GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
13 Mayıs 2020 Çarşamba

Yaptığım işin adı ulusal mücadele!

Mücadele adamı olmak, başka bi’şi…

İnandığı yolda…

Mayın bile döşeseler inatla yürümek…

Kıskanç adam gömleği giymek yerine…

Kıskanılan olmak…

Katıksız “eski tüfek solcular”ın izinde tur atıp…

Başkasının ulu çınarları altında gölgelenmek(!) yerine…

Kendi fidanını sulamayı başarabilmek…

Kolay değil…

Zaten…

O da biliyor kolay olmadığını ve diyor ki:

“İmkansız yok, zoru başarmak var!”

***

Siyaset’i kalpten yapmaktır makbul olan…

Politika kulvarında inanarak yürümek ise…

Hezarfen Ahmet Çelebi’nin…

Takma kanatlarla…

Dünya’da uçan ilk insan olması kadar nefes kesicidir…

***

Sen, 18 yaşında Çiğli Gençlik Kolları’nda Eğitim Sekreteri olacaksın…

19’unda ilçe başkan yardımcısı…

21’inde CHP İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi…

Ardından Altıok’un Çiğli İlçe Başkanı…

İki yıl önce de CHP’nin İzmir Patronluğu için büyük atak…

Devamında…

38 yaşında Çiğli Belediye Başkanlığı koltuğu…

Altın bilezik ise, inşaat mühendisliği…

Hayat kulvarında…

İz bırakan gazete köşe yazarlığı ve radyo programcılığı…

Bunlar yeter mi?

Yetmez…

***

Başkanlık koltuğunda birinci yılı tamamlamanın bile…

Tadını çıkaramadı…

Yav, bu koronvirüs de nereden çıktı?

Kırılıyor, dünya…

Belediye Başkanı, yani Şehrin Emin kişisi…

Tabii ki…

Birinci vazifesi kentini aslanlar gibi salgından uzak tutmanın yollarını bulabilmek…

O genç belediye başkanı ne yaptı peki?

***

Salgından koruyan maskeler diktirdi…

Hem de on binlerce…

Siperlikli maske yaptı…

Türkiye’nin yarısından fazlası, “Hani benim maskem?” diye…

Dertlenirken…

O genç belediye başkanı…

İlçesindeki tek hemşehrisini bile maskesiz bırakmadı!

Ne kadar yakınlarda hastane, sağlık tesisi varsa…

Hepsine maske yolladı, kucak kucak…

Belediye’nin girişine otomatik galoş makinesi koydu…

Başka başka?

Belediyedeki tüm toplantılar bir anda “on line” oldu…

Daha başka?

“Yerli Solunum Cihazı” imal edebilmek için kapıyı araladı!

Şaka değil, hikaye değil; yüzde 100 gerçek…

***

Müjdeyi de şöyle verdi:

“Türkiye’de yerli bir solunum cihazı artık var…”

Yetmedi, hayat kurtaran makinenin…

İsim babası oldu:

“İmece…”

***

Genç Başkan’ın asıl bombası şu sözlerinde gizli:

“Maliyeti 10 bin dolardı, 700 liraya yaptık!”

***

Genç mühendislere çok güvendi başkan…

Efe Göktoğan, Bilge Göktoğan ve Mustafa Büyükkayın

Gece gündüz demeden çalıştılar…

Geçen hafta…

“Buyur başkan, işte yerli üretim solunum cihazının prototipi!” dediler…

Bununla da kalmadılar…

“Seri üretim için hazırız…” sinyali verdiler…

***

Çiğli’nin dinamik reisi, büyük gurur yaşıyordu:

“Türkiye’de yerli bir solunum cihazı artık var… Bu bir imece çalışması, dayanışma ürünüdür… ”

***

Çiğli Atatürk Sanayi Bölgesi’nde üretilen yerli solunum cihazının…

En büyük özelliği “taşınabilir” olması…

Elektrik yoksa, batarya ile de çalışıyor…

Hastanın boyuna ve kilosuna göre ekleme yapmak mümkün…

Mevcut üretilenler sabit…

Herhangi bir oksijen kaynağından değil…

Normal havayı alarak çalışıyor…

Hem acayip ekonomik hem de portatif…

Bu ortamda…

Daha iyisi Şam’da kayası derler ya, o hesap…

***

Şöyle düşünelim…

Genç, dinamik bir belediye başkanı…

Neden?

Böylesi bir solunum cihazı üretmek için kolları sıvar?

Hani, inşaat mühendisi değil de…

Sanayici filan olsa…

Tamam;  deriz ki, babadan sanayici ve de acayip heyecanlı…

Ama…

Öyle bi’şi de yok!

***

O zaman sözü…

Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’ye bırakalım:

“İstedik ki, solunum cihazının geliştirilmesine öncülük edelim… Devlet ve özel girişimler bu konuda çalışıyorlar fakat biz de kendimizi tutamazdık… Ne parti farkı gözettik ne de kimseyi ayırdık… Çünkü, bu bir ulusal mücadeleydi; gereğini yaptık…”

***

İşte, milletçe özlediğimiz dayanışma ruhunun iki kelimelik özeti:

“Ulusal Mücedele”

O mücadelenin en önemli gereçlerinden birinin adı…

“Yerli solunum cihazı” olsa da…

Yürekleri hoplatan “Çoban Ateşi”nin yakıldığı adres…

İzmir’in Çiğlisi…

***

Bitirirken, yazamadan edemeyeceğim…

Seçim döneminde söz verdiği tramvaya gelince…

Salgın bitsin…

İlk iş, “Çiğli Tramvayı”

Yapar mı?

Kuşkunuz olmasın…

Çiğli’nin Reisi Utku Gümrükçü

O işi de kafaya koymuş; bitirecek…

Nokta…

Sonsöz: “Sakın unutmayın; İzmir bir hayatın başladığı ama asla bitmediği bir yerdir…”