Ayakkabı numarasının ise 42 olduğu belirtildi…

Gelgelelim…

Bu bilgiler…

Özellikle de “boyunun uzunluğu” tarihçileri ikiye bölünce…

“Şu Çılgın Türkler”in yazarı…

Ünlü tarihçi merhum Turgut Özakman

Yıllar önce…

O tartışmayı şu sözlerle bitirmişti:

“Boyuyla ilgili bir sürü şey uyduruldu… Atatürk'ün boyu 1.74 santimetredir… Atatürk'ten anılar kitabında var... Kendi kitaplarımda da kullanıyorum... Boyunun 1.68 santimetre olduğu yanlış... Hatta gömlek numarası da 42… Atatürk hakkında herkes bir şey uydurduğu için, Genelkurmay doğrusunu söylemek istemiştir…”

***

Bunu hepiniz bilirsiniz…

En sevdiği yemek, etsiz kuru fasulye ile pilavdı…

Boğazına düşkün değildi…

Çoğu zaman sofradan doymadan kalkardı…

Karnıyarığa hiç dayanamazdı; pilavla karıştırıp yerdi…

Öğlen yemeğinde ise mutlaka ayran isterdi…

***

Günde ortalama 15 fincan kahve içirdi…

Yanında da en az iki paket sigara…

***

Bütün gömlekleri, ya beyazdı ya da bej…

Gömleklerine yedek kol manşeti ve yaka yaptırırdı...

Önce hediye gelen yabancı kumaşlardan elbiselerini diktiriyordu… 

Sonra…

“Yerli Malı Haftası” hayatımıza girince…

“Sümerbank”ın kumaşlarını tercih etti…

Elbiselerinin modelini bizzat çizerdi…

Gömleklerin sol göğüs üzerine…

Dairesel olarak…

İç içe geçmiş “G.M.K.” (Gazi Mustafa Kemal) harflerini işletirdi…

***

Fransızcayı hem konuşur hem yazardı…

Almanca’yı anlar ama konuşmazdı…

Farsça ve Arapça’sı mükemmeldi…

Kayıtlı dört bin kitap okuduğunu bilir miydiniz?

Okurken, satırların arasına el yazısıyla not düşerdi...

Mesela…

Reşat Nuri Güntekin’in “Çalıkuşu” romanından çok etkilenmiş…

Okuması için İsmet Paşa’ya da vermişti…

***

Şaşırmayın; geometri kitabı yazdı…

Açı… Artı… Beşgen… Boyut… Çarpı… Dikey… Dörtgen…

Düşey… Düzey… Eğik… Eksi… Eşit… Eşkenar…

İç ters açı… İkizkenar… Kesit… Teğet… gibi kelimeleri…

Türkçe’ye kazandırdı…

Onca memleket meselesi arasında…

13 kitap yazdı…

Mesela, “Medeni Bilgiler” ve “Karlsbad Hatıraları” O’nun eseri…

***

Atları ve köpekleri çok severdi…

“Sakarya” adlı atını Latife Hanım'a hediye etmişti… 

Köpeği ‘‘Foks”u yanından hiç ayırmazdı…

Bir seyyar fotoğrafçıdan…

O günlere göre 50 lira gibi yüksek fiyata satın aldığı Fox…

Aslında bir sokak köpeğiydi ama…

Gazi’nin en sevdiği hayvan olarak…

Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde hep el üstünde tutuldu…

***

Spor sayesinde zindelik ve güç kazanılacağını söylerdi…

En çok güreşi severdi...

Düzenli olarak ata biner, yüzer ve bilardo oynardı…

***

Sanata olan ilgisi sadece müzikle sınırlı değildi...

Askeri okuldan beri şiir yazardı…

Kısacık ömründe…

“Minber”“İrade-i Milliye” ve “Hakimiyet-i Milliye” olmak üzere…

Üç gazete çıkardı…

İlk operamız olan “Özsoy”u sahneye koyduran ve…

İran Şahı’na izlettiren de kendisidir…

***

Bitiriyoruz…

Anlamlı bir soruyla:

“Niçin biz Atatürk’e bu kadar bağlıyız?”

Prof. Tarık Zafer Tunaya…

Neredeyse 65 yıl önce…

Şöyle özetliyor hepimizin ortak duygularını:

“Çünkü Atatürk Türk devriminin ustası, gerçekleştiricisidir… Sürü muamelesi yapılmak istenilen bir milletin ihtilâl ve istiklâl sembolüdür… Millî şuuru, millî haysiyeti, millî vicdanı, millî namusu, millî izzetinefsi, millî gururu haklı bir ihtilalin meşrutiyet prensipleri saymış bir liderdir… Atatürk’ü sevemeyenler veya nefret edenler olmuştur ve olacaklardır... Atatürk’ün sağlığında ve ardından olduğu gibi zamanımızda da böyleleri vardır… Ne yazık ki, bu olgu son derece acıdır…”

Nokta…

Sonsöz: “Az zamanda çok ve büyük işler yaptık… Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”