GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
3 Ağustos 2022 Çarşamba

Ve 'utanç' 25 yaşında!

Tam adresi, Çankaya…

Yaşı 60-70 olanların hatırladığı ilk otogar!

Sevdalıları kavuşturan…

Ayrılıkları sona erdiren…

Askere gideni uğurlayan…

Teskereciyi sülalece karşılayan…

Buz dolu kovanın içinde Cincibir gazozunun satıldığı…

Magirüs otobüslerin…

Dualarla uğurlandığı mekan…

Hatırlamayanlar için ne diyeyim ki?

***

İlk kazmanın vurulduğu yıl 1997…

O kazmanın vuruluş nedeni…

Türkiye’nin üçüncü büyük kentinin kalbinde…

Ele/güne iftiharla göstereceğimiz…

Bir “Dünya Ticaret Merkezi”nin filiz vermesini sağlamak…

İzmir adına becerebildik mi?

Ne gezer!

Neden beceremedik?

Bu soruya…

Yine bu kentin son 27 yılına “damga” vuran…

Belediye başkanları cevap versin…

***

Bizim derdimiz…

Türkiye’nin üçüncü büyük kentinin göbeğinde…

Yaklaşık 21 bin metrekarelik…

Bir utanç çukurunun…

Neden kapatılmadığıdır…

Tam bir “mikrop” yuvası…

Sözüm ona emniyet perdeleri var etrafında…

Suyu boşaltsınlar; ne kedi-köpek leşi çıkar; Allah bilir!

Sarhoş bir evsiz bile…

Kara sulu o “kent havuzu”na düşmüş olabilir…

Kim bilir içinde…

Yavruyken atılmış bir timsah (!) bile yaşıyor olabilir…

Tamam…

Bu alan mahkemelik olabilir…

Ama…

Bu kent sağlığını “görmezlikten” gelmek anlamına gelir mi?

***

Aslında çeyrek asırlık bir hikaye…

Temeli atıldığında doğanlar…

Büyük olasılıkla bugün bebeklerini pışpışlıyorlar!

Tamam…

Her hikayenin bir “son sayfası” vardır…

Ne var ki…

Bu hikayenin son sayfasına gelemedik 25 yıldan beri…

İzmir’in en kupon arazisi…

Basmane’de bir “inci” tanesi…

Tabii ki, çok kıymetli ama…

Nedense dokunan yanıyor!

Oraya el atan, “çukuru” boyluyor…

***

İzmirliler soruyor, doğal olarak:

Bu mikrop yuvası İzmir’in kaderi mi?”

Türkiye’yi gezenlere soruyorum…

İzmir’deki evlere şenlik “Basmane Çukuru”nun tek benzeri var mı?

İzmir’in kentsoyluları…

Sinek yuvası, böcek yuvası, çöp yuvası bu çukurla…

Daha kaç “çeyrek asır” yaşamaya mahkum?

***

Tamam efendiler…

Tutun ki…

Gerçekten kurtaramadık bu çukuru…

Mahkemeler karar verinceye kadar…

Üstünü kapatsak…

Başımıza ne gelir?

Bu kenti yönetenler, odalar, akil hemşehrilerim…

Beş metre derinlikteki o kara su var ya…

Yavaş, yavaş…

Çevredeki binaların temellerine zarar veriyorsa…

Bunun sorumlusu kim olacak?

***

Kadir İnanır’ın meşhur bi’repliği vardır; bilirsiniz…

Bu böyle gitmez!”

Gerçekten bu belirsizlik böyle gitmez, gidemez…

Neden korkuyorum biliyor musunuz?

Boşaltın o kara suyu…

Ya, sokakta yaşayan “bi’mekan” zavallı birkaç kişinin…

Cesedi çıkarsa?

***

İzmirliler, artık Basmane Çukuru’ndaki…

Balıkları, hastalık taşıyan sinekleri konuşmak istemiyor…

Oraya inşa edilecek…

İzmir’in simgesi olacak…

İnsanların ihtiyacına cevap verecek…

Bir şeyler yapılmasını istiyor…

O da olmuyorsa…

Allan rızası için…

Sağlığımızı korumak amacıyla “kapatalım” üstünü; bitsin gitsin!

Eğer…

Mahkemeler bu işi çözerse…

Kapattığımız o çukuru yeniden açarız!...

Hiç zor değil…

Bakın, asbestli uçak gemisi için bile sayın bakan…

İzmir’e geldiğinde sıkıntı çıkarsa geri göndeririz!” demedi mi?

Şahane…

Biz de öyle yapalım…

Çukur’dan kurtulalım derken…

İzmir’in “Temiz Doğa” savaşçısı…

Avukat Şehrazat Mercan ne diyor o çukurun akıbeti için:

“Bir taşınmaz; konut veya başka amaçlı (arsa, arazi, depo, bina vs.) çevresi için tehlike arz ediyorsa, belediye bu taşınmaz için gerekli önlemlerin alınması için, yerinde tespit yapıp, mülk sahibini uyarmalı; süre vermeli… Önlem alınmaz ise mülk veya hak sahibine idari para cezası verilmeli... Ayrıca o alanda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi hissesi üzerinden malikin sorumluluğu da söz konusu… Taşınmazla ilgili devam eden davaların olması, sorumluluktan kurtarmaz…”

***

Bitiriyoruz…

Av. Mercan’ın son sözüne dikkatinizi çekerim:

O çukurla ilgili devam eden davalar bile olsa, insan sağlığı için önlem alınması şart…”

Nokta…

Sonsöz: “Kalp denizdir, dil de kıyı… Denizde ne varsa kıyıya o vurur! / Hz. Mevlana…”