Bugün, düne…
Dün de bugüne çok benziyor…
100 yaşına “bir kala” Türkiye Cumhuriyeti…
Hala kuyruklarla boğuşuyor…
Zaman Tüneli’nde geri vitese takalım…
***
Bu güzel ülkeyi…
İkinci Dünya Savaşı’nda…
Atatürk’ün, “Yurtta Sulh, Cihan’da Sulh” sözü kurtardı…
Savaşa girmedik ama…
İnönü Hükümeti…
İthalatı çok zor olan buğday tüketimine kota koydu!
Ekmek karneyle dağıtıldı…
Şeker’i ara ki bulasın…
Çay bile azıcık tatlansın diye kuru üzümle içiliyordu…
O ağlatan günleri…
Artık anlatacak kimse kalmadı!
***
70’li yılların ortalarında…
Barış için Yavru Vatan’a çıktık…
Batı dünyası el ele verip, yapmadığını bırakmadı…
İktidar’da Ecevit Hükümeti vardı…
Türk Milleti’nin ömrü…
İki yıl boyunca…
Ekmek, yağ, gaz, benzin kuyruğunda geçti…
O kuyruklu günleri şimdi “İnek Şaban” filmlerini izlerken hatırlıyoruz…
***
Ve bugün…
Dünü aratmayacak kadar sıkıntılı…
Eskiden bakkal amca’ya…
“Sana yağı gelirse; al parasını bi’tane ayırıver” derdik…
Artık o günler sizlere ömür…
Şimdi “o eski” kuyruklar…
Zincir marketlerde hortladı…
Neden?
Çünkü, ayçiçek yağı bi’anda ortadan kayboluverdi…
Hafta sonu…
Marketlerdeki yağ kuyrukları dışarı taştı…
Vatandaş deli gibi ayçiçek yağı alma uğruna birbirini ezdi!
Bazı marketlerde yağ satışı “bir adet” ile sınırlandırıldı…
Stokçuluk yapıldığını öne süren vatandaşlarla…
Market çalışanları arasında gerilim yaşandı…
***
Neden bu hale geldiğimizin bi’ana sebebi var…
Rusya – Ukrayna Savaşı…
Neden?
Çünkü, o orantısız savaş…
Türkiye’nin ham yağ ithalatını büyük oranda durdurdu…
Bu arada…
Rusya…
Türkiye'ye yağ taşıyan gemileri limanlarda bekletiyor…
Neden bekletiyor?
Büyük olasılıkla Putin bizi çok sevdiği(!) için…
O gemiler bi’an önce limanlarımıza yanaşmazlarsa…
Türkiye yağsız kalabilir; bu kesin…
***
Bu arada…
Son aylarda deli gibi başımızda alıcı kuşlar dolaşıyor…
Kurtulamıyoruz o belalardan…
Nedir onlar?
Vatandaşı çıldırtan enerji fiyatları…
Artan tarımsal girdiler ve tabii ki, kur farkı…
Hepsi birden el ele verince…
Ayçiçek yağı fiyatlarını olumsuz etkiledi…
Stoklarda market rafları dahil…
En çok bir / bir buçuk aylık yağ kaldığı tahmin ediliyor…
Üstelik, bunu söyleyen…
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil…
“O bilmeyecek de kim bilecek?” demeye kalmadan…
Çiçeği burnunda Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci…
Yapıştırdı, aydınlatıcı tweet’i:
“Bazı temel gıda ürünlerinde yeterli stok bulunmadığı iddiaları gerçeği yansıtmıyor… Türkiye'nin yeterli miktarda ayçiçeği yağı stoku var…”
Eee, kime inanacak vatandaş?
Zincir marketlerle başa çıkmak zor…
Yine bir iddia…
Sabah 5 litresi 108 TL. olan ayçiçeği yağı…
Öğleden sonra 120 TL. etiket taşımaya başlarsa n’olur?
Vicdanlar kanar!
Denetim başladı mı?
Tık yok!
Buna karşın, manzara şu:
Ekonomik kırılganlığı ve belirsizliği hissetmeyen var mı?
Vatandaş…
Sıraya girerek aldığı ayçiçeği yağlarını…
Kıtlık yaşanacak, fiyatlar artacak korkusuyla adeta kapışıyor!
Bu devirde…
Bunun adı “işkence” olarak tarihe geçer!
Ve tek kelime ile…
Gelecek kuşaklarda “utanç vesikası” olarak anılır!
***
Türkiye artık “kuyruklarda” yaşamak istemiyor…
Geçti, o devirler…
“Yurt’ta Barış Cihan’da Barış…” demeye devam edeceksek…
Heybemiz dolu olacak…
Bi’zamanlar…
“Kendi kendine yetebilen yedi ülkeden biri” olarak…
Harbiden nam salmışsak…
Ayçiçeği ekimi yapmaktan giderek uzaklaştığımız için…
Ham ayçiçeği yağı ithal etmek adına…
Savaş’a tutuşan…
Rusya ile Ukrayna’ya muhtaç olmak kahrediyor insanı!
Sonsöz: “Tepemizdeki iki ülke savaşırken alternatif pazar zor buluruz… Ham yağ tedariki durma noktasına geldiği için fiyatlar durmadan artıyor… Buna da mı şükredelim yani? / Anonim…”