GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
24 Ekim 2023 Salı

Bayrağınızı bugünden asın! Çünkü...

Adı üstünde; “şerefli efsane”

Ama…

Öylesine hüzünlü… Öylesine anlamlı… Ve öylesine gerçek ki…

Bilenler bilir…

Bilmeyenler ise şu an öğreniyorlar…

“Şanlı Türk bayrağı nasıl yaratıldı?”

Yıl; 1389…

Günlerden 28 Haziran…

Neredeyse 600 küsur yıl önce…

Osmanlı Ordusu ile Balkan Birliği arasındaki…

Birinci Kosova Muharebesi…

O kadar kanlı bir savaş yaşanır ki…

Sultan Birinci Murad Hüdavendigar bile o savaşta şehir düşer…

Gece yarısı…

Bu kan deryasının üstüne yansıyan…

Hilal biçimindeki ay ve bir yıldızla beraber…

Türk bayrağının görüntüsü oluşur…

Ve yine efsaneye göre…

Bayraktaki al rengi ise, kan kırmızısıdır ve…

Şehitlerin dökülen kanlarını temsil eder…

***

Bu milletin bebekleri…

Avuçlarının içinde gelincik dövmesiyle doğar…

Bayrak’tır o dövme…

***

Bu milletin istiklal marşı…

Bayrakla başlar; hepimiz biliriz:

“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak…”

***

Bayrak…

Bu milletin varlığının ve bağımsızlığının sembolüdür…

Şerefidir…

Tarihinin hatırasıdır…

***

İlkokul çağından, 80 yaşına kadar…

Kadınını, erkeğini şehit vermeye alışmış…

Bu ulusun kanının rengidir bayrak…

***

Bayrağımızın başrolde olduğu bi’tarihi anımız vardır…

Anlamlıdır; yeridir ve kalplere işler adeta…

104 yıl önce neredeyse bu günlerdi…

27 Kasım 1919 gecesi…

Serhat kenti Maraş’tayız…

Ermeniler’in ileri gelenlerinden Hırlakyan'ın evinde…

Fransa’nın işgalci komutanı Browmond şerefine bir balo düzenlenir…

O gece, komutan Hırlakyan'ın torununu dansa davet eder…

Genç kız, komutanın teklifini şu sözlerle geri çevirir:

“Sizinle dans edemem… Çünkü kendimi hala esaret ve zillette yaşayan bir kadın olarak görüyorum… Kalede Türk Bayrağı dalgalandığı sürece sizinle dans etmeyeceğimi biliniz…”

Komutan hemen emir verir ve…

Kaledeki Türk bayrağı indirilir…

28 Kasım 1919 Cuma günü Maraş'ın kara sabahı olur…

Yatağından kalkan Maraşlılar…

Neredeyse 100 yıldan beri kale burcunda dalgalanan…

Şanlı bayraklarını göremezler…

Bu olay şehri öfke seline dönüştürür…

Avukat Mehmet Ali Bey’in, hemen oracıkta yazdığı…

“Alemi İslam’a Hitap” beyannamesi…

Kentin her tarafına asılır…

O beyanname, halkı…

Türk Bayrağı’nın indirilmesine tepki göstermeye davettir…

Cuma namazına çok büyük bir kalabalık toplanır…

Ezan okunduktan sonra…

Halk dışarıda, “Bayraksız namaz kılınmaz” diye bağırır…

O esnada cami imamı, beyannameyi işaret eder:

“Hürriyet olmayan bir yerde namaz kılınmaz…”

Bunun üzerine halk kaleye hücum eder…

Saçma sapan bir “dans” uğruna indirilen şanlı bayrağımızı…

Yeniden kale burçlarına diker ve…

Cuma namazını orada eda eder…

Sonra o “kahraman şehir” düşmanı kovmak için…

Sokak sokak savaşa başlar…

Al sancağın gölgesinde…

Kurtuluşla biten bir destan yazılır Maraş’ta…

***

Bitiriyoruz…

Önümüzdeki Pazar günü…

Ulu Önder Atatürk’ün 10’uncu yıl nutkunda belirttiği gibi…

“En büyük bayramımızı…”

Cumhuriyet Bayramı’nın 100’üncü yılını coşkuyla kutlayacağız…

Bugünden…

Rengini şehitlerimizin kanından alan…

Hilali ile bağımsızlığımızı…

Yıldızı ile şehitlerimizin her birini temsil eden şanlı bayrağımızı…

Evinizin balkonuna…

Balkonunuz yoksa, pencerelerden birine…

İş yerlerinize…

Dükkanınıza…

Galerinize…

Hatta; varsa otomobilinizin penceresine…

Mutlaka asın…

Ulusal coşkumuzu bugünden karşılayın…

Ve…

Gurur duyun; şükredin tüm kalbinizle…

“Cumhuriyet’in 100 yaşını” gördüğünüz ve yaşadığınız için…

Bayram sabahına bırakmayın; o onurlu görevi!

Nokta…

Sonsöz: “Bu bayrak dalgalandıkça bu ülke hep var olacaktır… / Anonim…”