GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
29 Aralık 2017 Cuma

Tut ki, 61 milyon bana çıktı

Milli Piyango’nun son tam biletini aldığımı söyledi satıcı…

İtina ile ikiye katlayıp, cüzdanıma yerleştirdim…

Biletimde üç adet (7) rakamı var…

Kader kısmet işte…

Yediler bana hep uğur getirmiştir…

Kimselerin haberi yok, paraya kıyıp tam bilet aldığımdan…

***

Pazarı pazartesiye bağlayan saatler…

Uyku tutmayınca tutmuyor işte…

Zap cihazı elimde, bir kanaldan diğerine zıplıyorum…

Bayat eğlence programları arasında dolaşırken…

Gözüm ekrandaki akaryazıya takılıyor…

İşte, 61 milyon liralık büyük ikramiye vuran numara…

Üstelik tam bilete…

İlk dikkatimi çeken içindeki üç adet (7) rakamı…

Şeytan dürtüyor… Zaten uykum yok…

Cüzdanımdaki jilet gibi bileti çıkarıyorum…

Hay Allah…

Ekrandaki akaryazıyı kaldırdılar….

Büyük ikramiye çıkan numarayı bulmak gerek…

Kanal kanal dolaşmaya başlıyorum…

Aman Allahım…

Ekrandaki numara, elimdeki biletle aynı…

Bağırmak geliyor içimden…

Tutuyorum kendimi… Şimdi bağırırsam Cankuş uyanacak…

Büyük ikramiyenin bana çıktığını öğrenecek…

Kendimi tutuyorum…

***

Sessiz olmam gerek…

Kimse bana 61 milyon lira çıktığını bilmemeli…

Peki; parayı nasıl alacağım?

Aklıma bir avukat arkadaşım geliyor… O’na her zaman güvenmişimdir…

Noter’den yetki veririm, o gider alır, sessiz sedasız…

Sonra da 61 trilyonu emekli maaşımı aldığım bankadaki hesabıma nakleder… Nasıl, iyi fikir di’mi?

Parayı alma işini hallettik diyelim…

Peki, sonra n’olacak?

***

Ortadan kaybolmam gerek…

Birdenbire ortaya çıkacak…

Hayatımda görmediğim akrabalardan nasıl kurtulacağım?

Ya borç isteyen arkadaşlardan…

Evet, evet… Toz olmam gerek…

Bi’tek Cahide bilmeli, nereye gittiğimi…

İyi de, ya hayat arkadaşım da ağzından kaçırırsa?

***

Eski parayla 61 trilyon lira bu…

Hemen hesap makinesini kapıyorum…

Hiç ellemeden bankada dursa…

Gecelik faiz en az 13 bin lira…

Aylık faiz 600 bin lirayı geçiyor…

Yoksa altın mı alsam?

Bi’hesap yapıyorum…

Bu parayla 57 bin adet Cumhuriyet altını almam işten bile değil…

N’apacağım altını?

Yoksa ev mi alsam?

Bi’hesap daha…

Alacağım daire 600 bin lira olsa 101 adet ev demek…

Şaşırıyorum…

Demek ki, “Paran varsa derdin var” sözü çok doğruymuş…

***

Para bankada iken, ortadan toz olmak daha makul geliyor bana…

Google’u açıp bakıyorum…

En uygun yer “Kanarya Adaları”

Coğrafi olarak Afrika’da kabul edilse de…

İspanya’ya bağlı özerk bir bölge…

Fas’ın batısında Atlas Okyanusu’nda birkaç küçük adacıktan oluşuyor…

Beni oralarda kimse bulamaz…

İzmir’den çift aktarma ile gidiliyor… Önce İspanya, oradan ver elini Kanarya Adaları… Üstelik, bizim Kıbrıs gibi, hep ılıman iklim… Terleme diye bi’şi yok… Üstelik, palto diye bir giysi ile hiç tanışmamışlar… Beş yıldızlı otelleri var… Geceliği bizim parayla bin lira…

Ossun varsın, param var artık…

**

Sonra, aklıma yine 41 yıllık hayat arkadaşım geliyor…

Buldum…

Hiç renk vermeyeceğim…

Para transferi, pasaport işlemleri bittikten sonra…

O’na iki satırlık bir not bırakacağım…

Filmlerdeki gibi…

“Merak etme döneceğim…” diye bi’son satır ekleyeceğim nota…

Sonra ver elini Kanarya Adaları

***

Birden…

Ter içinde uyanıyorum…

Aklıma Emel Sayın’ın şarkısı geliyor…

“Rüyalar Gerçek Olsa… / Sabah Olmasın Diye Güneşi Durdururdum…”

İşe geç kalacağım…

Duş yapmam gerek…

Mutfaktan Cankuş’un sesi geliyor…

“Ha’di kahvaltı hazır…”

Bi’defa daha kafama dank ediyor…

Üstün açık yatmayacaksın arkadaş!

 

Sonsöz: “Bir insan satın alamadığı şeyler kadar zengindir…”